Seçimin ardından Türkiye’yi ekonomide neler bekliyor! Ekonomist Güneş madde madde anlattı

Yayın tarihi: 30 Mayıs 2023 Salı 11:58 pm - Güncelleme: 31 Mayıs 2023 Çarşamba 12:00 am

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, resmi olmayan sonuçlara göre bir dönem daha cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından gözler ekonominin geleceğine çevrildi. Kamuoyunda döviz ve enflasyonda artış beklenirken, Ekonomist Prof. Dr. Hurşit Güneş, TELE1 ekranlarında döviz ve enflasyonda önümüzdeki günlerde yaşanabilecek değişimlerle ilgili görüşlerini paylaştı. Güneş, “Bir yangınla karşı karşıya kalacağız. Zaten bir yangın var ama bu daha iyi günlerimiz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu tamamlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir dönem daha cumhurbaşkanı seçildi. Seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte gözler ekonomiye çevrildi.

İktidarın politikaları nedeniyle uzun süredir yaşanan ekonomik krizde yeni bir ‘eşik’ yaşanacağı belirtiliyor. Seçimin ardından döviz kurunun artması ve enflasyon rakamlarının daha yüksek seviyelere çıkması beklenirken, Ekonomist Prof. Dr. Hurşit Güneş TELE1 ekranlarında ekonominin geleceğine ilişkin görüşlerini paylaştı.

Açıkça programında gazeteci Gökmen Karadağ’ın konuğu olan Prof. Dr. Güneş, “Bir yangınla karşı karşıya kalacağız. Zaten bir yangın var ama bu daha iyi günlerimiz. Dar gelirli büyük sıkıntı çekecek. Çöküşün başındayız. Daha büyük bir çöküş olacak. Oradan alıp toparlamak bana kalırsa 2 yıl sürecek. Bu yaşayacağımız kriz, 2001 ve 1994 krizlerinden çok daha ağır bir kriz olacaktır. Çok daha dar gelirliyi boğazlayan bir kriz olacaktır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Güneş’in açıklamalarından öne çıkan maddeler şöyle:

*Bir yangınla karşı karşıya kalacağız. Zaten bir yangın var ama bu daha iyi günlerimiz.

“MERKEZ BANKASI’NIN SATACAK REZERVİ KALMADI”

*İktidar, faizleri indirerek, daha büyük tüketim ve borç topluluğu ekonomisi yaratarak ithalatı patlattılar. Kuru da çok yükselttiler. Daha sonra kuru kontrol etmek için olmayacak şeyler yaptılar. Merkez Bankası’nın rezervlerini sattılar. Kaldı ki artık Merkez Bankası’nın rezervinin kalmadığı kamuoyunda da konuşuluyor.

“KUR KORUMALI MEVDUAT DİYE BİR UCUBE YARATILDI”

*Kur korumalı mevduat diye bir ucube yarattılar. Bir süre sonra bundan vazgeçmek zorundalar çünkü Hazine’ye olağanüstü bir yük getiriyor. Dolayısıyla üst gelir gruplarına dar gelirlilerden vergi toplayarak paralar ödeniyor.

Öngel: Yükselen döviz kurları ekonomi gündemimiz olacak

“ARTIK KURU 20 LİRADA TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL”

*Türkiye’nin 460 milyar dolar civarında dış borcu var. Bunun bir kısmı kısa vadeli. Bunu ödemek zorundayız. Dış ticaret açığımız tüm hızıyla devam ediyor. İlk dört ayda dış ticaret açığı yüzde 42 büyüdü. 43 milyarı aşan bir açık oluştu. Olağanüstü rekor bir açık bu. Türkiye böylesi bir durumda kuru 20 lirada tutamaz.

“DÖVİZ VE ENFLASYON ARTACAK”

*Merkez Bankası kuru kontrol etmek için her şeyi yaptı. Şimdi beklentimiz şu: Döviz kuru yukarı doğru hareket edecek. Bu da doğal olarak enflasyonu artıracak. Yine döviz kuru-enflasyon sarmalına gireceğiz.

“DAR GELİRLİLER BÜYÜK SIKINTI ÇEKECEK”

*Dar gelirliler çok büyük sıkıntı çekecek. Ulaşım ve gıda fiyatları katlanacak. Gümrük fiyatları artacak. Mazot fiyatları artacak. Bizi bekleyen büyük bir enflasyon sorunu var. İktidarın ekonomik canlılığı sürdürmesi pek mümkün gözükmüyor.

İslam Memiş’ten altın ve döviz için 28 Mayıs uyarısı! “Tuzağa düşmeyin”

KABİNEDE MEHMET ŞİMŞEK İDDİASI

Prof. Dr. Güneş, AKP’nin ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getireceği yönündeki iddialara da değindi. Şimşek’in tek başına ekonomiyi düzeltmek için yeterli olmayacağını belirten Prof. Dr. Güneş, “Erdoğan’ın artık fanatik ve yanlış düşüncelerinden arınması, müdahil olmaması gerekir” dedi.

Prof. Dr. Güneş konuyla ilgili şunları söyledi:

*Ekonomideki durumun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Mehmet Şimşek sanıyorum ki seçimlerden önce de bir müzakere masasına oturdu ve istekli olmadığını belirtti. Mehmet Şimşek münasip bir lisanla anlatmıştır.

*Mehmet Şimşek’in tek başına Hazine ve Maliye Bakanı olması işleri toparlamaya yetmez. Erdoğan’ın artık fanatik ve yanlış düşüncelerinden arınması, müdahil olmaması gerekir. Merkez Bankası başkanının güven veren biri olması gerekiyor. Mali disiplin ve parasal sıkılaştırma gerekiyor. Tabii o da çok ayarlı olmalı. Ekonomiyi çok sıkılırsa da daha derin bir durgunluk içine girebilir.

Bilge Yılmaz’dan buhran uyarısı: Türkiye’nin sonbaharda dövizi kalmayacak

“EKONOMİ YALNIZCA EKONOMİ POLİTİKALARIYLA DÜZELMİYOR”

*Ekonomiyi düzeltmek sadece ekonomik politikalarla olmuyor. Adalet ve hukuk reformu yapılması lazım. İnsanlar ülkede adaletsizlikle karşılaşmayacaklar. Dış politikanız çok önemli. Ülkeye milyonlarca Suriyeliyi alırsanız, dış politikanız da ekonominiz de etkiler. Ciddi bir mali yükü var. O yetmedi deprem yükü geldi. O yetmedi dış borç yükü geldi.

“YAŞAYACAĞIMIZ KRİZ 2001 VE 1994 KRİZLERİNDEN ÇOK DAHA AĞIR OLACAK”

*Mehmet Şimşek geçici bir süre için gelmek için müzakere yapıyormuş. Bence çok yanlış olur. Çünkü 6 ayda Türkiye’ye ekonomik istikrar gelmez. Çöküşün başındayız. Daha büyük bir çöküş olacak. Oradan alıp toparlamak bana kalırsa 2 yıl sürecek. Bu yaşayacağımız kriz, 2001 ve 1994 krizlerinden çok daha ağır bir kriz olacaktır. Çok daha dar gelirliyi boğazlayan bir kriz olacaktır.