Haber

Şardan: FETÖ'nün devletten ne kadar temizlendiği tartışılır

Gazeteci Tolga Şardan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ'yle yapılan mücadeleyi konu alan bir yazı kaleme aldı. Şardan örnekler vererek "FETÖ'nün devletten ne kadar temizlendiği tartışılır" dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin bugün altıncı yıl dönümü. Gazeteci Tolga Şardan '15 Temmuz'un altıncı yılında FETÖ'yle mücadele ne âlemde?' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Şardan yazısında AKP ile FETÖ'nün ortaklığını hatırlatarak, "Kurumlar, adeta dini gruplar arasında paylaştırıldı. Bir kurumda birden fazla tarikat veya cemaat varsa, birbirlerinin işlerine karışmadan 'kardeş kardeş' durumu idare ettiler, ediyorlar" ifadesini kullandı. Devlet içinde 'dini kadrolaşmalar'ın 15 Temmuz sonrasında da devam ettiğini yazan Şardan, "Menzilciler, İsmailağa cemaati, Erenköy cemaati, Meşveretçiler, Kurtoğlu Grubu, kısmen Okuyucular ve Yazıcılar, İskenderpaşa cemaati, Erzincan Grubu ve biraz da KÖZ'cüler olarak tanımlanan Kemalettin Özdemir'e bağlıların oluşturduğu gruplar öne çıkanlar. Süleymancılar, bir dönem muhalif kaldıkları için tasfiye edilenlerden. Ancak, grup halde olmasa da bireysel görevlendirmelerle yine aktif biçimde devlet yönetimindeler. Bir de sivil toplum örgütü statüsünde olanlar var. Mesela İlim Yayma Cemiyeti, Hak-Yol ve Cihannüma gibi oluşumlar cemaat ve tarikatlara bağlı STK'ların önde olanlarından" diye yazdı. https://tele1.com.tr/15-temmuzun-gizlenen-isimleri-300-bylock-kullanicisi-kurtarildi-mi-660817/

'FETÖ'NÜN DEVLETTEN NE KADAR TEMİZLENDİĞİ TARTIŞILIR'

Şardan, şöyle devam etti: "Tabii aslına bakarsak; FETÖ'nün devletten ne kadar temizlendiği tartışılır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde cemaatin kriptosu personel tespit ediliyor. Hem de üst rütbeli. Hatırlayın Eski Tuğgeneral Serdar Atasoy'u. 15 Temmuz'un üzerinden epeyce zaman geçmesine, TSK'dan tasfiyelere karşın gözden kaçan Atasoy, beş yıl sonra "tesadüfen" ortaya çıkarıldı! Diğer yandan mülki idaredeki FETÖ'cü valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar halen tam bitmedi. Soruşturmalar kimi zaman Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında krize neden oluyor. Kısa süre önce Sayıştay üyeliğine seçilen İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce'nin görev ve kurum değişikliğinin perde arkasında, Tokat'ta başlatılan ve bugüne taşınan FETÖ'cü mülki idare amirleri soruşturmasının olduğunu ekleyim. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı halen soruşturma üzerine soruşturma yürütüyor. FETÖ'nün mahrem imamlarla bağlantıları tespit edilenler hakkında iddianameler hazırlanıyor. Düşünsenize; emrinde iki özel istihbarat birimi olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendi memleketi Of'a atadığı kaymakam FETÖ'cü çıktı! İstihbarat birimlerinin azizliği mi? Yoksa gözden kaçan atama mı? Yanıtı Soylu'da! Haklarında mahrem imamlarla görüşmeler yaptıkları kayıtlara giren kimi valiler halen görevde. Nasıl oluyor? Cevap belli: Siyasi koruma. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki "FETÖ'nün siyasi ayağının soruşturulması" konulu dosya halen açık! Nedense bir türlü sonuçlanmadı? Yanı sıra TSK personeline yönelik yürütülen "ardışık telefon araması" soruşturmaları halen devam ediyor. Buna karşın, 22 bin şüpheli ismin yer aldığı emniyet teşkilatına yönelik ardışık telefon araması konusunda jandarmanın ön hazırlık yaptığı adli soruşturma ise halen askıda! İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda sıra bekliyor. Araya Cumhur İttifakı'ndan siyasilerin, özellikle İçişleri Bakanı Soylu'nun devreye girdiği KHK'yla ihraç edilen bazı isimler, yeniden göreve dönüyor. İçişleri Bakanı Soylu, hakkında FETÖ soruşturması açılan ve sonrasında ihraç edilen polis müdürü ile henüz soruşturma devam ederken hem de kendi makamında özel görüşme yapıyor. Göreve döneceği konusunda söz veriyor. Neden acaba? https://tele1.com.tr/15-temmuz-2016-washington-acil-660717/ Tam tersi, göreve dönmesine onay verilmeyenlerin soruşturmalarını yürüten müfettişler, kamu görevlileri emekli ediliyor. Ya da sisteme uymayan kamu görevlileri, hiç ilgileri olmamasına rağmen haklarında FETÖ iddiasıyla başlatılan soruşturmalarla kendilerini ihraç edilmiş buluyorlar. Özellikle KHK ile yetki verilen İçişleri Bakanlığı'nda yaşanıyor böylesi işlemler. FETÖ Borsası iddialarına hiç girmiyorum bile. Para karşılığı FETÖ'cülükten yırtanlar var. Kamu kurumlarında özellikle adliye ve emniyette FETÖ'yle mücadele, kendilerine verilen görevleri meslek ahlakıyla, namusuyla, dürüstlüğüyle, ülke için yerine getirenler elbette var. Ancak bir de bu süreçten kendilerinin ikbali için çaba harcayanlar var. FETÖ soruşturmalarını yürüten kamu görevlilerine değerinden daha ucuza daire satan müteahhitler var memlekette. Mafya cinayeti işleniyor FETÖ Borsası yüzünden. İmza attıkları resmi yazılar / raporlar sonrasında FETÖ'cülükten kurtardıklarından makam mevki sözü alanlar var güvenlik kurumlarında. FETÖ lideriyle fotoğrafları olanlardan, faaliyetlerine methiye düzenlerin, ülkeye dönüş çağrısı yapanların bazıları halen kamu görevinin başında. Hatta zaman içinde bakanlık yapanlar bile var. Geçmişlerini unutarak FETÖ'yle mücadele ediyorlar!" YAZININ TAMAMI https://tele1.com.tr/metinerden-15-temmuz-sitemi-16-temmuzcular-sussun-660450/