Selahattin Demirtaş: Bu koşullarda tümden iyileşmek imkansız

Yayın tarihi: 21 Ocak 2020 Salı 1:58 pm - Güncelleme: 21 Ocak 2020 Salı 2:01 pm

HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Leylan’ adlı kitabıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, kitabının kahramanı Kudret’le kendisi arasında bir benzerlik olup olmadığı şeklindeki soruya, “Bizim hikayemizdir esas kaynağı. Başak’a uzaktan, çaktırmadan bakmışlığım, peşinden gitmişliğim hiç de az değildir” yanıtını verdi. Demirtaş, sağlık durumuyla ilgili de “İyi olmaya çalışıyorum, en azından moralim çok iyi. Bu koşullarda tümden iyileşmek imkansızdır nihayetinde” dedi.

Kitapla ilgili ilk olarak “Karmaşık bir kurguyu, hiç açık vermeden oturtmaya çalışmak çok zorlayıcıydı” diyen Demirtaş’ın, Evrensel gazetesinden Gözde Tüzer’in sorularına verdiği yanıtlardan bir bölüm şöyle:

Selahattin Demirtaş: Arkasına saklanacakları tabutlara ihtiyaçları var

Kitaptaki karakterlerden Bedirhan ve Sema ‘mutluluk’ ve ‘özgürlük’ üzerine yoğun bir felsefi tartışmaya giriyorlar. Peki sizce mutluluk ve özgürlük nedir ve aralarında nasıl bir bağ var?

Bunu, romanda çok çeşitli bakış açılarıyla anlatmaya çalıştım zaten. Benim kişisel yaklaşımlarım da dikkatli okurun gözünden kaçmayacaktır eminim.

Biraz da özel bir soru var sırada. Kitaptaki Kudret’in çocukluk aşkı Serap’a, yani Leylan’a olan aşkına baktığımızda karşımıza çok büyük bir sevda çıkıyor. Onu bir dakika görmek için saat 4’te evinin önünden geçmesi, okuldan eve bırakması, başkasıyla olan nişanlarını hep bozması… Ve siz kitabı 25 yıllık eşiniz Başak Hanım’a ve kızlarınız Delal ve Dılda’ya atfetmişsiniz. Sizin Başak hanıma olan aşkınızı Kudret’in sevdasına benzetebilir miyiz?

Davutoğlu, Demirtaş’la yaptığı telefon görüşmesini beş yıl sonra açıkladı

Benzetebilirim tabii ki, ama bizdeki çok daha fazlasıdır. Her roman yazarı biraz otobiyografik olmaktan kaçamaz ya, benim de durumum istisna değil. Fakat Kudret ve Leylan’ın maceraları özgündür, gözleme ve anılara dayalıdır. Yine de bizim hikayemizdir esas kaynağı. Başak’a uzaktan, çaktırmadan bakmışlığım, peşinden gitmişliğim hiç de az değildir. Kızlarımız da bu aşkın buğdaylarıdır tabii ki.

Edebiyat dünyasını takip etme imkanınız oluyor mu? Oluyorsa bugün hem dünyadan hem de Türkiye’den en çok hangi yazarları okuyup beğeniyorsunuz?

Sayamayacağım kadar çok ve değişik ülkelerin edebiyatından farklı yazarları okuyorum. Kürtçe edebiyat dahil, her birinden etkilenmişimdir elbette. Ama her yazar gibi ben de kendi üslubumu yaratmaya çalışıyorum.

Sanatın hemen her dalıyla uğraşıyorsunuz. Bağlama çalışıyorsunuz, kitap yazıyorsunuz, resim yapıyorsunuz ve şimdi de Leman’da çizmeye başladınız. Devamı gelecek sanırım bu çalışmaların.

Şu anda yeni bir çalışmam yok. Arada resim, karikatür çiziyorum tabii.

Bir de sağlık durumunuz… Nasılsınız bu aralar?

İyi olmaya çalışıyorum, en azından moralim çok iyi. Bu koşullarda tümden iyileşmek imkansızdır nihayetinde.