Gizli tanık Serdar Sertçelik'in Covid-19 gerekçesiyle tahliye edildikten sonra başkalarının yardımıyla kaçtığı ortaya çıkmıştı. Sertçelik'in Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ile telefonunun baz birlikteliği ortaya çıktı

Ayhan Bora Kaplan davasının gizli tanığı Serdar Sertçelik'in 27 Kasım 2023'te kaçmasına yine bir başka kaçak olan Adem Kaçan'ın yardımcı olduğu ortaya çıktı. Ayağında alçı ve elektronik kelepçe olmasına rağmen kaçan Sertçelik'in Emniyet içinden yardım almış olabileceği iddiaları gündeme geldi. Sözcü yazarı Saygı Öztürk bugünkü yazısında Sertçelik'in kaçmasına yardım ettiği iddiasıyla tutuklu bulunan üç kişinin mahkemedeki ifadelerine yer verirken Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik'in telefonundaki detaya dikkat çekti.  Saygı Öztürk yazısının ilgili bölümünde " Serdar Sertçelik’in telefonunun da Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’le aynı baz bölgesinde sinyal verdiği anlaşıldı" ifadelerini kullanırken Murat Çelik'in söz konusu iddia hakkındaki savunmasına da yer verdi. https://tele1.com.tr/serdar-sertcelik-macaristanda-gecici-olarak-tutuklandi-1075988/

İşte Saygı Öztürk'ün yazısının ilgili bölümü:

Serdar Sertçelik’in o sırada ayağında elektronik kelepçe yoktu. İşin ilginç tarafı bacaklarındaki alçı da yoktu. Onun kaçırılışıyla ilgili olarak üç sivil tutuklandı. Onların neler söylediğini tutanaktan aktarıyorum: -Mustafa Çotuk: Serdar, benimle görünmeden 10 gün önce bir çorbacı da kurşunlanmış. Yanındaki Ümit’in yakalanması olduğu için bu kişi hastaneden taburcu olmuş. Ancak, Serdar’a sorduğumda kendisi hakkında yakalama kararı olmadığını söyledi. Onun suçlu olduğunu bilmiyordum. -Adem Kaçan: 27 Kasım’da Serdar beni aradı, kendisini almamı istedi. Gittim, babası ile birlikte aldım. Eryaman Center’e getirdim. Aldığımda bacağında sadece alçı vardı. Herhangi kelepçe yoktu. Kendisinden alacağım vardı. Kaçacağı aklıma gelmemişti. Ameliyat olup ifade verdikten sonra temizlendiğini söyledi. Yine akşam saat 19-20 civarında buluştuk. İki gün sonra yeniden buluştuğumuzda ayağında alçı da yoktu. Onun firari ya da kaçak olduğunu bilmiyordum. Ben kendisini şehir içinden alıp yine şehir içine bıraktım. -Ramazan Kubat: Ben Serdar isimli şahsı tanımam, suçlu olduğunu da bilmem. Polis değilim, suçlularla iç içe bir yapım da yoktur. Ben Mustafa Çotuk’un arkadaşıyım. Onun ısrarı ile Serdar’la İstanbul’a gittik. Yolda bir AVM’de yemek yedik. Serdar ile Mustafa birer bira alıp içti.

TELEFON BAZ BİRLİKTELİĞİ

Mahkemede, Serdar Sertçelik’i evinden alıp Eryaman’a, daha sonra İstanbul’a götürdüğü belirtilen üç sivilin yanı sıra Serdar Sertçelik’in telefonunun da Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’le aynı baz bölgesinde sinyal verdiği anlaşıldı. Buna “Baz birlikteliği” deniliyor. Hakim, bu durumu Murat Çelik’e sordu. Çelik’in cevabı şöyle oldu: “Bana göstermiş olduğunuz tabloyu inceledim. Serdar Sertçelik ve diğer üç kişiyle hiçbir telefon irtibatım olmamasına rağmen bu baz birlikteliğim nasıl oluşuyor anlamadım. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Konya-Samsun yolu üzerinde. Yanında, günlük binlerce kişinin ziyaret ettiği Ankara’nın en büyük AVM’si olması, ayrıca karşısında yeni açılan Millet Bahçesinden dolayı buraya gelen her insan ile benim vermiş olduğum baz, onlarla görüştüğüm anlamına gelmez.” Hükümete, AKP’ye, bazı bakan, milletvekili ve bürokratlara “Darbe” diye başlayan ve siyasilere geçici de olsa iyi bir malzeme olan Sertçelik’in uzaktan yaptığı açıklamalarda hep İçişleri Bakanlığı üzerinde duruldu, Adalet Bakanlığı göz ardı edildi. Adalet Bakanlığı’nın bu firarda hiç mi hatası yok? Onun için bakana sorular yöneltildi. Bakalım Adalet Bakanı Yılmaz Tunç onlara cevap verecek mi bekleyelim, görelim.
Kaynak: TELE1