Sarar’da çalışan emekçiler, toplu sözleşme, maaşlarda artış ve çalışma koşullarının iyileştirmesi talebiyle 60 gündür iş yavaşlatma eylemi yapıyor. İşçiler, taleplerine olumlu yanıt alamamaları nedeniyle Samsun Piazza AVM'de bulunan şubede grev kararı aldı.
“SENDİKAL HAKLARIMIZ ENGELLENİYOR”
Grev ile ilgili konuşan işçiler, "40 bin liraya takım elbise satan bir mağazada çalışıyoruz ancak bize uygun görülen maaşlar asgari ücreti geçmiyor. Yasal çoğunluğu da sağlamış olmamıza rağmen şirket, toplu sözleşme masasına oturmaktan imtina ederek sendikal haklarımızı da engellemeye çalışıyor. Bunu emeğe bir darbe olarak değerlendiriyoruz. Yetkililere sesleniyoruz; biz hakkımız olandan başkasını istemiyoruz. Derhal gereken yapıldığı durumda grevimizi sonlandıracağız. Ancak taleplerimiz kabul edilmezse haklarımızı alana kadar direniş hakkımızı kullanacağız" açıklamasını yaptı.
"MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
İşçiler, sürece ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Maaşlarımızda iyileştirme, yol ve yemek ücretlerinde artış dışında istediğimiz bir şey yok. Taleplerimiz çok basit ve şirket tarafından rahatlıkla karşılanabilir talepler. Ancak reddedildi. Sarar, sendikayı da çoğunluğu sağlamamıza rağmen tanımak ve toplu sözleşme masasına oturmak istemiyor. Biz haklarımızı koruma altına alabilmek için anayasal hakkımız olan sendikalı olma hakkımızı kullandık. Bu bize Anayasa'nın verdiği bir hak. Sendika, bizler için işten çıkarmalara karşı da bir güvence olacaktı. Sendikalı olmamızdaki en büyük neden de buydu aslında. Biz insan gibi yaşamak istiyoruz. Çalışırken baskıya, mobbinge maruz kalmak istemiyoruz. 60 gündür grevdeyiz. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Korkmuyoruz, yılmayacağız”
Patronların Ensesindeyiz Ağı adına söz alan Tamer Yiğit ise şöyle konuştu:
"Toplu sözleşme ve maaşlarında iyileştirme talepleriyle greve çıkan Sarar işçisi kardeşlerimizin yanındayız. Samsun'da ve ülkemizin farklı noktalarında verdikleri bu onurlu mücadeleyi çok değerli buluyor, selamlıyoruz. Kendilerinin her daim yanlarında, patronların karşısında olduğumuzu yineliyoruz. Patron çocukları Amerikada okusun diye işçi çocukları aç kalmayacak diyoruz”