Sedat Peker'den 5. video. Organize suç örgütü başı Sedat Peker, yeni bir video yayınladı. Peker, 5'inci videosunda, Mehmet ve Tolga Ağar'a ilişkin baz istasyonu kayıtlarına bakılması için çağrı yaptı. Peker'in masasında ise bu kez 'Hayırsız Peygamber Bob Dylan' kitabı vardı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, 5. videosunu yayınladı. 'Her günahın bir intikam meleği olur' başlıklı videosunda daha önce gündeme getirdiği iddiaları sorular şeklinde sıralayarak, "Savcılar harekete geçerse, tüm tüm anlattıklarım bir hafta içinde delillenir" dedi. Mehmet Ağar'la ilgili offshore hesapları ve gizli ortaklıkları soran Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya bir kez daha "Sen benim jokerimdin, dönüş biletimdin" diye seslendi. Soylu'nu danışmanının 1 milyon 600 bin liralık arabaya bindiğini, Trabzon'da 5 milyon liralık ev yaptırdığını öne süren Peker, "Danışma maaşı ne kadar, en fazla 10 bin lira değil mi? Bir de akrabası var Sadık Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan hiç çıkmaz. Sadık Soylunun telefonundan Çevre Bakanlığı'ndaki bürokratlar günde kaç ker aranıyor, bir bakın. Bundan büyük delil mi olur? Orada bir görevi yok, nasıl olur da imar geliştirmelerin hepsi onun elinden geçiyor?" dedi. Peker kendisi hakkında "Sedat Peker'i kim koruyor, kim konuşturuyor?" başlıklı yazı kaleme alan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'yi ise, "Sana o yazıları kimin yazdırdığını da biliyorum, düşkün, primci, yazıklar olsun lan sana, adam değilsin lan sen, hiç bir zamanda olamazsın" diyerek hedef aldı. https://tele1.com.tr/sedat-pekerin-yanit-bekleyen-iddialarina-kim-yanit-verecek-389967/ Eski başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller ile aralarındaki sohbeti de anlatan Peker, Mehmet Ağar'ın operasyondan önce Antalya'da 12 civarında kişiyle yemek yerken kendisiyle ilgili konuşulduğunu belirtti. Peker, "Göreceksiniz 3-4 güne neler olacak.... Emniyette talimatla operasyon olur, sen hiç para dağıtılarak Emniyet'te suç örgütü operasyonu yaptırıldığını duydun mu? Onlara da değineceğim" dedi. Öte yandan Peker'in masasında bu kez 'Hayırsız Peygamber Bob Dylan' kitabı vardı. TIKLAYIN - Sedat Peker’den üçüncü video: Savaş açtınız

"BAZ KAYITLARINA BAKILACAK MI?"

Peker'in, savcılık makamının olası bir soruşturma yapması halinde yönelteceği olası sorular şeklinde yaptığı açıklama şöyle: "Örgütlü suçlar savcısı, özel kalemine şunları dese; https://tele1.com.tr/mustafa-balbay-kirmizi-haliyla-karsilanan-sedat-peker-390008/ *Sedat Peker'in açıklamalarında bahsettiği Beykoz Konakları'nda bulunan bütün şahısların, Sezgin Baran Korkmaz, Emir Sarıgül, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Tolga Ağar'ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül'ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları aynı yerde, aynı evde bulunmuşlar mı, aynı saat diliminde telefonları sinyal veriyor mu? Baz istasyonu kayıtları bir günde gelir, savcı isterse... *İkincisi, Sedat Peker'in açıklamalarında bahsettiği üzere Tolga Ağar ve kız arkadaşının saç tahlilinin (kokain iddiası) yapılması. Milletvekili olduğu için kendisi eğer bu yönde tasarruf bildirmezse milletvekilliği sonrasında bunun incelemesinin yapılması... Sayın savcı buradan bahisle devam eder...

AĞAR, SALİFOV İÇİN EMNİYETİ ARADI MI?

https://tele1.com.tr/suleyman-soyludan-sedat-pekere-yanit-uzerime-duseni-aliyor-ve-yuzlesiyorum-390179/ *Rus vor sistemi, yani kanun dışı insanların oluşturduğu yapının bir grubunun başında olan Nadir Salifov (Guli lakaplı), Türkiye'de gözaltına alınıp, polis cinayetine karıştığı için deport edildi mi? Organize şubede bu kişinin deport tutanağında polis katili olduğu yönünde yazı var mı? Ayrıca böyle bir evrak organize şubede var mı? Sedat Peker'in açıklamalarında iddia edildiği üzere Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ı arayıp bu arkadaşı bırakın dedi mi? Sinyal ve baz kayıtlarının alınması gerekir, doğru olan o? https://tele1.com.tr/adil-serdar-sacan-sedat-pekere-bazi-sozler-verilmis-ve-bunlar-tutulmamis-389307/ *Sedat Peker'in açıklamalarında bahsettiği Nadir Salifov tekrardan Türkiye'ye giriş yapabilmiş mi? Giriş yapmışsa hangi birimin, hangi mahkemenin vermiş olduğu kararla Türkiye'ye gelebilmiş ve deportu kaldırılmış... Sedat Peker'in bulunmuş olduğu Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Türk büyükelçiğine yazılıp, bu konuyla ilgili bilgisinin sorulması,

TIKLAYIN - Sedat Peker’in “Kemiklerini kırdırdım” dediği İşbaşaran detayları anlattı

"GİZLİ ORTAKLIK VAR MI?"

*Mübariz Mansimov'a ait olan ve Sedat Peker'in açıklamalarında Mehmet Ağarlar tarafından gaspedildiği söylenen 1 milyar dolar değerindeki yat limanı gerçekten 29 milyon dolara alınmış mı? Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler, offshore hesaplarında bir şirket kurmuş mudur, bu şirketin içinde gizli bir ortaklık mevcut mudur? Mansimov'un konuyla ilgili ifadesi alınacak mıdır?

"AĞAR VE MANSIMOV'U GÜLEN'E HANGİ DEVLET KURUMU GÖNDERDİ?"

*Ayrıca Mansimov ile Mehmet Ağar ABD'ye birlikte Fethullah Gülen'i ziyarete gitmiş midir? İlgili bakanlığa yazı yazılarak uçuş kayıtlarının istenmesine... Yine ayrıyeten Mehmet Ağar yapmış olduğu açıklamada devletin bilgisi dahilinde gitmiş olduğu yanıtından bahisle, devletin hangi birimi tarafından gönderilmiştir? Elinde bu yönde yazılı bir emir var mıdır? Eğer yoksa, devlet geleneğinde suç örgütü, terör örgütü olarak bilinen kişiye sözlü talimatla insan yollanır mı? Bununla ilgili kurumlara sorulmasına...

"KOLOMBİYA'DAKİ KOKAİN İÇİN İŞLEM YAPILDI MI?"

*Kolombiya'dan yüklenen 4 ton 900 kilo kokainin, açık kaynaklarda dahi İzmir'de bir kimya şirketine geldiği ortadayken ve bunu Kolombiya Milli Savunma Bakanı, Kolombiya Organize Şuçlar Daire Başkanı ve diğer yetkililer basın önünde açıklamışken, bu ihbar kabul edilerek, Kolombiya devletinden yazı gelmese bile bu bahsi geçen şirketle ilgili herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Bu konuyla ilgili gözaltı kararı olmuş mu? Eğer olmamışsa bu konuyla ilgili iki tane müfettişin İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilerek, orda bu konuyla ilgili rapor hazırlanmasının istenmesine..."

"TOLGA AĞAR TUNCELİ'DE MİYDİ? TELEFON SİNYAL KAYITLARINA BAKILACAK MI?"

*Yine Sedat Peker'in yapmış olduğu açıklamalardan bahisle, Tunceli'de tecavüze uğradığı ve ertesi günü intihar ettiği söylenen Yeldana (Kharman) isimli yabancı uyruklu bayanın adli tıp raporunun istenmesine, organize suç kapsamında değerlendirildiğinden dosyanın ikmalen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bölümü'ne gönderilmesine... Ayrıyeten adli tıpta, basında çıktığı gibi çelişkiler olduğu yönünde iddialar nedeniyle bilirkişiye gönderilmesine, bilirkişinin fikriyatı yeterli olmazsa gerekirse mezarının açılarak yeni bir adli tıp raporunun düzenlenmesine, bu konularla ilgili makamlara yazı yazılmasına... Bahsi geçen zamanlarda Tolga Ağar'ın bahsi geçen şehirde olup olmadığına ilişkin telefon sinyal kayıtlarının çıkarılmasına dendiğinde sayın savcımızın hiç zahmet etmesine gerek yok, bunların cevabı bir haftada gelir. O zaman kimsenin kafasında bir şüphe kalmaz.

"KONTENJANDAN AVUKATLIKTAN SAVCILIĞA GEÇİRİLENLER İKİ BİRİME YÖNLENDİRİLİYOR"

*Bana diyor ya (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu) 'pis, pislik' diye... O zaman temiz Süleyman'ın, derincilerin başı Mehmet Ağar'ın doğru söyleyip söylemediği anlaşılır. Bunu yapmak zor değil ki, devletin dünya kadar savcısı var. Bir de Süleyman Soylu'nun, Mehmet Ağar'ın kendi kontenjanından soktuğu avukat savcıları da var. FETÖ'cülerden boşalan yerlere atama yapılacak ya, kendi kontenjanlarından kaçar hakim savcı sokmuşlar? Eskiden örgütlü suçlarda kıdemli savcılar çalışırdı. Avukatlıktan savcılığa geçen hakim ve savcıların örgütlü suçlar ve terör birimlerine bu kadar yoğun yönlendirilmeleri gerçekten kafa karıştırıcı. Bana diyor ki (Süleyman Soylu) 'fare gibi kaçma gel adalete sığın'... Senin tayin ettirdiğin hakime savcıya değil mi, senin bakanı olduğun İçişleri Bakanlığı'na geleyim değil mi? "SURİYE'DE BÜYÜK SORUN VAR, HEPSİNİ KONUŞACAĞIZ..." Suriye silahları, onlar bunlar hep konuşacağız. Suriye'de büyük sorun var, bunların dediği gibi değil. Ben para almışım, namussuzsunuz siz, ben çocuklarımın parasıyla, ama alanlar var hepsini konuşacağız. TIKLAYIN - Soylu: Birilerinin elinde operasyon elemanı mafya pisliği… Sedat Peker: Korumamı sen vermedin mi?