Sadık Gürsoy: Enflasyon ve hiperenflasyon arasındaki farkı bilmek gerekiyor

Yayın tarihi: 22 Temmuz 2022 Cuma 4:35 pm - Güncelleme: 22 Temmuz 2022 Cuma 4:36 pm

İş insanı Sadık Gürsoy son dönemdeki yaşanan durumları şöyle özetledi; “Enflasyon, Fransızca kökenli bir kelime. Aslı latince şişkinlik’ten gelmektedir. Para ve para yerine geçen her türlü senedin mal hacmine göre şişkinliğini anlatır. Peki bu açıkça ne demektir?

Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Ancak bu fiyatlar zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin yarattığı bir etkidir. Başka bir ifadeyle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon yaratmaz. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 5 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 5 oranında arttığını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 40 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 40 oranında arttığını, örneğin geçen yıl 200 TL’ye alınan bir mal sepetinin bu yıl ancak 280 TL’ye alınabileceğini ifade eder. Enflasyonun düşmesi; fiyatların düşmesi, insanların alım gücünün artması demek değildir.

Aynı şekilde gelirlerinin yükselmesi demek değildir. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde refak demektir. Enflasyon oranları, merkez bankalarının para politikalarında atacağı adımları doğrudan etkilediğinden , kurlar üzerinde de oldukça etkili ve önemlidir.

Çünkü enflasyon oranı, merkez bankalarının faiz oranları üzerinde yapacağı değişiklikler için etkileyici faktördür. Örnek verirsek, enflasyon oranlarının, merkez bankalarının hedeflerinden yukarı yönde sapması durumunda faizlerde artış beklentisi ön plana çıkarken, enflasyon oranının merkez bankalarının hedeflerinin altında kalması durumunda ise faizlerde düşüş beklentisi ön plana çıkmaktadır.”

Ayrıca Sadık Gürsoy şunları iletti; “Hiper Enflasyon ne anlama gelir ve sonuçları nelerdir? Hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılır. Paranın değerinin yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir. Hiperenflasyonun en önemli nedeni aşırı parasal genişlemedir. Merkez Bankası bağımsız olmayan devletlerde para politikasını da hükûmet yönetir. İşte bu noktada hükümetin maaşların ödenmesi, yatırım ya da bütçe açığının kapatılması için kontrolsüzce para basma kararı alması çok yüksek enflasyonlara neden olur. Hiperenflasyon durumlarında görülen bazı özel durumlar vardır. Örneğin hiperenflasyon dönemlerinde kredi talebi olağanüstü şekilde artar. Bunun da en temel nedeni kredi taksitlerini ödemenin zorluğunun dönemler içerisinde enflasyon oranına bağlı olarak git gide azalacak olmasıdır. Bunun yanı sıra hiperenflasyon durumlarında elde para tutmanın fırsat maliyeti çok pahalıdır. Bu durumda ülkedeki finansal okur yazarlık oranına bağlı olarak kişiler yerli parayı ya yüksek faizde değerlendirme ya da bir an evvel ellerinden çıkarma eğilimi gösterirler. İkinci durumun yoğun olduğu ülkelerde yüksek enflasyon düzeyine rağmen ekonomide sunni bir canlılık gözükebilir.”