Sendikalar, asgari ücret taleplerini TELE1’e açıkladı!

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve Disk/Gıda İş Genel Başkanı Olcay Ozak, asgari ücrete yapılacak olan zammı TELE1’e değerlendirdi. Sendika temsilcileri beklenti ve taleplerini aktardı.

Milyonlarca çalışanın gözü kulağı, bu yıl tek zam yapılacağı açıklanan asgari ücrete zammında. Asgari ücretle ilgili görüşmeler devam ederken, sendika temsilcileri zamma ilişkin beklenti ve taleplerini TELE1‘e aktardı.

Konuya ilişkin tele1.com.tr’den Nilay Göl‘e konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “En az üç ayda bir asgari ücretin güncellenmesi gerekiyor” derken, Disk/Gıda İş Genel Başkanı Olcay Ozak da “Asgari ücret enflasyon tek haneye düşene kadar yılda dört kez güncellenmeli” şeklinde konuştu. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen ise “Asgari ücret bu ülkede temel ücret haline getirildi. En büyük problem bu” ifadelerini kullandı.

BOZGEYİK: EN AZ ÜÇ AYDA BİR ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİ GEREKİYOR

“Ekonomik krizin giderek derinleşeceği 2024 yılında bir kereye mahsus belirlenecek asgari ücretin doğru olmadığını ifade etmek istiyoruz. Özellikle en az üç ayda bir asgari ücretin güncellenmesi gerekiyor” diyen Mehmet Bozgeyik, şunları söyledi:

“Asgari ücretin belirlenme süreçleri özellikle masanın kurgusu da çok demokratik değil, oranın daha demokratikleştirilmesi gerekiyor. Diğer emek örgütlerinin de bu süreç içerisine dahil edilmesi gerekiyor. 2024 yılı asgari ücretinin kamu emekçileri ve emeklileri de doğrudan etkileyeceğini düşünüyoruz.”

Türkiye’de asgari ücretin ortalama bir ücret haline geldiğini ifade eden Bozgeyik, şunları kaydetti:

“Doğal olarak düşük bir asgari ücretin açıklanmasıyla birlikte kamu emekçilerinin de bu süreçten zarar göreceğini düşünüyoruz. Eğer bir ailede iki kişi çalışıyorsa o aileye en az yoksulluk sınırı üzerinde bir asgari ücretin girmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de yoksulluk sınırı 50 bin TL ise her iki eş de çalışıyorsa kişi başı en az 22-23 bin liralık bir asgari ücret olması gerekiyor. Konuşulduğu gibi 16-16 bin 500 TL civarında bir asgari ücretin açıklanması zaten var olan açlık sınırının altında bir ücret olacaktır. Asgari ücretin yıllık belirlenmesinde çok yoğun mağduriyetler ve daha fazla derin yoksulluğun yaşanılmasına neden olacaktır. Umarız gerçek yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret belirlenmesi olur.”

TÜRKMEN: EN BÜYÜK PROBLEM ASGARİ ÜCRETİN TEMEL ÜCRET HALİNE GETİRİLMESİ

“Asgari ücret bu ülkede temel ücret haline getirildi. En büyük problem bu” ifadelerini kullanan  Mehmet Türkmen, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkede, dünyanın neredeyse her yerinde asgari ücret yasal olarak en düşük ücrettir, en alt sınırdır. Ve Avrupa’da asgari ücret alan işçilerin ortalaması yüzde 4-5’tir. Türkiye’de doğrudan asgari ücret alanların oranı yüzde 60’a yakın. Eğer asgari ücret bir ülkede temel çalışma ücreti haline gelmişse o zaman böyle bir pazarlık olması gerekiyor ve bu ücretin yoksulluk sınırının üzerinde olması gerekiyor.”

Asgari ücret için tartışılan rakamların açlık sınırı düzeyinde olduğunu söyleyen Türkmen, şu ifadeleri kullandı:

“Asgari ücret, işçilerin gerçekten asgari düzeyde ve insanca koşullarda yaşamasına yetecek düzeyde olmalı. Bu da aslında yoksulluk sınırıdır. Bir evde en azından iki çalışanın toplamının yoksulluk sınırına denk gelmesi lazım ama tartışılan rakam bunun bile çok altında. O yüzden aslında çağrıyı bu konuda taraf olan bütün sendikalara ve işçilere yapıyoruz. Asgari ücret alan işçilerin büyük çoğunluğu ek iş yaparak geçinmeye çalışıyor. Belirlenecek asgari ücretin işçileri ek iş yapmaya, izin ve mesai hakkından vazgeçerek çalışmaya mahkum etmeyecek bir ücret olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu da ancak başta sendikalar olmak üzere işçilerin bu masaya kendi ağırlığını koymasıyla olabilecek bir şey. Asgari ücret kararı veren tespit komisyonunda kararın nasıl verildiğini biliyoruz. Bir tarafta patronlar var, bir tarafta da zaten patronların çıkarları doğrultusunda hareket eden bir hükümet var. Sözde işçi tarafını temsil edenlerin de işçileri temsil etmediğini görüyoruz. O yüzden asgari ücretle geçinen milyonlarca kişinin bu işe taraf olması gerekir.”

OZAK: YILDA DÖRT KEZ GÜNCELLENMELİ

“Asgari ücretin yılda bir defa belirlenecek olması kabul edilir değildir” diyen Olcay Ozak, şunları kaydetti:

“Asgari ücret genel ücretlerin tanımı olmuş. Yani çalışanların yüzde 80’i yüzde 90’ı asgari ücret ile çalışıyor. İnsanca yaşayacağımız bir ücret olmasını talep ediyoruz. Bir eve en az iki asgari ücret maaşı girilecek şekilde tasarlanıp bunun da yoksulluk sınırının altında kalmaması gerekiyor. Yoksulluk sınırı da şu an 45-46 bin TL civarında. Asgari ücret enflasyon tek haneye düşene kadar yılda dört kez güncellenmeli.”

Kaynak: TELE1