Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy için beraat kararı

Yayın tarihi: 7 Temmuz 2020 Salı 11:55 am - Güncelleme: 7 Temmuz 2020 Salı 11:55 am

‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza attıkları için yargılanan akademisyen Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy beraat etti.

Barış bildirisine imza attıkları için yargılanan Barış Akademisyenleri’nden Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy’un hakim karşısına çıktı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde peş peşe görülen duruşmalar sırasında Fincancı, Gürsoy ve avukatları hazır bulundu. Çok sayıda Barış Akademisyeni ve gazeteci salgın önlemleri nedeniyle duruşma salonuna alınmadı.

“GEÇ KALINMIŞ DOĞRU BİR KARARDIR”

İlk olarak Gürsoy hakim karşısına çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını hatırlatan Gürsoy, “50 yıllık bir öğretim üyesi olarak ve benim durumumda olan yüzlerce akademisyen adına üzüntülerimi iletiyorum. Geç kalmış bir doğru karardır, karara katılıyorum ve uyulmasını talep ediyorum” diye savunma yaptı. Gürsoy’un avukatı Meriç Eyüboğlu ise, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bozma kararından sonra dosya üzerinden duruşma yapılıp bu dosyanın kapatılabileceğini belirtti. Eyübuoğlu, “Sadece 37. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma açtı. Dosya sürüncemede bırakılarak adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir” diyerek beraat talep etti. Mahkeme, Gürsoy hakkında beraat kararı verdi.

“HİÇ BAŞLAMAMASI GEREKEN BİR DURUŞMA”

Gürsoy’un ardından Fincancı’nın duruşmasına geçildi. Son sözü sorulan Fincancı, “Hiç başlamaması gereken bir yargılama süreci. Dolayısıyla bozma kararı yerindedir. Barış istemenin suç haline dönüştürüldüğü yegane ülkeyiz” diyerek, beraat talep etti. Avukatların savunmasının ardından mahkeme, Fincancı hakkında da beraat kararı verdi.

Fotoğraf: Meltem Akyol- Evrensel

NE OLMUŞTU?

10 Ocak 2016’da “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin (BAK) “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. Yargılamalar sonucunda toplam 204 akademisyen hapis cezasına mahkum oldu. 204 kişi içerisinden 29 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 7 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 36 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi. 10 akademisyen Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, barış akademisyenlerinin ‘silahlı terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan cezalandırılmalarını ifade özgürlüklerinin ihlali olarak gördü.