Rus yetkililerden sert açıklamalar: Çatışma çok ciddi ve tehlikeli bir düzeyde

28 Şubat 2020 Cuma

Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Cabbarov, İdlib’de yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Cabbarov, Türkiye’nin terörle mücadelede üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmediğini belirtti.

Sputnik’e açıklama yapan Cabbarov, “Suriye’deki teröristlerin kalesi İdlib oldu ve bu, büyük ölçüde Türkiye’nin terörle mücadelede üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmemesi sayesinde oldu. Yani bu, onların (teröristleri) koruğu anlamına geliyor” dedi.

Cabbarov, sadece Suriye’de değil tüm bölgede tehdit kaynağı olan bu tür eylemlere son verilmesi gerektiğini söyledi.

“Umarım ki Türkler, Rusya’yla ilişkilerinde aynı hataları tekrarlamaz” uyarısında bulunan Cabarov, şunları kaydetti:

‘ÇOK CİDDİ VE TEHLİKELİ DÜZEYDE’

“Türkiye’nin Suriye’deki yasadışı eylemleri Rus ve Türk ordusu arasındaki “çok ciddi ve tehlikeli” bir çatışmayı tehdit ediyor, bu son derece istenmeyen bir durum. Çatışma çok ciddi ve tehlikeli bir düzeyde ilerliyor. Kasım 2015’te Türkiye Su-24’ümüzü vurduğunda zaten acil bir durum vardı. Ardından Ankara özür diledi ve liderlerimizin iyi niyetiyle ülkelerimizin ilişkileri yeniden kuruldu. Tehdit devam ederse, güçlerimiz arasında bir çatışma başlayabilir, bu çok istenmeyen bir durumdur, çünkü Türkiye bir zamanlar Suriye’deki teröristlerle mücadeleye büyük katkı sağlamıştır.”

RUS PARLAMENTER: KÖTÜ SONUÇLANIR

Rus Parlamentosu’nun Uluslararası İlişkiler Komitesi birinci başkan yardımcısı Vladimir Dzhabarov da yaptığı açıklamada, İdlib’de yürüteceği geniş ölçekli herhangi bir askeri operasyonun Türkiye için kötü sonuçlanacağını söyledi.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın saldırıya ilişkin açıklamasında da “Rus Hava Kuvvetleri, Türk askerlerinin vurulduğu alanda operasyon düzenlemedi” ifadelerini kullanılarak “Türk tarafının Rusya Uzlaşı Merkezi’ne verdiği koordinatlara göre Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Behun yerleşim noktasında hiçbir birliği yoktu ve olmaması gerekiyordu” denmişti.