‘Savcılar katliam çağrılarını seyrediyor’

Yayın tarihi: 23 Aralık 2019 Pazartesi 3:21 pm - Güncelleme: 23 Aralık 2019 Pazartesi 3:21 pm

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Cumhuriyet gazetesi çalışanları, Akit TV sunucusunun canlı yayında Cumhuriyet gazetesini hedef göstermesini protesto etti, “Bunlar hakkında derhal soruşturma başlatılması gerekir. Savcılar yapılan katliam çağrısını seyretmekle yetinmiştir” dedi.

TGS ve Cumhuriyet gazetesi çalışanları, Akit TV sunucusunun canlı yayında “Toplanalım Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atalım” sözlerine ilişkin Şişli’de bulunan gazete binası önünde açıklama yaptı. “Cumhuriyet susmaz” ve “Tehditlere boyun eğmiyoruz” dövizlerinin açıldığı eylemde, TGS İşyeri Temsilcisi ve Cumhuriyet gazetesi Muhabiri Hazal Ocak konuştu. Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının tehditlere boyun eğmeyeceğini dile getiren Ocak, “20 Aralık’ta gazetemizde Işık Kansu imzasıyla yayımlanan ‘Şeriat Çalıştayı’ başlıklı manşet haberi hedef alarak, ‘Hep birlikte toplanıp Cumhuriyet’in önüne bir el bombası atalım’ demiştir. Bunun hakkında derhal soruşturma başlatması gerekir. Savcılar yapılan katliam çağrısını seyretmekle yetinmiştir” dedi. Akit TV sunucusunun yaptığı tehdide karşı suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Ocak, yayın hayatları boyunca birçok kez saldırıya uğradıklarını ama gerçekleri yazmaktan vazgeçmediklerini söyledi.

RSF: YARGI ÇİFTE STANDARTTAN VAZGEÇMELİ

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da Akit TV’nin Cumhuriyet gazetesini hedef almasına tepki gösterdi. “Türkiye’de politik ve ideolojik fanatizminin toplumu ve medyayı, televizyonda açıkça cinayete veya saldırıya çağrı yapılabildiği sefil bir düzeye çekmesi gerçekten hayal kırıklığı yaratıyor” diyen Önderoğlu, şu saate kadar hiçbir savcının ‘el bombası atılması’ fikrine karşı çıkmamış, soruşturma açmamış olmasının da yargı içindeki aynı politik tahribata ilişkin açık soru işaretleri doğurduğunu belirtti. Önderoğlu şöyle devam etti: “Son yıllarda benzer soruşturmalarda (örneğin Sedat Peker), açık tehditlerin ifade özgürlüğü kapsamına sokulduğuna da şaşkınlıkla tanık olduk. Yargı şiddet söz konusuyken bu çifte standartlı tutumundan vazgeçmelidir. Gazetecilere karşı gelişebilecek herhangi bir saldırıdan harekete geçmemiş tüm yetkilileri sorumlu tutacağımızın bilinmesini istiyoruz”