Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e Mertcan Kılıç tarafından yapılan saldırının azmettiricisi Servet Bozkurt, ev hapsinde cinayet işledi.
Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili 2 Ekim'de görülen karar duruşmasına verilen arada Selma Ateş Kazanç'a saldıran ve olayın ardından tutuklanan Mert Can Kılıç'ı 3 bin TL vererek azmettirdiği gerekçesiyle ev hapsi uygulanan Servet Bozkurt, evde boşanma aşamasında olduğu ileri sürülen eşi Elif Bozkurt ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine çiftin çocukları komşularına sığındı. Servet Bozkurt, bıçakla eşinin boğazını kesti. Aynı zamanda yurt dışına çıkış yasağı bulunan Bozkurt, elektronik kelepçeyi sökerek evden çıktı. Bozkurt, daha sonra eşinin sevgilisi olduğunu iddia ettiği Hasan Şahin'i, çalıştığı tekel bayiinde bıçakladı.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Elif Bozkurt ve Hasan Şahin'in hayatını kaybettiği belirlendi. Polis, olayın ardından kaçan Servet Bozkurt'u yakalamak için çalışma başlattı. Çiftin komşusu İsa Yüksel, "Önce eşini öldürmüş. Karısını öldürdükten sonra evden gitmiş. Kadın da çocuklar da çok iyi insanlardı. Nasıl oldu bilemiyoruz. Buradan kaçtıktan sonra artık yardım mı istedi başka bir şey mi oldu bilmiyorum, birini daha öldürmüş" dedi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
SELMA ATEŞ TELE1'E KONUŞTU
Yaşanan gelişmenin ardından Selma Ateş TELE1'e konuştu. Ateş, "Rahatsızlığımız çok yüksek çünkü hala böyle bir cinayetle yani baktığınızda Türkiye'nin başkentinde nasıl teşebbüs ettikleri bir cinayet vardı. Bizim de can güvenliğimizin olmadığını defalarca söyledik Bakın bu Bursa'da saldırıya uğradım, takip edildim İzmir'de aracıma çocuğumun yanında saldırdılar, üzerimize araçlarını sürdüler, evimin camlarına bir şeyler attılar. O kadar çok sıkıntılar yaşadık ki Sincan Cezaevi'nin kampüsünde arabam çizildi son olarak da sizin de basın mensuplarının önünde saldırıya uğradım. Bunlar devam etti." dedi.
"BİZİ DE Mİ ÖLDÜRECEK?"
Azmettiricinin kaçmasıyla ilgili de konuşan Ateş, "Şimdi böyle bir adam eşini ve eşinin sevgilisini öldürüyor elektronik kelepçe takılı olmasına rağmen. Bu şekilde hayatımızın güvende olduğunu düşünebilir miyiz? Düşünemiyoruz. Şimdi direkt aklıma şey geldi. Acaba Ankara sınırları içinde mi yoksa şehir değiştirdi mi? Doğal olarak iki kişiyi öldürdüğü için mühebbet hapis yiyeceği için bir kişiyi daha öldürsem benim için hiçbir şey fark etmez düşüncesinde olup bizi de mi öldürecek? Çünkü biliyorsunuz 3 bin lira verdiler bana saldırılması için. Nasıl anlatmalıyım nasıl söylemeliyim bilmiyorum çok korkunç o kadar korkunç ki o kadar zor ki.." dedi.
Kendisine saldırılarına hiç durmadığını söyleyen Ateş şöyle devam etti:
"Bunlar hiç durmadılar zaten biliyorsunuz sosyal medya hesaplarından tehditler ettiler, küfürler ettiler, namus ve haysiyetimiz kadar dil uzatabilecek cüreti kendilerinde buldular ve maalesef tüm Türkiye ve ülkemizin adli mercileri sadece bunu izledi sadece izlediler. Eğer zamanında bunların yaptıklarının hesabı sorulsaydı zaten kardeşim bugün hayatta olurdu. Bizim de mi ölmemiz gerekiyor hesap sorulması için. Kaygılıyız endişeliyiz ama aslında korkmuyorum açıkçası kendi adıma korkmuyorum ama sonuna kadar kardeşimin davasından da vazgeçmeyeceğim. Karşımızdaki kişiler o kadar tehlikeli ki bakın bugün yaşanan cinayeti gördünüz. Bugün onun eşi yarın belki de Selma Ateş olacak. Bizler varsayımlar kurgular yapmıyoruz. Kesinlikle büyük bir tehlikenin içindeyiz ve oldukça korumasız. Çünkü biz bir adalet mücadelesi veriyoruz. Duruşma günü gerçekleşen saldırıları biliyorsunuz duruşma günü yani orada eğer ki eşim olmasaydı arkadan gelip belki benim boğazımı kesecekti. Biz bunu önledik bu defa önledik Yarın önleyebilecek miyiz?"