Haber

Sedat Peker'in SPK iddiaları muhalefeti harekete geçirdi! Peş peşe suç duyurusu

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in SPK'deki yolsuzluk iddialarının ardından muhalefeti harekete geçti. CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Zafer Partisi ve Memleket Partisi SPK'deki yolsuzluk iddialarının hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç örgütü lideri Sedat Peker, geçen günlerde 'Deli Çavuş' adlı Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve TOBB üyesi Salih Orakcı’nın rüşvet aldığını öne sürmüştü. Peker'in ki SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun, Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den sorunlarının çözümü için 12 milyon TL rüşvet istediği iddiası Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Peker'in iddialarının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığındaki heyet SPK'deki yolsuzluk iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu. https://tele1.com.tr/sedat-pekerden-eski-spk-baskani-taskesenlioglu-hakkinda-yeni-iddialar-688205/

SUÇ DUYURUSU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SPK ile ilgili partisinin suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı. CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve beraberindeki heyet, iddialar hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP’li Erkek, Türkiye gündeminin son iki gündür ‘yozlaşma, yolsuzluk ve rüşvetle’ karşı karşıya olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Toplumun çok önemli bir kesimi, nüfusumuzun yarısı, milyonlarca işsiz, milyonlarca emekli, milyonlarca asgari ücretli, milyonlarca genç, ev kadını, derin bir yoksullukla karşı karşıya. Yolsuzluğun olduğu yerde yoksullukla mücadele edemezsiniz. Ama biz kararlıyız. Biz, bugünkü saray iktidarı gibi yoksulluğu yönetmeyeceğiz, yoksulluğu bitireceğiz. Yoksulluğu yeneceğiz. Bu topraklarda yoksulluk asla bir kader değildir. “YENİ Y’LER EKLEDİLER” Bir dönem mevcut iktidarın içerisinde yer alan, birlikte hareket eden, iktidar ve çevreleri adına korkutma, şiddet yaratma gibi eylemleri gerçekleştiren, yani iktidar ve çevresinin desteklediği bir yapının içerisinde yer alan bir kişi, Sedat Peker’in bu ciddi iddiaları sebebiyle bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na tüm milletvekillerimizin imzası ile suç duyurusunda bulunduk. 2002’de tek başına iktidar olduklarında ‘3Y ile mücadele edeceğiz’ diyenler; ‘Yolsuzluk, yoksullukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz’ diyenler, yeni Y’ler eklediler bu 3Y’ye. Yozlaşma, yalan, yüzsüzlük. Çürüme o kadar büyüdü ki, yozlaşma o kadar büyüdü ki gerçek bir beka sorunu haline geldi. Onun için cesaretle artık topyekûn herkesin; sivil toplumu, basını, siyasetçisi, yargısı, emniyetiyle bu yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerine gitmek zorundayız. 85 milyona karşı hepimizin görev ve sorumluluğu bu. Ama yargının durumu da içler acısıdır. Yargı, yürütmenin ağır bir tahakkümü altında. Cumhuriyet savcıları harekete geçemiyor. Biz, bugün CHP milletvekilleri olarak ne için buradayız? Cumhuriyet savcıları resen harekete geçemediği için. Halbuki kanun, bu görevi savcılara veriyor. “YARGI YÜRÜTMENİN VESAYETİ ALTINDA” Peki ne için harekete geçemiyor Cumhuriyet savcıları? Çünkü saray iktidarının, yürütmenin ağır bir vesayeti altında yargı. Onun için ne diyoruz? İlk seçimde iktidar olacağız, mutlaka ve mutlaka demokratik hukuk devleti için bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis edeceğiz. “AHLAK ÇÖKTÜ” Bugün saray iktidarı, ülkeyi yöneten siyasi iktidar, hukuk devletinden uzaklaştıkça suç organizasyonlarına yakınlaştı. Birçok ciddi iddianın üzerine gidilemiyor. Uyuşturucu ticaretiyle ilgili, başka suçlarla ilgili; yolsuzluklarla, rüşvetle ilgili ciddi iddialar var. Kuvvetli şüpheler var. Onun için buradayız. En temel sorunlarımızdan biri. CHP olarak, Millet İttifakı olarak ne diyoruz? İlk seçimde iktidar olacağız, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. İlk bir hafta içinde, TBMM Genel Kurulu’ndan ilk çıkaracağımız yasa, Siyasi Ahlak Yasası olacak. Çünkü ahlak çöktü. Görüyorsunuz, bir siyasetçi, milletvekili, bir kamu görevlisi ile şirket kuruyor, hizmet veriyor. Nerelere hizmet veriyor, nasıl hizmet veriyor? Sermaye Piyasası Kurumu’nun başındaki kişi, piyasa dolandırıcılığı suçlamaları ile karşı karşıya. Yatırımcının, küçük hisse sahiplerinin durumunu düşünün. Toplumda sarsılan güveni, piyasayı, ekonomiyi düşünün. Bugün tarihin en derin siyasi ve ekonomik krizini yaşıyorsa toplum, bunun en temel sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yaratılan bu ucube sistemdir. Bu sistemde çürümeyen hiçbir kurum, çürümeyen hiçbir kurul kalmadı. “KURUMLAR ÇÜRÜDÜ” İşte görüyorsunuz, ÖSYM’sinden tutun, KPSS’ye tutun, üniversitelerine tutun, Merkez Bankası’na tutun, Sermaye Piyasası Kurulu’na en son bakın. Bütün kurumlar çürüdü. Biz ne diyoruz? Güçlü kurumlar olmalı. Güçlü kurullar, güçlü kadrolar, güçlü kurallar olmalı. Gücü bir kişide topladığınız zaman çürüme, yozlaşmayı hep birlikte açıkça görüyoruz. Şimdi buradan yargıya ve Cumhuriyet savcılarına seslenmek istiyoruz. Siz, Cumhuriyet savcısısınız. Siz, bu yolsuzluk, rüşvet çarkı ile cesaretle mücadele edeceksiniz. Nereye uzanırsa uzansın, arkasında kim olursa olsun, tüm bu ciddi iddiaların cesaret ile üzerine gideceksiniz. Çünkü sizin bir tek efendiniz vardır. O da hukuktur. Başka yerlere bakmayın, cesur olun. Hukukçular cesur olmazsa 85 milyon vatandaşın, hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Bizim mücadelemiz bunun için. Bizim mücadelemiz, demokratik hukuk devleti ve adalet için. “GERÇEĞİN ÜZERİNİ HİÇBİR GÜÇ ÖRTEMEZ” Adalet olmazsa; adalet, yargı suçla, yolsuzluk, rüşvet ile mücadele edemezse her şey mahvolur. Adalet olmazsa aş, iş ve ekmek de olmaz. Bugün ayrıntılı bir şekilde tüm olayları, ciddi iddiaları ve kuvvetli şüpheleri savcının önüne koyduk. Savcılardan kapsamlı bir araştırma bekliyoruz. Çünkü ceza hukukunun, soruşturmaların, yargılamaların temel amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bunu yapacak olan da ilk aşamada savcılardır. Bu soruşturmanın, bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı da buradan vurgulamak istiyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Artık gırtlağına kadar batmış ve yozlaşmış iktidar, Türkiye’nin hiçbir sorunu çözemez. Bunu da biliyoruz. Bu memlekette seçim kararı alındığı gün dahi bazı şeyler düzelmeye başlayacak. İlk seçimden sonra yaşanan önemli, büyük bir değişimle, yeni bir siyaset kültürü ile ilkeli, ahlaklı, dürüst bir siyasetle ve yönetimle bu memleketin, vatandaşlarımızın tüm sorunlarını çözeceğiz. Tüm usulsüzlükler, yolsuzluklar, rüşvet çarkları da bugün ortaya çıkmazsa yarın ortaya mutlaka çıkacaktır. Gerçeğin üzerini hiçbir güç örtemez. Kimse unutmasın ki hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder.” 62 YIL 6’ŞAR AYA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMALARI İSTENDİ CHP’nin savcılığa sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, akademisyen Ünsal Ban, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu, TOBB Deniz Meclisi üyesi Salih Orakçı, Borsa Gündem gazetesi sahibi Orhan Pala, Hürriyet gazetesi yazarı Burak Taşçı, eski Budur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, iş insanı Nedim Özbek ve Peker’in iddiasında geçen “Ahmet ve Süleyman” isimli şahısların cezalandırılmaları istendi. Bu isimlerin, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 106’ıncı maddesinde düzenlenen ‘bilgi suistimali yolu ile menfaat sağlama’ suçundan 5 yıla kadar, 107’inci maddesinde düzenlenen ‘piyasa dolandırıcılığı’ suçundan 5 yıla kadar, Türk Ceza Kanunu’nun 152’inci maddesinin ikinci fırkasında düzenlenen ‘kamu görevlileri ile ilişkisini kullanarak bir işi görme vadiyle bir başkasını aldatma’ suçundan 10 yıla kadar, aynı kanunun 220’nci maddesinde düzenlenen ‘suç işlemek için örgüt kurma’ suçundan 18 yıla kadar, 250’inci maddesinden düzenlenen ‘irtikap’ suçundan 5 yıla kadar, 252’nci maddesinde düzenlenen ‘rüşvet’ suçundan 12 yıla kadar, 255’inci maddesinde düzenlenen ‘nüfuz ticareti’ suçundan 7,5 yıla kadar ve Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde düzenlenen ‘kaçakçılık’ suçundan cezalandırılmaları talep edildi. Bu isimlerin, Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’ndaki hükümlerden toplamda 62 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İYİ PARTİ'DEN SUÇ DUYURUSU

Sedat Peker'in SPK'deki yolsuzluk iddialarının ardından İYİ Parti'de suç duyurusunda bulundu.

ZAFER PARTİSİ DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Sedat Peker’in rüşvet iddialarıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Özdağ, “Kanunsuz emirler alıp, soruşturmayı engellemeye kalkanlar, kulağının üstüne yatanlar, talimatla iş yapanlar olursa, bunun hesabını da bağımsız Türk yargısının önünde kısa zaman içerisinde verirler. İhanet içerisinde olan kimse bizden hoşgörü beklemesin” dedi. Özdağ'ın açıklamaları şöyle: “Saray rejimi etrafında oluşan yolsuzluk ağı bir noktasından daha patladı. 20 yıldır ülkeyi yöneten, yorgun, tükenmiş AKP iktidarın artık ülkeyi yönetemeyeceği bir kez daha görüldü. Türkiye’nin bu karanlık günlerinde Zafer Partisi olarak meşaleyi yaktık. Yüce Türk milleti bilmeli ki, ortaya çıkan yolsuzluk, hukuksuzlukların, alınan ve verilen rüşvetlerin üzerine gitmek, boynumuzun borcu. Ucu nereye, kime dokunursa dokunsun Zafer Partisi kararlılıkla yoluna devam edecek ve Türk milletinden çalınan her kuruşun hesabını soracak. Şimdiden uyarıyoruz. Kanunsuz emirler alıp, soruşturmayı engellemeye kalkanlar, kulağının üstüne yatanlar, talimatla iş yapanlar olursa, bunun hesabını da bağımsız Türk yargısının önünde kısa zaman içerisinde verirler. İhanet içerisinde olan kimse bizden hoşgörü beklemesin. Suç duyurusunda ne var? Sarayın atadığı bürokratların siyasi güçlerini kullanarak, soyduğu şirketler var. Küçük yatırımcıların batan milyonlarca doları, Türk halkından çalınan servet var. Süleymanlar, Serhatlar var. Kendileri ile ilgili iddialara cevap verecek adamlar var. Bu iş şarkıcı tutuklamaya benzemez. Abdestten, dinden bahsedenler artık Allah’tan korkacak, kuldan utanacak ve yargıya hesap verecek. Devleti ‘Rüşveti ona verme, bana ver. O fazla alır’ diyenlere teslim etmeyeceğiz. Bu çetelerin defterini dürmede kararlıyız. Kamudan çalınanları, Türk milletinden çalınanları, Türk devletinden çalınanları, garibanlaştırılmış insanımıza, Türk’e, Türk milletine geri vereceğiz. Devleti, Türk devletini Türk milletine iade edeceğiz.”

DEVA PARTİSİ'NDEN SUÇ DUYURUSU

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Sedat Peker’in iddialarında ismi geçenler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Parti adına yapılan suç duyurusunda, Sedat Peker’in yaptığı açıklamalara ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Bu açıklamalarda yukarıda isimleri geçen şüphelilerden üst düzey kamu görevlileri ile bu kişilerle birlikte hareket eden bazı şüpheli kişilerin sermaye piyasası ile ilgili olarak bu piyasanın araçlarını kullanmak suretiyle piyasa dolandırıcılığına sebep oldukları, aynı zamanda nüfuzlarını kullandıkları, bu nüfuzlarını kullanarak kişileri menfaat temin etmeye zorladıkları ve kişilerden menfaat temin ettikleri, sahte haciz işlemleri yaptıkları ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik yaptıkları, söz konusu bu eylemleri belirli bir suç örgütü oluşturacak şekilde gerçekleştirdiklerine dair ayrıntılı anlatımlarda bulunulmaktadır.” “SOMUT DELİLLER VE OLAYLAR İLERİ SÜRÜLÜYOR” Söz konusu açıklamaların “Açıkça işlenen suçları kimlerin, nerede, nasıl ve ne şekilde işlediğine dair somut deliller ve olaylar ileri sürülerek yapıldığı” belirtilen suç duyurusunda şunlar kaydedildi: “Bu şekilde kamu görevlisi olan şüpheliler ile diğer şüphelilerin bir suç örgütüne vücut verecek tarzda birlikte hareket ettikleri, bu örgüt kapsamında sermaye piyasasında piyasa dolandırıcılığı yaptıkları, yine mağdurları zorlayarak menfaat temin ettikleri ve böylece irtikap ve rüşvet eylemlerini de gerçekleştirdikleri, resmi belgede sahtecilik yaptıkları anlaşıldığından yukarıda ayrıntısı ile belirtilen olayların, kişilerin, suçların araştırılması ve maddi gerçekliğe ulaşılması artık bir zaruret halini almıştır. “SUÇ ÖRGÜTÜ, RÜŞVET, RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK” Yukarıda ayrıntısı ile arz ve izah edilen nedenlerden dolayı, isimleri belirtilen şüpheliler ile birlikte tespit edilecek diğer şüphelilerin suç işleme amacıyla bir araya geldikleri, bu kapsamda TCK’da belirtilen suçlardan suç işleme amacıyla örgüt kurdukları, üye oldukları, nüfuz ticareti, irtikâp, rüşvet ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri yine 6362 sayılı SPK kapsamında piyasa dolandırıcılığı yaptıkları anlaşılmakla resen tespit edilecek diğer şüpheliler ve suçlardan dolayı da soruşturma yapılarak şüphelilerin cezalandırılması için kamu davası açılmasını arz ve talep ederiz.” TİP'TEN SUÇ DUYURUSU Türkiye İşçi Partisi (TİP) de Peker'in iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu. Çağlayan Adliyesi önünde partililer ile birlikte basın açıklaması yapan İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, "Bu iddialarda adı geçenlerin dışında bu iddiaları soruşturmayarak en hafifinden görevini kötüye kullanan, bu mafya rejiminin suçlarını örtbas etme gayretkeşliğiyle bir suç örgütünün üyesi haline dönüşen o savcılar, yargıçlar da bu dönem kapandığında yargılanacaklar arasında yer alacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu düzenle hesaplaşma arzumuzu ve talebimizi dile getirerek yola çıktık ve kimsenin şüphesi olmasın bu hesaplaşmayı gerçek kılana kadar biz gerekirse adliyenin önünde gerekirse sokaklarda gerekirse parlamentoda gerekirse bir emek mücadelesinin içerisinde her yerde sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE KANALİZASYONDADIR"

Memleket Partisi, Sedat Peker’in iddialarında ismi geçenler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Memleket Partisi Genel Sekreteri Halil İlker Çelik, “Türkiye bugün bir kanalizasyon çukurunun içindedir. Defaatle çağrımıza rağmen Hakimler ve Savcılar Kurulu konuyu gündemine almamıştır” dedi. İddiaların odağında yer alan isimler şöyle: Ali Fuat Taşkesenlioğlu - Bankasya eski yöneticisi, Halkbank eski genel müdürü, Sermaya Piyasası Kurulu eski Başkanı Zehra Taşkesenlioğlu Ban - AKP Erzurum milletvekili Ünsal Ban Serkan Taranoğlu - Cumhurbaşkanı Danışmanı Sahil Orakcı - TOBB Deniz Meclisi üyesi, Kıyı Emniyeti Eski Genel Müdürü Orhan Pala - Borsa Gündem Gazetesi sahibi Burak Taşçı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nesrin Kakırman – Burdur İl Milli Eğitim Eski Müdürü Diyarbakırlı Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman isimli şahıslar