Yeniden Refah Partisi’nden istifa etmesiyle gündeme gelen Şanlıurfa Belediye Başkanı Kasım Gülpınar istifa sebebini "AK Parti'den ayrılma sebeplerim burada da cereyan etti" diyerek açıkladı.

Yeniden Refah Partisi‘nin  yerel seçimlerde kazandığı tek büyükşehir olan Şanlıurfa’da belediye başkanı seçilen Mehmet Kasım Gülpınar partisinden istifa etti. Gülpınar’ın istifasından önce AKP’ye geçeceğine yönelik iddiaların ortaya atılması kafalarda soru işaretleri bıraktı.

Gülpınar bugün istifa nedenini açıkladı. Habertürk’te konuşan Gülpınar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

-Olması gereken olmadığı için, kurallar, kanunlar, tertip, görevini yapması gerekenler görevini yapmadığı için AK Parti'den ayrılmak zorunda kaldım. Bu vebale rağmen önünüzde net veriler olduğu halde. Her zaman söyledim, Cumhurbaşkanının liderliği her zaman ayrıdır. Halk ne derse o olur. Şimdi makam, mevki benim için önemli değil. En güzel makamları bırakıp risk aldım. Demokraside yüzde 100 kazanacağını kimse diyemez. Bütün bu riskleri aldım, mevcut durumum, pozisyonum çok daha iyi makamdı. Urfa Belediye Başkanlığı şerefli, haysiyetli tabii.

Büyük yaptırım geliyor! 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları belli oldu Büyük yaptırım geliyor! 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları belli oldu

-Bazı belediye başkanlığı başka belediyeye geçiyor, teşekkür ediyorlar, sıfır borçla. Ben de bunu diyebilseydim. Hükümet para gönderiyor, siz o parayı verimli şekilde kullanabilirdiniz. Şimdi borçlarla, alacaklarla uğraşmaktan dünya kadar sıkıntı yaşadık. Şuraya gelirken bile telefonlar aldık. Şimdi halka rağmen siyaset olmaz dedik.

“CHP’DEN DE TEKLİF GELDİ”

-Hemen hemen bütün partiler teklifte bulundu. Tercihimizi Refah'tan yana kullandık. CHP'den de teklif geldi. Milletvekilliği döneminde CHP'den teklif geldi. Bunları detaylandırıp, kendimizi ağırdan satalım diye malzeme haline getirmedik hiçbir zaman.

-Şimdi bir keramet mevzu çıktı. Sürekli beni eleştiriyorlar. Refah Partisi'nin farklı siyaset izleyeceğini düşündüm. Şimdi burada iseniz çok iyi, kapının dışına çıktığında sizden kötüsü yok, istediğiniz kadar hizmetiniz olsun. Bu siyaset dar çerçeveden kurtulması lazım. Önce insanlar kendini bir tartsın, hatasını görmeye gayret etsin. Olur olmadık yerden bana saldırmaya başladılar. Peki kendi hatanı sorguladın mı? Nerede hata yaptık dedin mi? Sürekli 'Kasım Gülpınar, kerameti kendinde zannetmesin' dediler. Tasavvufta kimi keramet sahibi olduğunu bilir, kimi bilmez. Bilen de imtina eder. Peki bu keramet niye Urfa'da sergilendi ki. Refah'ın kerameti orada mı çıktı ortaya? Biz isterdik ki devam edelim.

'Kendimi kendinde zannetmesin' deniliyor, haşa! Ne kerameti. Sadece Urfa'da kazanmışsın büyükşehir olarak. Madem keramet gösterdiniz, neden sadece Urfa'da gösterdiniz ki. İlk günden beri, hiç kimse farkında değil. Aday tanıtımın olduğu gün salonu terk ettim. Aslında o gün bırakıyordum adaylığı. Bizden önce aday belirlenmiş. Biz diyoruz ki 'bu adayların bir kısmı olmaz, bazılarını değiştirmemiz lazım, benim getireceğim arkadaşlar var, benden başarı bekliyorsunuz, oraya en iyi adayları götürmek zorundayım'.

"O GÜN BIRAKIYORDUM"

Sabah toplantıya geldim, bir baktım arkadaşımız gelmiş 'sahneye çıkacağım' diyor. Bu sefer biz bir kenara çekip hemşehrimizi ikna etmeye çalışıyoruz. Aday tanıtım toplantısında bununla uğraşıyorum. 'Bu olmaz' deyip arabaya bindim. O gün bırakıyordum. Geri döndürdüler. Bir partide bir adayın başka adayı ikna etmesi benim görevim mi? Seçim döneminde aynı sıkıntılar yaşandı. Bazı görüşmelerimizde eksiklik oldu ama kimse bir sorun tespit etme, sorunu çözme gibi gayret etme içinde değildi. Genel başkanı hiç aramadım. Görevi gerekeni yapmasını gerekenler görevini yapmak zorundadır.

Geldik encümen tespitine, adaylar tam istediğimiz gibi olmadı. Bu sefer birileri benimle kavgaya tutuştu 'bizim adamımız olsun' diye. Urfa'da yeni bir siyasi anlayış, yeni hareket. Kısa bir süre kalmış. Maalesef hiç sevmediğim, yapılması gerekmeyen Makyavelist bir anlayışla hareket etmek zorundayız dedim.

"BENİ GENEL BAŞKANA ŞİKAYET ETTİLER"

-Beni genel başkana şikayet ettiler 'bizim adamları koymuyor, teşkilatı koymuyor' diye. Madem öyle koyduk adayları. Zorla kaybettirmek için adeta. Seçimler geldi. Üstü kapalı şantajlar, tehditvari şeyler. Başka yerden sıkıntılar. İstifa ederiz modunda insanlar vardı. Sık sık ikna etme çalışıyoruz. En son bardağı taşıyan noktaya geliyorum.

Bana tebligat yapılıyor, yerelden yapılıyor. 6 ilçede kongre kararı alınmış. Hayırlı olsun. Ben Urfa'da Refah Partisi'nin tek büyükşehir belediye başkanı olarak partim kongre kararı almışsa, hangi 6 ilçe ise, büyükşehir belediye başkanı en azından nezaketen sormaya gerek yok muydu? Ben de 'tamam' dedim. Ben AK Parti'de neyin mücadelesini yaptım. Aynı şeyi karşımda bulunca oturup, bunlarla mücadele edemem. Maaşları nasıl ödeyeceğim gibi düşünürken oturup bunlarla mı uğraşayım?

"AK PARTİ'DEN AYRILA SEBEBİNİN BENZERİ BURADA CEREYAN ETTİ"

-AK Parti'de de zaman zaman bu düşünceler vardı, yukarıyı da bu şekilde yanıltıyorlardı. Ben hiçbir pazarlığa girmem, bir şey talep de etmem. Kongre yapılırken birinin gelip de '6 ilçede kongre kararı aldık' diye tebligat gibi sunması, görüşümüzün alınması siyaset anlayışıma uygun değil. AK Parti'den ayrılma sebebinin benzeri burada cereyan etti. O zaman niye AK Parti'yi niye bıraktım ki?

Kongre yapılırken birinin gelip de '6 ilçede kongre kararı aldık' diye tebligat gibi sunması, görüşümüzün alınması siyaset anlayışıma uygun değil. AK Parti'den ayrılma sebebinin benzeri burada cereyan etti. O zaman niye AK Parti'yi niye bıraktım ki?

AKP  İDDİASINA YANIT

-Mehmet Altınöz Bey beni aradı. Mehmet Bey'e 'Ben halka soracağım, halkın fikrini alacağım' dedim. Sadece AK Parti değil ki, diğerleriyle görüştüm. İstifa ettikten sonra 3 ayrı partiden daha teklif geldi. O isimleri söylemem, o bizde kalsın, ileride belki kitap yazarız. Sonrasında sayın Altınöz'le görüşmedik. Zaman zaman AK Partili arkadaşlarımla görüşüyorum. Dostluğumuz devam ediyor.

Açıkçası ne AK Parti'den teklif geldi ne benden gitti. Urfalı bir arkadaşımız aracı oldu. Bizim belediye olarak Bakanlığa gidip dosyalarımızı sunarız. Bu görüşmede böyle bir şey söz konusu oldu. 'Hiçbir şey diyemem, halk ne diyorsa odur' dedim. Halkın onayı olmadan kendi başıma bir şey yaparsam orada bana gelecek leke, beni zedeleyecek argümanlar benim için önemlidir.

Seçimde herkes bize oy verdi. 80 yaşında delikanlılarla karşılaştım. Bana 'hayatımızda ilk defa bir sağ partiye oy vereceğiz' dediler. Yıllarca CHP'ye oy vermişler. DEM'li, HDP'liler de bana oy verdiler. MHP, AK Parti, İYİ Partilisi herkes bize oy verdi. Onların fikrini almadan tek başıma hareket etmem mümkün değil.”

https://tele1.com.tr/sanliurfa-belediye-baskani-kasim-gulpinar-partisinden-istifa-etti-1131669/

Kaynak: alinti