Selahattin Demirtaş: Arkasına saklanacakları tabutlara ihtiyaçları var

Yayın tarihi: 20 Ocak 2020 Pazartesi 10:56 am - Güncelleme: 20 Ocak 2020 Pazartesi 12:21 pm

Üç yıla aşkın süredir Edirne F Tipi Cezaevinde bulunan önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Demirtaş, “iktidarın kanalizasyon medyası, barış ve demokrasi umutlarına her zamanki fütursuzluğuyla saldırınca ben de birkaç şey söyleme zorunluluğu duydum” dedi.

Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklaması şöyle:

Herkese merhabalar. Buradan sizlere seslenmeyeli uzun zaman oldu. İktidarın kanalizasyon medyası, barış ve demokrasi umutlarına her zamanki fütursuzluğuyla saldırınca ben de birkaç şey söyleme zorunluluğu duydum.

Selahattin Demirtaş’ın kitabına atılan iftira böyle çürütüldü

“ARKASINA SAKLANACAKLARI TABUTLARA İHTİYAÇLARI VAR”

Önce şu soruyu sorarak başlayalım: Barış denilince AKP Hükûmeti neden kırmızı görmüş boğaya dönüyor? Barış isteyen herkesi neden anında terörist ilan ediyor? Aklı başında herkes bunun cevabını biliyor, değil mi? Çünkü arkasına saklanacakları tabutlara ihtiyaçları var. Yoksulluğun, işsizliğin, yolsuzluğun sorgulanmaması için gencecik evlatlarımızın cenazelerine ihtiyaçları var. Barış olursa istismar edebilecekleri konu kalmayacak. Milliyetçilik ve beka söylemiyle toplumu artık kutuplaştırıp karşı karşıya getiremeyecek, buradan oy sağlayamayacaklar. Barış diyene bunca öfkenin, bunca nefretin nedeni budur.

Herkesin elini vicdanına koyarak barış için yan yana gelmesi artık ahlaki bir görevdir, sorumluluktur. En büyük çözüm süreci de halkın demokrasi için yan yana gelmesi, el ele vermesidir.

Ballı kaymaklı iktidarlarını kaybetmemek için gözlerini karartıp nefretle ve kinle gece gündüz ekranlardan saldıranlara verilebilecek en anlamlı cevap, çoğalarak yan yana gelmektir. Halkın çoğunluğu bunu isterken, siyasetçiler de bunun gereğini yapmaktan çekinmemelidir artık.

Gelecek Partisi Selahattin Demirtaş’ı hedef gösterdi

Ahmet Kaya ve sevgili eşi Gülten’i, çatal bıçak fırlatarak linç etmeye çalışan güruhu hatırlamayanımız yoktur, değil mi? Bazı utançlar, sahiplerine bir ömür boyu yapışıp kalıyor ne de olsa.Ahmet Kaya’ya o gün “bölücü, terörist, vatan haini”, yanlarında duran Mehmet Aslantuğ’a da “terör destekçisi” yaftası yapıştırılıyordu. Ve gün oldu devran döndü, “onur” sahibine, “alçaklık” sahibine kaldı.

“FIRLATTIĞINI ÇATALLAR, BIÇAKLAR ARTIK BİZİ YARALAMIYOR”

Bugünün Jülide’si, Kadir’i ve oradaki tüm kadınlar onurun temsilcisi, televizyonlardaki bazı program sunucuları başta olmak üzere linç güruhu ise alçaklığın sembolü olarak tarihteki yerlerini aldılar bile.

Fırlattığınız çatallar, bıçaklar artık bizi yaralamıyor. Birlikte olmak için, yan yana durmak için daha fazla cesaretlendiriyor, güç veriyor, moral veriyor. Devam edin, devran dönüyor.

Tüm dostlara kucak dolusu selam ve sevgilerimle…”