Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E, bebeklerin özel hastanelere nakledilerek haksız kazanç sağlanmasına ve ölümler yaşanmasına yönelik soruşturmayı yürüttüğü sırada makam odasında tehdit edildi. Bu olay üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturma tamamlandı ve hazırlanan fezlekeyle birlikte yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Fezleke iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılıkça yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 8 şüphelinin işlemleri sürüyor.
AKILALMAZ İDDİALAR
Fezlekede, 19 özel hastaneye el konması, Bebeklere pasif ötenazi yapıldığı, 12 bebeğin doktorsuzluk ve hemşiresizlik yüzünden öldüğü, ambulans şoförlerinin kendilerini doktor olarak tanıttığı gibi akılalmaz iddialar yer aldı.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre 725 sayfalık fezlekede örgüt lideri olduğu aktarılan şüpheliler F.S. ve İ.G.’nin ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Fezlekede adı geçen hastanelerin ve şirketlerin de kapatılıp mal varlıklarına elkonmasına karar verilmesinin talep edildiğini yazdı.
ÇETE MENSUBU DOKTOR VE HEMŞİRELER İDDİASI
Çetenin mensupları doktorlar, hemşireler ve hastane görevlileriydi. 22’si tutuklu 47 şüpheli 112 Acil Çağrı Merkezinde çalışan kişilerle ortak hareket ederek bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ediyor. Bu hastanelerin uygun koşullarda tedavi verebilecek durumda olup olmadığına bakılmıyor. Bebekler hayatı pahasına anlaşmalı hastanelere usulsüz yöntemlerle sevk ediliyor. Dolandırıcılık burada başlıyor, çünkü devlet yenidoğanların yoğun bakım ücretlerini karşılıyor.
Çete üyeleri bebeklerin uzun süreli yatışını sağlayarak SGK’den yüksek miktarda gelir elde ediyor. Ayrıca “curosurf” isimli solunum tedavisinde kullanılan ilaçları bebek hastalarda kullanılmış gibi gösterip üçüncü kişilere satıyorlardı.
Kimi zaman da yabancı uyruklu bebek hasta yakınlarının mağduriyetinden ve düşkünlüğünden faydalanıp örgüt üyesi hemşireler aracılığıyla “simsarlık” diye tabir edilen şekilde hastane yakınlarından piyasa fiyatının üstünde tedavi masrafı alıyorlardı.
BİRİ İTİRAFÇI OLDU
Savcılıktaki ifade işlemleri devam eden şüphelilerden birinin itirafçı olarak beyanda bulunduğu öğrenildi. Şüphelinin, ifadesinde "Zanlılardan M.K.Z'nin adliyeden birini vurması karşılığında kendisine 100 bin dolar teklif ettiğini, saldırı sırasında kullanılmak üzere sürücü ve motosiklet de ayarlayacağını söylediği" belirtildi.
AMBULANS ŞOFÖRLERİ KENDİLERİNİ DOKTOR DİYE TANITMIŞ
Çete kural olarak 24 saat doktor ve uzman hemşire bulunması gereken bu yenidoğan yoğun bakımlarında doktor ve hemşirelere ödenecek ücreti ödemekten de kaçınmak istiyor, yoğun bakımları doktorsuz, hatta uzman hemşiresiz bırakıyordu. Soruşturma bu hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarında 12 bebeğin doktorsuzluk ve hemşiresizlik yüzünden öldüğü ortaya çıktı.
Fezlekede bebeklerin anlaşmalı özel hastanelere sevk sürecini örgüt lideri olduğu iddia edilen şüpheli Dr. F.S. ve örgüt yöneticisi Dr. İ.G’nin birlikte organize ettiği anlatıldı. Örgüt liderli F.S.’nin her hastanede kendisine bağlı sağlık çalışanlarıyla sürekli halinde olduğu, bu sağlık çalışanlarına şirketi ve şahsi banka hesapları üzerinden düzenli ödeme yaptığı aktarıldı.
Savcılıkça hazırlanan fezlekede, özel bir hastanede müdür yardımcısı olarak görev yapan M.K’nin ambulans şoförü olarak kamu görevi yapan şüpheli G.M.Ö’ye bebek yoğun bakım hastasına ihtiyacının olduğunu, üçüncü basamak bebek hasta göndermesi karşılığında hasta başına kendisine 10 bin lira vereceğini ve eşinin sigortasının hastane tarafından yapılacağını söylediği belirtildi.
BEBEĞİN ÖLÜM SAATİ GİZLENDİ
Şüpheli F.S’nin Çorlu’da çalıştığı hastanenin hemşiresi tarafından arandığı kaydedilen fezlekede iki bebeğin durumunun kötü olduğunu söylediği, şüphelinin buna karşılık “En azından ben gelinceye kadar yaşasın” dediği aktarıldı. Fezlekede konuşmada anılan bebeğin öldüğü, durumun haber verildiği F.S’nin hemşireye “Ellemeyin, bilgi de vermeyin, orada dursun” talimatını verdiği yer aldı.
Talimat doğrultusunda bebeğin gerçek ölüm saatinin gizlenmeye çalışıldığı anlatılan fezlekede zanlı F.S’nin hastası olan bebeğin sağlık durumunu yakından takip etmesi gerekirken hastanede olmadığı, hastalarına gerekli tedavi imkanlarını kullanmadan, maddi menfaat gözetip bebek hastalarının ölümüne sebebiyet verecek kadar rahat davrandığı ve bunu gizlemek amacıyla da kamu kaynaklarını kullanarak çeşitli yöntemler izlediği ifade edildi.
Fezlekede şüphelilerin SGK’den yüksek meblağda ödeme almak için bebeklerin yatış süresini uzattığı, tedavi şartları yeterli olmayan hastanelere sevk edilen bazı bebek hastaların kısa sürede eks olduğu, bebek hastaların epikriz raporlarının doldurulmadığı, tüm bebeklere aynı veya çok benzer nitelikte epikriz raporlarının doktorlar tarafından yazılması gerekirken bunların hemşireler tarafından yazıldığının tespit edildiği vurgulandı.
Bebek hastaların sevk işlemlerinden sorumlu olan 112 personeli G.M.Ö’nün 112 Acil Çağrı Merkezi’ne “Doktor Ahmet” ve “Doktor Ali” olarak kayıt ettirdiğinden dolayı suça konu dokuz hastaneye bebek hasta kabulü yaptığı ifade edilen fezlekede şüpheli İ.G’nin de merkezde kendisine farklı isimlerde doktor kaydı açtığı, bağlı hastanelere daha çok bebek hasta sevki için işlem yaptığı kaydedildi.
Fezlekede soruşturma kapsamında hemşireler hakkında yapılan çalışmalarda hemşirelerin birçoğunda “Neonotoloji” bilimi adı verilen erken doğum ve doğum sonrası dört haftayı kapsayacak şekilde bebeklere sağlık hizmeti verebilme yetkisine haiz olmaları için gereken NRP sertifikası olmadığının tespit edildiği belirtildi.
DOKTOR HASTANEDE DEĞİL
Bağcılar’da özel bir hastanede ölen bebeğin ölümü gerçekleştiği zaman hastanede olması gereken Dr. D.E’nin hastanede olmadığı ve olayı gizlemek amacıyla hemşire Ç.D’nin akıl almak için İ.G’yi aradığı kaydedilen fezlekede yaklaşık altı aylık siyahi bebeğin ölümünün eğitimi yetersiz hemşire H.D.T. ve diğer çalışanların fark etmemesi sonucu olduğuna yer verildi.
Fezlekede eylemler kapsamında örgüt lideri ve yöneticilerinin elde ettikleri karın çoğunluğunu sağlık çalışanı olan örgüt üyesi şüphelilerle paylaştığı, hastane sahipleri ve başhekimlerin örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ederek kendilerinin de maddi çıkar sağladığı anlatıldı.
PASİF ÖTENAZİ
Zanlıların yaptıkları bu işlemlerle yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı 3-4 katı artırdıkları aktarılan fezlekede “Hastane yönetimlerinin F.S. liderliğindeki örgütle elde edilen karı oransal olarak paylaştığı, netice olarak 112 sevk sisteminin bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu, ayrıca bebeklerin şifa bulmasına rağmen her türlü enfeksiyona açık olan yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu” ifade edildi.
Fezlekede bebeklere yapılması gereken ancak yapılmayan tedavi ve bakım yöntemlerine yer verilerek hastaya pasif ötenazi uygulandığı ve yüzde 90 yenidoğan bebeğin hayat haklarının ellerinden alındığı iddia edildi. (Tıbbi destek olmadan yaşayamayacak olan hastanın tıbbi desteğinin kesilmesiyle hayatının sonlandırılması pasif ötenazi olarak adlandırılıyor.)
FEZLEKEDE YER ALAN HASTANELER
Fezlekede Özel Avrupa Ş…k, Özel Bağcılar M..life, Özel İstanbul Ş…k Hastanesi, Silivri K…n Hastanesi, Özel R…p İstanbul Hastanesi, Özel D..a Hospital, Özel A…lar Hospital, Özel T.. Hospitalist, A…e Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Do…ed Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, E..p Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, G…y Hastanesi Sağlık Hizmetleri LTD ŞTİ, M…life Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, Özel İstanbul Ş…k Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, R…k Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, R…p Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, Y…a Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi, M…sense Sağlık Hizmetleri Şirketi ile G.. Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti. de “malen sorumlu” olarak yer aldı.
Malen sorumlu işlenmiş olan suçun hükme bağlanması ve bunun kesinleşmesinden sonra maddi ve mali sorumluluk taşıyarak hükmün sonuçlarından etkilenecek veya bunlara katlanacak kişi anlamına geliyor.
5'İ TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen 8 kişiden 5'i tutuklandı 3'ü ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
NE OLMUŞTU?
Bebeklerin özel hastanelere nakledilerek haksız kazanç sağlanmasına yönelik soruşturmayı yürüttüğü sırada Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E. ile 30 Ağustos'ta önce telefonla sonra da makamında görüşen avukat A.A, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse savcıya yönelik suikast yapılacağı, ailesine zarar verilebileceği tehdidinde bulunmuştu.
Bunun üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, savcının yakınlarına ve yaşadıkları yerlere ilişkin bilgilerin ne şekilde sızdırıldığına dair araştırma yapılmış, savcının odasına kayıt cihazı yerleştirilmişti.
Avukat A.A'nın irtibatı tespit edilen M.K.Z'nin, görüşme sırasında savcıyı açık şekilde ölümle tehdit etmesi kayıt altına alınmıştı. Yapılan incelemede, savcının kişisel ve ailevi bilgilerinin tehdit edilmeden önceki bir tarihte 3 jandarma personeli tarafından sistemden sorgulandığı anlaşılmıştı.
Soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda 11 kişi gözaltına alınmıştı. İşlemleri tamamlanan 3 jandarma personeli serbest bırakılmış, aralarında 2 avukatın da bulundu 8 şüpheli bugün adliyeye sevk edilmişti. Adliyeye sevk edilen 8 kişiden 5'i tutuklandı 3'ü ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Savcı Y.E'nin yürüttüğü, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip haksız kazanç elde ettikleri belirlenen, aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkındaki soruşturma sonucunda hazırlanan fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.