Şarkıcı Seçil Çiftçi tarafından öldürülerek ormana atıldığı ortaya çıkan 40 yaşındaki Semih Sevim’in ağabeyi Ufuk Sevim cinayete ilişkin açıklamalarda bulundu. Ufuk Sevim, Seçil Çiftçi’nin Yaren Korucu cinayetinde de adının geçtiğini söyledi.
İstanbul Şişli’de, eski erkek arkadaşı Semin Sevim’i öldüren ve cesedi babasıyla birlikte Sancaktepe’de ormanlık alana atan şarkıcı ve model Seçil Çiftçi’nin dosyasıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Semih Sevim’in ağabeyi Uğur Sevim, “Semih’e kumpas kuruldu” diyerek, “Semih arkadan darbe almış. Seçil Çiftçi’nin adı Yaren Korucu cinayetinde de geçiyor. Semih’in bildiğini tahmin ediyoruz. Niyetleri Semih konuşur diye ortadan kaldırmaktı” iddiasında bulundu. Yaren Korucu’nun ablası Gülşen Korucu’da kız kardeşinin eski erkek arkadaşı Yusuf S. ve Seçil Çiftçi tarafından birlikte öldürüldüğünü iddia etti. Korucu, kız kardeşinin boynundaki tırnak izlerinin de Çiftçi’ye ait olabileceğini iddia etti.
“BİR GÜN ÖNCE İSTANBUL’A GİTTİ”
Semih Sevim’in Tokat’ta yaşayan iş insanı ağabeyi Ufuk Sevim, kardeşi ile katil zanlısı Seçil Çiftçi’nin arkadaşlıklarının 7 yıl öncesine dayandığını belirterek, “Seçil Çiftçi buradan İstanbul’a taşındı. Semih Tokat’ta kaldı. İşinde, gücünde, herkes tarafında sevilen bir insandı. Seçil ile ufak tefek tartışmaları oldu. Hakaret nedeniyle mahkemelik olmuşlardı. Semih vefat etmeden bir gün önce İstanbul’a gitti. 27’sinde mahkemesi vardı.
Mahkemeden sonra biz bir daha haber alamadık. Mahkemeden çıktığı zaman beni arayıp ‘Mahkeme güzel geçti. Ben akşam binip, geleceğim’ dedi. Mahkemeden sonra Seçil, kardeşimizi arıyor, evine çağırıyor. Çağırırken de tablet ve telefon istiyor. ‘Gel barışalım’ gibisinden. Rahmetli de çiçek alarak Seçil’in evine gidiyor” dedi.
“KUMPAS KURULDU”
Seçil Çiftçi’nin kapıyı açarken kardeşini kamerayla görüntülediğini belirten Ufuk Sevim, “Şimdi ben buradan soruyorum. Bir insan evine gelen her insanı kapıyı açarken kameraya mı çekiyor. Onu da sosyal medyada paylaşıyor, ‘kapıma dayandı, beni tehdit etti’ diye. Böyle asılsız haberlere biz asla inanmıyoruz. Seçil Çiftçi araştırıldığı zaman manken, sanatçı değil de. İnsanları sosyal medyadan kandırıp tuzağa düşürdüğü anlaşılıyor. Bununla ilgili de elimizde delilerimiz var. Mahkemeye sunacağız. Bu cinayeti tek başına Seçil Çiftçi’nin de işlediğine akılımız ermiyor. Semih’e kumpas kuruldu. Bu açıkça belli. Bu Seçil Çiftçi’nin tek başına işleyebileceği bir cinayet değil. Çünkü karşınızdaki bir bayan. Semih bir bayanın değil, 10 tane erkeğin arasına girse kendini koruyabilecek güçte bir insandı. Semih arkadan darbe almış” diye konuştu.
“NEDEN EZİYET VE İŞKENCE ETTİN”
Seçil Çiftçi’nin ifadesinde kendisinin öldürdüğünü söylediğini anımsatan Ufuk Sevim, şöyle konuştu:
“Biz Seçil Çiftçi’ye soruyoruz. Madem öldürdün, öldürdükten sonra neden eziyet ve işkence ettin. Ellerini, kollarını bağlayarak neden ormana attın. Madem senin kapına dayandı, neden polisi, jandarmayı arayıp, ‘Benim evime geldi. Ben de vurdum, öldürdüm’ diyerek neden teslim olmadın? Neden cesedi olaydan sonra 4-5 gün sonra bulundu? Bunların araştırılmasını istiyoruz.
“YAREN KORUCU CİNAYETİNDE DE ADI GEÇİYOR”
Bir de Yaren Korucu cinayetinde de adı geçiyor Seçil Çiftçi’nin. Bizim tahminlerimiz daha da güçlendi. Biz Yaren Korucu cinayetini Semih’in bildiğini tahmin ediyoruz. Niyetleri Semih konuşur diye ortadan kaldırmaktı. Biz adalete güveniyoruz. Üstüne basarak diyoruz. Seçil Çiftçi’nin bu cinayette tek başına olmadığını, yanında başka kişilerin olduğu kanaatindeyiz. Bunun açığa çıkmasını istiyoruz. En ağır şekilde yargılanmalarını istiyoruz. Bu kadın, kardeşimi yıllarca sömürdü. Elinde avucunda ne varsa hepsini aldı. Hiçbir şey bırakmadı. Hesaplarda para kayıtları var. Semih, Tokat’ta sevilen, sayılan bir kişiydi. Herkes tarafından seviliyordu” ifadelerini kullandı.
Korucu, “Seçil ve Yusuf sevgili oluyorlar, Yaren’i ortadan kaldırmak için birbirlerine yardım ediyorlar. Yaren’in boynundaki tırnak izinin Seçil’e ait olduğunu düşünüyorum. Seçil, Yaren olayını anlatmak için 150 bin lira para istedi. Seçil geceleri kardeşimi arayıp, ‘Yaren’in can çekişmeleri, inlemeleri gözümün önünden gitmiyor’ diyordu. Muhtemelen Seçil alkollüyken Semih’e Yaren’i öldürdüklerini anlattı. Son zamanlarda bence Semih, Seçil’i Yaren olayı ile ilgili tehdit ediyordu, Yaren cinayeti duyulmasın diye Semih’i ortadan kaldırdı.” dedi.
YAREN KORUCU CİNAYETİ
Olay, 2 Kasım 2018’de Başakşehir 2. Kısım Mustafa Kemal Atatürk Bulvarı’nda meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri, 19 yaşındaki Yaren Korucu’yu, göğsünden vurulmuş halde buldu. Genç kadının yanında da tabanca bulundu. Olay polis kayıtlarına ‘İntihar teşebbüsü’ diye geçti.
Hastaneye kaldırılan Yaren Korucu, hayatını kaybetti. Korucu’nun ablası Gülşen Korucu’nun iddiasına göre, kız kardeşi Yaren, eski erkek arkadaşı Yusuf S. ve Seçil Çiftçi tarafından birlikte öldürüldü. Korucu, kız kardeşinin boynundaki tırnak izlerinin de Çiftçi’ye ait olabileceğini iddia etti. Semih Sevim’in de Yaren’in ölümüne ilişkin bilgi sahibi olduğu için öldürüldüğünü söyledi.
‘OLAY GÜNÜ YUSUF EVİMİZİN İLERİSİNDE YAREN’İ ARABAYLA ALDI’
Gülşen Korucu, “2018 yılında kız kardeşim Yaren, saat 13.30 sıralarında duş alıp evden çıkıyor. Annem balkondan dışarı bakarken Yusuf denilen şahsın evimizin ilerisindeki marketin önünden aldığını görüyor. Annem o an kimseye bir şey söyleyemiyor. En küçük kardeşimiz Gizem, akşam 17.00 gibi Yaren’i arayıp nerede olduğunu soruyor. Yaren, ‘Aşkım 2-3 saat sonra evdeyim, geliyorum’ diyor. Yaren’den saat 17.00’den sonra haber alamadık. Akşam 20.30 gibi kardeşim Gizem aradı, ‘Abla koş, polisler aradı Yaren hastanedeymiş’ dedi. Sonra zaten hastaneye gittik.
Yoğun bakım kapısındaki görevlinin gözlerine bakınca Yaren’in öldüğünü anladım. Biz olayı sorduk, Yaren’i nerede bulduklarını sorduk. Bize tam bu noktayı gösterdiler. Birileri görüp ambulansı aramış, silahla kendini göğsünden vurduğu iddia ediliyor. Bu noktada çok beklemiş, madem silahla kendini vurmuş neden kimse duymamış? Bu kız kan kaybından öldü ama olay yerinde 3 damla kan vardı. Bu nasıl iş. Olayın üçüncü günü geldim kamera kayıtlarını araştırmak için ama tam bir kör noktaya bırakmışlar” dedi.