Sağlıkçı da vatandaş da tehlikede ‘Test olmadan iş başı yapın’

Ankara Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, Covid-19’a yakalanan sağlıkçıların, işe dönüşlerinde PCR testi yaptırmaları için zorlanmamalarını istedi

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre, AnkaraÜniversitesi Hastanesi Başhekimliği, Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı rehberi hatırlatarak, koronavirüse yakalandıktan sonra işe geri dönen sağlık çalışanlarının ‘Covid-19 PCR testi yaptırması’ için zorlanmamasını istedi.

Başhekim Prof. Dr. Tanıl Kendirli imzalı yazıda, hastalanan sağlık çalışanlarına ilişkin şu ifadeler yer aldı: “Hastaneler Başhekimliği Enfeksiyon Kontrol Komitesi yazısı ve Başhekimliğimizin duyurusuna rağmen Covid-19 geçiren çalışanların işe dönüşlerinde Anabilim\ Bilim Dalı ve Birimler Tarafından PCR negatifliği istenerek test yaptırılması konusunda zorlamalar olduğu tespit edilmiş olup, ilgili yazılar direktifleri dışında hareket edilmemesi, hassasiyetle rica olunur.”

Yazıda, “Covid-19’a yakalanan ve ayakta tedavi gören sağlık çalışanları 10 gün, yatarak tedavi görenler 14 gün ve yoğun bakımda tedavi görenler de 20 gün sonra Covid-19 PCR testi negatifliğine bakılmaksızın göreve başlayacaktır” da denildi.

SAĞLIKÇILARI ÖLDÜRÜYORSUNUZ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Ankara Üniversitesi Hastanesi’nin yazısına ilişkin açıklama yaptı: “Sağlık çalışanları hasta iken çalışmaya zorlanılıyor. Covid-19 ile sadece sağlık kurumlarında yapılacaklarla, tüm yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkarak başarılı olamazsınız. Yaptıklarınız/yapamadıklarınızla sağlıkçıları öldürüyorsunuz, yönetemiyorsunuz.”

Konuyu BirGün’e değerlendiren Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, “Üniversiteler Sağlık Bakanlığı’nın bu yanlış uygulamasını olduğu gibi kabul edemez” dedi ve ekledi: “Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarını enfekte olsalar bile çalıştırmak istiyor. Bunun nedeni de ülkemizde sağlık çalışanlarının sayısının az olması. Şunu unutmamalıyız ki sağlık çalışanları aynı zamanda da halk için bir bulaş kaynağı oluyor ama Sağlık Bakanlığı bunu ısrarla gözardı ediyor. Bu uygulamayı yanlış buluyoruz. Uygulama kaygı verici ve kabul edilemez bir şey.”