Şenol Güneş: 4 sene mukavelem var

A Milli Takım’ın 0 çektiği EURO 2020 sonrası sert eleştirilerin odağında olan Şenol Güneş, ilk kez basın karşısına çıktı. Ayrılıp ayrılamayacağı merak edilen Güneş, “4 sene mukavelem var. Başımız dik, alnımız ak” dedi.

EURO 2020’de 3 maçı kaybederek A Grubu’nu sonuncu bitiren A Milli Takım, turnuvanın en kötü istatistiklerine sahip olarak elendi. Teknik direktör Şenol Güneş turnuvanın ardından ilk kez basınla bir araya geldi.

Futbolcuların da milletin de bu sonucu hak etmediğini belirten Güneş, bunun bir hayal kırıklığı olduğunu ama teslimiyet olmadığını söyledi. Uçağa ilk bindikleri andan itibaren oyuncularla tek tek konuştuğunu aktaran Güneş, “Oyun dışında olumsuzluk olmadı. Oyuncular hem travma yaşamış oldular. Onların da analizlerini, görüşlerini aldım. O kadar çok sebep sayıldı ki… Sert eleştirileri anlıyorum. Ben de bu oyunu içime sindiremiyorum. Haklılığımız sorumluluğumuzu kenara atmaya neden olmaz” dedi.

“İTALYA MAÇINDA EZİLDİK”

Güneş, şunları söyledi:  Oyun olarak tatmin olmadık. Oyunlarla hak ederek bir yere geldik. Olumsuz olarak hak ettiğimiz sonucu aldık. Yönetim kurulu bize her türlü imkanı sağladı. Rehavet veya öz güven fazlası diyebiliriz. Beklentiyi büyük yaptılar, yapabilirler. Birçok saydığınız nedenlere katılıyorum. İtalya maçında oyunumuz mahkumiyete döndü. Tercihimizi Cengiz’le kullandık. Gol sonrası 1-0 olunca, iyice oyun kopmaları fazla oldu. Bizim maça daha iştahlı çıktılar. Yüksek tempoyla başladılar. Biz orada ezildik. Kırılma ve öz güven kaybı yaşadık.

“YIKILMADIK, YIKILMAYACAĞIZ”

Galler maçında ilk 25 dakikada oyunda değildik. Zihinsel dağınıklık ve öz güven kaybı yaşadık. Asıl hedefimiz oyun olarak kendimizi kabul ettirmek. Ama bu olmadı. Yıkılmadık, yıkılmayacağız. Dünya Kupası’na katılmamız önemli. Kendime öz eleştiri yaparsam; Mart’ta rakiplerin analizini oyunculara gönderdik. Hakikaten çok emek verdik. Bu kadar isteğin yansımaması bizi üzdü. Bu turnuvalar 4 yılda bir geliyor. Büyük bir şans kaçırdık. Tutkulu, coşkulu bir takım olmak için çalışmak zorundayız. Bu çocukların yanlışları da doğruları da bizim. EURO 2020’de 24 takım arasında 24. denince 24. takım olmuyoruz

“HERKESİN GÜVEN DUYDUĞU TAKIMI GERİ GETİRECEĞİZ”

Bugüne kadar ilke ve prensiplerimizle, birlikte hayal ederek, çok çalışarak geldik. Yine bu özelliklerimizi ortaya çıkararak başarılı olacağız. Oyunumuzu Türkiye’nin beklediği seviyeye çıkaracak gücümüz var. İçimize sinmeyen bu tabloyu unutturacağız. Turnuvadaki 9 günü kabus olarak görebiliriz. Oyun olarak iyi olsaydık farklı şeyler konuşacaktık. Bakış açımız hep aynı. Beklentiyi büyüten de biziz, turnuvada 3 maçı kaybeden de biziz. Herkesin güven duyduğu takımı geri getireceğiz. Bu oyuncu grubuna inanıyorum, güveniyorum. Yaraları sarıp zirveye çıkmak istiyoruz. Yanlış bilgiler, mesnetsizce dedikodular sürece katkı yapmaz. Adil, açık ve samimi olduk. Bugün de daha da olmalıyız. Yetkilerimizi, sorumluluğumuzu bildik.

“TRAVMA OLARAK BAKMAYACAĞIZ”

İyi günleri de kötü günleri de yok. Galler maçında yediğimiz ikinci gol anormal bir tecrübe oldu. İtalya şu anda finalde. Futbolda bazı ayrıntılar çok güzel kullanılabiliyor. Bu turnuvayı bir yol gösterici olarak göreceğiz, travma olarak bakmayacağız. Bugün kaybetsek de asla ezilmeyeceğiz. 4 sene mukavelem var. Başımız dik, alnımız ak. Üzüntümüz var, acımız var. Bu üzüntümü yenecek olan işimi daha yapmak. Size hakaret ve sert cevap değil. Oyuncunun yıpranmasını istemiyorum. Bu oyuncu grubunun çalışıp başarılı olmaya ihtiyacı var.

“DEĞİŞİMLER OLACAK”

Değişimler olacaktır. Nasıl olacağını daha sonra sizle paylaşırım. Gidenlere teşekkür edeceğiz, gelenlere başarı dileceğiz. Hakaret eden arkadaşlara cevap veriyorum. 20-30 sene aynı hakaret aynı yalan konuşuluyorsa hedefine ulaşmamış demektir. Biz beyaz sayfa açtık, tablo yaptık, önümüzde hedefler var. Ülke adını iş yapıyoruz.

“BU KRİZİ AŞAÇAK OLAN İLK ÖNCELİKLE BENİM”

İkinci büyük hedefimize ulaşacağız. Gelecek turnuvada bunu göstereceğiz. Bu krizi aşacak olan öncelikle benim. Başarısızlığın analizini yaptık. Bize destek olan herkese teşekkür ediyorum. Sizlerle her zaman görüşmeye hazırım. Futbolun en zor organizasyonu Avrupa Şampiyonası. Ama en büyük organizasyonu Dünya Kupası. İki kez üst üste turnuvaya katılmak istiyoruz. Uzun vadeli ne kulüp çalıştırmayı ne de bir başka şey düşünüyorum. Elimizde iyi bir oyuncu grubu var. Dünya Şampiyonası’na katılacağımıza inanıyorum.

“ABDÜLKADİR’İN ESKİ PATLAYICILIĞI YOK”

Orta saha Fransa maçında Dorukhan, Mahmut, İrfan Kahveci. Bunlar var. Ama oradaki dönemdeki gibi yoklar. Takım olarak Mart ayındaki kadronun ışık verdiğini düşündük. Cengiz’e Abdülkadir’e özel antrenman yaptırdık. ‘Erken kampa girdiler’ eleştirilerini doğru bulmuyorum. Abdülkadir çalışıyor ama eski patlayıcılığı yok. Oyuncu tercihlerine saygı duyulduğunu düşünüyorum. Her hata yapan da değişmez.

Bu kadroya inandığım için bu oyuncuları sahaya sürdüm. Bu Antalya kampında sponsorlarla ilgili eleştiriler oldu. Birçokları zaten daha önce yapmışlardı işlerini. Sadece 2 oyuncu ile çekimler yapıldı. Bizim asıl kampımız Almanya’da idi. İtalya maçından sonra oyunculara izin verdim ama o kadar moralleri bozuktu ki kimse gezmek için dolaşmak için gitmek istemedi. Kendimi performans olarak başarısız buluyorum. Bunu çözecek olan da benim. Karadağ, Cebelitarık ve Hollanda maçlarımız var. Kamp yerleri belli oldu. İşimizi yapacağız. Bu takımı nasıl hazırlayacağız sizlerle bunu paylaşacağız. Bu turnuva için ayrıca konuşuruz. Bu kampta bilimden daha çok yararlandık ama karşılığını alamadık.

PRİM VE MAAŞ KONUSU

Kimse prim almadı, çünkü sonuç gelmedi. Başarının takdiri yönetimindir. Ekstra bir para vermiyor. Oyuncu maaş almıyor, maaş alan benim. Maaşımla ilgili yine yalan yazılıyor. 3.2 milyon euro alıyormuşum. Yahu Türkiye’de euroyla maaş olan Türk var mı? Ben kimsenin maaşını bilmiyorum. Döviz almıyorum. Adam bana ‘hırsızsın’, ben ‘Hırsız değilim’ diyorum. TFF Başkanı bunun açıklamasını yapmış. Rakamı size söylemek zorunda mıyım? Burada Beşiktaş’tan aldığım parayı alıyor muyum, almıyorum. Hiç para almayayım isterseniz. Kulüplerden de federasyondan da alacağım var. Mahkemeye versem utanmaz adam diyorlar. Bir kere mahkemeye gitmedim. Böyle bir haber görmemişsinizdir. Allah aşkına şu döviz işini halledin. Beni yıpratın, onları yıpratmayın.

“ENES VE HALİL TARTIŞTI AMA TEK KAVGA OLMADI”

Galler maçından sonra antrenmanda Enes ve Halil tartıştı. Tek kavga olmadı kampta, çok güzel geçti. Keşke kavga olsaydı da kavga oldu o yüzden böyle olduk deseydim. İtalya maçından önce İtalyan futbolcuların ısınmalarını izledim. Çok hırslılar, ısınmada saldırıyorlar. ‘Maça hızlı başlayabilirler’ dedim, başladılar. Ben oyuncularımdan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Bunu onlarla da konuşuyorum. Kafamdaki oyuncular belli ama yeni isimlere kapımız açık. Bu turnuva, bir dibe vuruştu bizim için. Bir daha bu kadar dibe vurmayız. Fransa maçının ilk yarısında da iyi değildik.

“TAYLAN İZLEDİĞİM MAÇLARA GÖRE DAHA DURAĞANDI”

Orta sahada Okay, Ozan, İrfan, Hakan, Taylan ve Dorukhan vardı. İrfan da sakatlıktan geldi. Kadroya alınmayan Salih, Berat gibi oyuncular düşündüğüm oyuncular. Taylan da oynayamadı. Onu izlediğim maçlara göre daha durağandı. O bölgede Kaan’ı kullandım. Mahmut Tekdemir sakatlandı, bel sakatlığı vardı. Efecan ve Halil Akbunar ile ilgili de o bölgede Cengiz Ünder vardı. Taylan Antalyalı sakatlığım yok dedi, o zaman niye ameliyat oldun? Bana sakatlığım var deseydin, başka oyuncular bunu söyledi; Hasan Ali gibi. Taylan Antalyalı için olumsuz bir durum. Futbol bilimden ibaret değil ama bilimden de büyük oranda faydalandık.

“EMRE BELÖZOĞLU İLE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM”

Emre Belözoğlu ile görüştüğüm doğrudur. Değişim olacak. Ortada gizli bir şey yok. İki defa görüştüm. Bizde başlamasını isterim. Emre ile ilgili her şeyi yazıyor arkadaşlar zaten. Emre ile düşüncelerimi biliyorsunuz. Uzun vadeli düşünüyorum.

Milli Takım’dan Euro 2020’ye tatsız veda