Şehir Hastanesi’nden ‘Lojyoner Hastalığı’ açıklaması

Mersin’de Şehir ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Bahar Aydınlı, hastanede ortaya çıkan ve ‘Lejyoner Hastalığı‘ olarak bilinen ‘Legionella Pneumophilla’ mikroorganizması ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmadığı yönündeki iddiaları yalanladı.

Mersin Şehir Hastanesi’nde Lejyoner hastalığı olarak da bilinen ölümcül akciğer enfeksiyonu mikrobunun ürediği ve gerekli önlemlerin alınmadığı iddiaları üzerine, Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı açıklama yaptı. Doç. Dr. Aydınlı, 2017’de gerçekleşen olayın ardından gerekli çalışmaların yapılarak dekontaminasyon (arıtma) işlemlerinin uygulandığını söyledi.

Aydınlı, açıklamasında şunları kaydetti:

Mersin Şehir Hastanesi musluklarında ölümcül mikrop!

”Öncelikle söz konusu olay 2017 yılında gerçekleşmiş; ardından gerekli çalışmalar yapılarak dekontaminasyon işlemleri titizlikle uygulanmıştır. Alınan tedbirler ve takipler neticesinde ilerleyen dönemlerde yapılan kontrollerde hastalığa yönelik herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. En son 2020 ocak ve temmuz aylarında yapılan kontrollerde halk arasında Lejyoner Hastalığı olarak bilinen “Legionella Pneumophilla” mikroorganizması tespit edilmemiştir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı yönetmeliği gereği tüm hastanelerde Enfeksiyon Kontrol Komitesi bulunmaktadır. Bu komiteler, hastanelerde gelişebilecek bu ve benzer enfeksiyon risklerini değerlendirerek gerekli çalışmaları periyodik olarak titizlikle yapar. Ayrıca Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik de mevcuttur. Bu yönetmelik çerçevesinde 23 Kasım 2017 tarihinde Mersin Şehir Hastanesinde 60 noktadan alınan numunelerden ikisi pozitif çıkmıştır. Bunun üzerine Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi ilgili yönetmelik kapsamında çalışmalar yapmıştır. Bunun sonucunda yukarıda da belirtildiği gibi 2020 yılı içinde ocak ve temmuz aylarında alınan son numunelerde Legionella üremesi olmadığı tespit edilmiştir. Haberde bahsedildiği gibi hastane yönetiminin gerekli tedbirleri almadığına yönelik iddialar gerçeği yansıtmamakta; Covid-19 pandemi döneminde yapılan bu tür asılsız haberler sahada canla başla görev yapan sağlık çalışanlarını derinden yaralamaktadır. Bu tür asılsız haberler aynı zamanda vatandaşların kaygısının artmasına yol açmakta; kurumlara ve sağlık sistemine olan güveni de zedelemektedir.”