SETA Vakfı’nın medya fişleme raporuna tepkiler büyüyor: ‘Tarihe kara leke olarak geçecek’

Yayın tarihi: 7 Temmuz 2019 Pazar 8:03 am - Güncelleme: 7 Temmuz 2019 Pazar 11:44 am

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), skandal bir rapora imza attı. Raporda, birçok uluslararası medya kuruluşunda çalışan Türk gazeteciler fişlendi. Medyanın üstündeki baskıyı artırma amacı taşıyan fişlemeye gazeteciler ve gazetecilik örgütleri tarafından tepki yağdı. Dernekler raporu, medya andıcı olarak nitelendirerek kınama açıklaması yayınladı.

Merkezi Ankara’da bulunan ve kendisini kar amacı gütmeyen düşünce kuruluşu olarak tanıtan SETA Vakfı’nın hazırladığı raporda gazetecilerin yaptıkları haberler ve bunlarla ilgili yorumlara yer verildi.

Gazetecilerin paylaştıkları sosyal medya gönderileri ve çalıştıkları uluslararası medya kuruluşlarının isimleri kullanılarak hazırlanan rapora gazetecilerden tepki yağdı.

“SETA RAPORU FİŞLEME BELGESİDİR”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı SETA tarafından yayınlanan Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları Raporu’yla gazetecilerin fişlendiğini ve hedef gösterildiğini duyurdu. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Türkiye’de düşünce özgürlüğünün geliştirilmesi için iktidar tarafından kamuoyuna yargı reformunun sunulduğu bir ortamda SETA Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları başlığıyla 196 sayfalık bir rapor hazırlamıştır.
BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının özgeçmişleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar ve sosyal medya paylaşımları listelenmiştir.
Gazecilerin haberleri, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusundaki paylaşımları, hükümet karşıtı ve tek sesli olarak tanımlanmıştır. Bu rapor, iktidara yakın olmayan, eleştirisel gazetecilik yapan tüm gazeteciler açısından açık bir hedef göstermedir. Akademik çalışma değil, polis raporu niteliğinde fişleme belgesidir. Türkiye demokrasisine, basın ve ifade özgürlüğüne vurulan ağır bir darbedir.
İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı raporda basın kuruluşlarına ‘gazetecileri denetleyin’ önerisi de getirilmiştir.
Raporun gazeteciliğin evrensel boyutunu anlamayan, çok seslilikten rahatsız olan ve haberin serbest dolaşımını istemeyenler tarafından hazırlandığı ortadır. Bu kişiler, haber almak için devletin yayınlayacağı tek tip bültenlerle yetinebilirler.
Bu raporu hazırlayanlar, raporda hedef gösterdikleri meslektaşlarımıza yönelik her türlü saldırıdan sorumlu olduklarını unutmamalıdır. Raporda fişlenen ve hedef gösterilen tüm gazetecilerin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz. Hala anlamayanlara gazeteciliğin ‘iktidara değil, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden bir meslek olduğunu’ bir kez daha tekrar hatırlatıyoruz.”

“GAZETECİLİĞE TAHAMMÜLLERİ YOK”

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) tepkisinde SETA’nın raporu için ‘fişleme belgesi’ ifadesi kullanıldı.

ÇGD’den yapılan açıklama şöyle;

“Gazetecilerin, gazetecilik yapmalarına dahi tahammül edemeyen, tüm gazetecileri belli kalıpta görmeyi hedef edinen, gazetecileri toplumun bir kesimine hedef göstermekten çekinmeyen SETA’nın fişleme belgesi, tarihimizde kara lekelerden biri olarak anılacaktır.

Türkiye’nin yeni ‘medya andıcı’ olarak gördüğümüz bu fişleme belgesini hazırlayan zihniyeti kınıyor, tüm meslektaşlarımızı basın ve kişisel özgürlüklerimize yapılan bu saldırıya karşı durmaya ve hukuki haklarını kullanmaya davet ediyoruz.”

“HEDEF GÖSTERDİĞİ VE FİŞLEDİĞİ AÇIKTIR”

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin SETA’ya tepkisi ise”Raporun satır aralarında meslektaşlarımıza yönelik olumsuz algı yaratılmaya çalışıldığı, yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin isim isim, çalıştıkları kurumlar, yaşadıkları yerler de açıkça belirtilerek, hedef gösterildiği ve fişlendiği açıktır” şeklinde oldu.

Cemiyet tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;

Kamuoyuna…

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nca (SETA) 6 Temmuz 2019 günü ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ adı altında bir rapor yayımlanmıştır. SETA’nın “rapor” adı altında yayımladığı ve “andıç” belgesini anımsatan bu belge ile bir çok yayın kuruluşu ve meslektaşımız açıkça fişlenmiş, hedef gösterilmiştir. Bu raporla neyin amaçlandığı izaha muhtaç bir durumdur. Raporun satır aralarında meslektaşlarımıza yönelik olumsuz algı yaratılmaya çalışıldığı, yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin isim isim, çalıştıkları kurumlar, yaşadıkları yerler de açıkça belirtilerek, hedef gösterildiği ve fişlendiği açıktır.

Meslektaşlarımız hakkında etik sınırların dışında, herhangi bir araştırmaya dayanmayan, tamamen sosyal medya hesaplarından alınan ekran görüntüleri ile niyet okuma yöntemiyle hazırlanan bu belge, bir zamanların internet andıcı belgesini anımsatmaktadır.

Daha fazla düşünce özgürlüğü için yargı reformlarının konuşulduğu bir dönemde bu rapor Türkiye demokrasisine, basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbe niteliğindedir.

Araştırma Vakfı iddiasında olan SETA’nın, gazetecileri fişlemek yerine bu kadar nitelikli gazetecinin neden yabancı medya kurumlarında çalışmak zorunda kaldıklarını veya yabancı medyanın okunma ve izlenme düzeyinin neden bu kadar yüksek olduğunu araştırmasının, toplumumuza daha faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti olarak; aralarında üyelerimizin de bulunduğu meslektaşlarımız hakkında olumsuz algı yaratan; aralarında TRT’nin de bulunduğu bazı basın kuruluşları hükümete muhalif ve hatta meslektaşlarımızı bazı odaklara hedef göstermekten başka bir maksadı olmayan bu raporun
geri çekilmesi ve raporda ismi geçen gazetecilerden özür dilenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Belgede ismi geçen meslektaşlarımızın karşılaşacağı herhangi bir olumsuzluğun tüm sorumluluğunun, arkadaşlarımızı fişleyen ve hedef gösteren SETA Vakfı’nda olacağını kamuoyunun bilgilerine sunarız.