Haber

Sağlıkçılar iki gün iş bırakıyor! 'Bu ilk uyarımız'

21 sağlık örgütünden oluşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) öncesi 'İlk uyarımız' dedi, 1-2 Temmuz'da iş bırakma kararı aldı.

Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, 21 sağlık örgütü olarak oluşturdukları Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) olarak iş bırakma kararı aldıklarını açıkladı. Mengücük "Özlük hakkı ve mali kayıplar, sağlıkta şiddet, haksızlık, hukuksuzluk devam ettikçe bizler birlik ve dayanışmamızı güçlendiriyoruz. 1 ve 2 Ağustos tarihlerinde iş bırakarak ilk uyarımızı yapıyor, taleplerimiz karşılanmadığı takdirde artırarak devam edeceğimizi kamuoyu ve siyasi, idari sorumlulara ilan ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'İLK UYARIMIZI YAPIYORUZ'

Mengücük şunları kaydetti: "Özlük hakkı ve mali kayıplar, sağlıkta şiddet, haksızlık, hukuksuzluk devam ettikçe bizler birlik ve dayanışmamızı güçlendiriyoruz. 1 ve 2 Ağustos 2023 tarihlerinde iş bırakarak ilk uyarımızı yapıyor, taleplerimiz karşılanmadığı takdirde artırarak devam edeceğimizi kamuoyu ve siyasi, idari sorumlulara ilan ediyoruz.  Ortak mücadele platformumuz SABİM, yıllardır şiddeti körükleyen, sağlık çalışanlarının saygınlığını zedeleyen, profesyonel meslek sahibi olan bizlerin işimizi bilimsel olarak yapmamızı engelleyen, hasta ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren Sağlık Bakanlığı’nın SABİM’inin aksine toplumun sağlığını önceleyen, çalışan haklarını savunan, bilimsel ve tıbbi normlara uygun, eşit, ücretsiz, koruyucu sağlığı önemseyen bir sağlık sistemini amaçlayan bambaşka bir SABİM’dir. SABİM platformundaki 19 Sendika ve Aile Hekimliği Federasyonu olarak taleplerimiz karşılanmadığı sürece iş bırakmaya devam edeceğiz.

'YOKSULLUK SINIRI ALTINDA KALAN ÜCRETLER'

Açıklanan memur zammının oranlarının özellikle sağlık alanı çalışanlarının emek ve geçimini karşılamaktan çok uzak. Sağlık profesyonelleri, yoksulluk sınırı altında kalan ve en düşük memur maaşına dahi ulaşamayan ücretlere mahkûm ediliyor. Aile hekimliğinde cari ödeneklere de aynı şekilde yapılan zam, gerçek enflasyon yaşantısında Aile Sağlığı Merkezleri’ni devam ettiremeyecek duruma getiriyor. Giderler karşılanamıyor. Aile hekimleri ellerinde hesap makinası gerek kira, personel maaşı ve SGK ücretleri gerekse diğer giderleri bu yetersiz ödeneklere sığdırmaya çalışıyor. Ama bu mümkün görünmüyor. Aile hekimliğinde çalışan ebe ve hemşirelerin mesleki unvanları ellerinden alındığı gibi emeklerinin karşılığı ücret ve insanca yaşam hakları da gasp ediliyor. Ücretleri haksız şekilde tavan ücret sınırı ile engelleniyor. Yapılan ek ödemeleri tam ve eksiksiz olarak almaları asla mümkün olmuyor.

'SİSTEM HASTALARI MAĞDUR EDERKEN ÇALIŞANLARI EZİYOR'

Siyasi ve ticari kaygılarla şekillendirilen sağlık sistemi hastaları mağdur ettiği gibi çalışanlarını da eziyor, sömürüyor ve tüketiyor. Hasta ve hekimden, hasta ve ebe-hemşireden, hasta ve tüm sağlık profesyonellerinden en temel insan hakkı olan sağlık hakkı için tartışmasız en gerekli unsur olan zaman çalınıyor. 2-3 dakikaya sıkıştırılmış sağlık hizmeti, sağlık hizmeti değildir. Sağlık çalışanlarını buna zorlayan siyasettir. Yanlış ve yetersiz, liyakatsız sağlık politikalarıdır.

'TALEPLERİMİZ KARŞILANMAZSA...'

Önümüzdeki günlerde yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde, başlıca maddelerde toplanan sorunların çözümü için bir fırsat tanıyoruz. 21 STK ile bir arada, taleplerimizdeki kararlılık ve ısrarımızı gösteriyoruz.  Yetkili görünen sendikalara, yıllardır izledikleri yol ve yöntemleri ile sağlık emekçilerinin her türlü hak kayıplarının birincil sorumlusu olarak, bir kez olsun onurlu bir sendikal duruş için kendi kendilerini feshetmeye çağırıyoruz. Birlik ve dayanışmanın tartışılmaz gücüne sonsuz inancımız ve bağlılığımızla 21 STK’nın yer aldığı SABİM platformunun bileşeni olarak 1-2 Ağustos tarihlerinde yapılacak iş bırakmanın bir ön uyarı olduğunu, taleplerimiz karşılanmaz, sorunlar çözülmez, haklarımız verilmez, itibarımız iade edilmez ise arttırarak devam edeceğimizi duyururuz."

'MÜCADELE KURULU KURULMALI'

Dr. Derya Mengücük, SABİM olarak taleplerini şöyle sıraladıklarını bildirdi: "- Sağlık Bakanlığı bünyesinde ilgili tüm meslek örgütleri ve sendikaların da temsil edildiği Şiddetle Mücadele Kurulu kurulmalıdır. - Kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının önlenmesinde etkin yasal düzenlemelerin yanı sıra işyerlerinde de gerekli teknik önlemler alınmalı, ilgili birimler kurulmalıdır. - Beyaz kod veren sağlık çalışanı olayın olduğu gün idari izinli sayılmalıdır. Aile sağlığı birimlerinde güvenlik görevlisi bulundurulmalıdır. - Bu güvenlik görevlilerinin mali ve sosyal hakları Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır. Şiddet kadar, kurumlarda yaşanan mobbingin de önemi kavranmalı, buna ilişkin yasal mevzuat düzenlenmelidir.

'ÜCRETLER YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNE ÇIKARILMALI'

- Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ücretleri, en düşük devlet memuru aylığı yoksulluk sınırı üzerine çıkarılarak, emekli aylığına yansıyacak şekilde tek kalem maaş olarak ödenmelidir. - Uzman hekim maaşı yoksulluk sınırının üç katı olacak şekilde düzenlenmeli; tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının maaşları da eğitim düzeyi, hizmet yılı, mesleki sorumluluklar ve riskler gözetilerek yeniden belirlenmelidir. - Tüm çalışanların vergi oranı yüzde 15 olarak sabitlenmelidir. Nöbet ücretleri, aylık ücretin saat başına düşen tutarın en az 2 katı olacak şekilde ödenmelidir. Bu nöbet ücretleri, riskli birim, gece çalışma ile resmi ve dini bayramlar için yüzde 100 artırılmalıdır. - Nöbet ücretlerinin takip eden ayın en geç 15'inde genel bütçeden ödenmesi hüküm altına alınmalıdır. Tüm kamu sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına kendi bayram ve mesleki kutlama günlerinde (14 Mart Tıp Bayramı, Hemşireler Günü, Ebeler Günü, Sağlıkçılar Günü vb.) bir maaş tutarında hediye verilmelidir. Ayrıca, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.

'YILLIK İZİN, ÖLÜM İZNİ VE HASTALIK HALİNDE MAAŞLARDA KESİNTİ YAPILMAMALI'

- Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarından yıllık izin, ölüm izni ve hastalık raporlarında maaş kesintisi yapılmamalıdır. Aile sağlığı çalışanlarının 1,5 olan tavan ücret katsayısı 3'e çıkarılmalıdır. - ASM gider ödeneği kalemi oranları; sosyo-gelişmişlik ödemesinde, bölge oranları ve deprem bölgesi öncelikli olarak güncellenmeli ve çarpan katsayısı; Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yer alan ilk 1000 puana kadar olan hak ediş kalemi katsayısı yüzde 100 artırılmalıdır. - ASM'ler güvenlikli fiziki koşulları uygun olacak şekilde, kamu tarafından inşa edilmelidir. Bunlar gerçekleşinceye kadar ASM'lerin kira, personel ve her türlü giderleri merkezi bütçeden karşılanmalıdır. - Aile hekimliği dahil tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına; giyim yardımı, aile yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ölüm yardımı ve ulaşım yardımı güncel ekonomik rakamlara ve hizmet bölge ve gruplarına göre belirlenip ödenmelidir. Afet bölgelerinde görev yapan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının barınma ihtiyaçları acilen karşılanmalıdır.

"FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI 90 GÜN OLARAK YENİDEN DÜZENLENMELİ"

- Fiili hizmet süresi zammı (yıpranma payı hakkı) yıl başına 90 gün olarak, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını kapsayacak ve geçmişe de dönük olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. - Kamuda sözleşmeli istihdama ve hizmet alım sözleşmelerine son verilmeli, kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır. Lisansüstü eğitimini tamamlayarak YÖK tarafından tanınan alanlarda uzmanlığını alanlar için kadro açılmalı ve istihdam edilen çalışanlara uzmanlık tazminatı verilmelidir. - Yüz yüze veya uzaktan gerçekleştirilen hizmet içi eğitimlerin süresi mesaiden sayılmalı ve mesai saatleri sonrası yapılan eğitimler için nöbet ücreti ödenmelidir. 5510 ve 5434 sayılı kanunlara göre emekli olanlar ile çalışanlar arasındaki emekli aylığı farklılığı giderilmelidir. - Sağlık ve sosyal hizmet kolu dahilinde bulunan kurum ve kuruluşlarda mazeret atamalarında aile birliğinin sağlanmasına engel teşkil eden sınırlamalar ortadan kaldırılmalıdır. Üniversite hastaneleri arasındaki tayin sorunu çözülmelidir.

'SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET ÇALIŞANLARI, KENDİ KADRO VE POZİSYONLARINA UYGUN ÇALIŞTIRILMALI'

- Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, kendi kadro unvanlarına uygun pozisyonlarda çalıştırılmalıdır. Eşi ölen veya boşanma sebebi ile çocuğunun velayeti verilmiş olan sağlık çalışanına, isteği dışında gece nöbeti verilmemelidir. - Nöbet tutulan hastanelerde 10 yaşından küçük çocuğu olan sağlık çalışanları için nöbette çocuklarının bakım ve gözetimi için 7/24 hizmet veren kreş imkânı, idare tarafından sağlanmalıdır. - Sağlık çalışanlarının iş yükünü artıran personel eksikliği giderilmeli, gerekli personel istihdamı sağlanmalıdır. Kamudaki farklı istihdam modelleri ortadan kaldırılmalıdır. - OECD verileri ile hasta başına düşen sağlık çalışanı verileri göz önüne alınarak ve ortalamalara dikkat edilerek sağlık çalışanı atamaları yeterli düzeyde yapılmalıdır.

'GÖREVDE YÜKSELME SINAVLARINDA MÜLAKAT KALDIRILMALI'

- Görevde yükselme sınavlarında mülakat kaldırılmalıdır. Sözleşmeli yöneticilik modelinden vazgeçilmeli; tüm yöneticiler ehliyet ve liyakat kriterlerine göre, merkezi bir şekilde atanmalıdır. - Tüm birim amirlerinin belirlenmesinde; objektif ve liyakate uygun kişilerin aday olabileceği ve işyeri çalışanlarının da görüşünün alınacağı, belirli bir süre için seçileceği bir sistem, yönetmelik ile düzenlenmelidir. - Yönetici pozisyonunda görev yapan çalışanlar, sendika üyesi olamayacaklar kapsamına alınmalıdır. Sendika üyeliği ve üyelikten çekilme işlemleri E-Devlet üzerinden yapılmalıdır.”