Rum Yönetimi’nin ‘Fatih gemi personeli için tutuklama emrine’ Dışişleri’nden sert tepki!

Yayın tarihi: 10 Haziran 2019 Pazartesi 2:48 pm - Güncelleme: 10 Haziran 2019 Pazartesi 5:39 pm

Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları yapan Fatih gemisinin personeli ve Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkililerinin de aralarında bulunduğu 25 kişi için uluslararası tutuklama emri çıkardı.

Rum Fileleftheros gazetesinin, “Adresler ve isimler” manşetiyle verdiği habere göre; Rum Yönetimi, Mayıs ayından bu yana Baf’ın 36,50 deniz mili açığında bulunan Fatih sondaj gemisinde çalışanların bütün verilerini elde etti.

Rum Dışişleri Bakanlığı da, Fatih çalışanları ve TPAO ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkarılması için çalışma başlattı. Yapılan girişimler sonrasında Rum Yönetimi de, 25 kişi hakkında uluslararası tutuklama emri çıkardı.

Yunanistan’da Türk diplomatların araçları kundaklandı

KKTC’DEN TEPKİ: YASA DIŞI HARAKET EDEN RUM TARAFI

Rumların tutuklama kararını değerlendiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, “Bir yasa dışılık, haksızlık, hukuksuzluk yapan varsa o da bizim önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rum tarafıdır” dedi. Yazılı açıklama yapan Tatar şunları kaydetti;

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve onunla işbirliği yapanlar kendi çıkarları için Türkiye ve KKTC’yi Doğu Akdeniz’den dışlamaya, haklarımızı arzu ettikleri gibi gasp etmeye çalışıyorlar. Bütün oyun, her türlü yola başvurarak Türkiye’nin güçlenmesini engelleme ve Kıbrıs Türk Halkı’nı değerlerinden, ait olduğu milletten kopararak güdük hale getirme oyunudur. Ancak bilinmelidir ki, hiç kimse Kıbrıs Türk Halkı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını yok sayamaz, bizi ve Türkiye’yi haklarımızdan geri adım atmaya zorlayamaz. Doğu Akdeniz’de bir yasa dışılık, haksızlık, hukuksuzluk yapan varsa, o da bizim önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rum tarafıdır. Dolayısı ile Fatih Sondaj gemisinin çalışmaları ile ilgili olarak 25 kişi hakkında tutumla kararı aldıran Rum Yönetimi’ni bir kez daha böylesi sonuç alınamayacağı kesin olan adımlardan geri durmaya ve bizimle uzlaşmaya davet ediyorum.

Ya hakkaniyet ve adalet ölçüleri çerçevesinde uzlaşacağız ya da onlar ne yapıyorsa, mütekabiliyet esası çerçevesinde biz de yapacağız. Biz, Kıbrıs konusunun çözüm çabaları dışında hidrokarbonlar konusunun Rum yetkililerle ele alınıp çözülmesinden yanayız. Böyle bir adımın meselenin halline önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler ve üçüncü tarafları uyarıyoruz; Rum tarafının bu önerimizi sürekli reddetmesinden ve gerginliği artırıcı kararlar almasından doğacak sonuçların sorumlusu biz olmayacağız.”

DIŞİŞLERİ’NDEN SERT TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Güney Kıbrıs’ın Fatih sondaj gemisiyle ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. Aksoy, “Sözde ulusal bir tasarrufla alınan karar uluslararası hukukla bağdaşmıyor” dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, konuya ilişkin bir soruya verdiği yazılı yanıtta, GKRY’nin Fatih sondaj gemisi çalışanları ile TPAO ile iş birliği yapan yabancı şirketlerin yöneticileri hakkında tutuklama kararı çıkardığı yönünde basında yer alan haberlerin yakından takip edildiğini belirterek, “Kıbrıs Türklerini yok sayarak ve haklarını gasp ederek hareket eden GKRY’nin bu haddini aşan karar şayet doğru ise bizim açımızdan hiçbir hükmü ve geçerliliği olmayacaktır. Bu cürette bulunduğu takdirde gereken cevabı vereceğimizden de kimsenin şüphesi bulunmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

GKRY’nin kendisine ait olduğunu iddia ettiği ve uluslararası hukuka uygun olarak sınırlandırılmamış bir deniz alanı için sözde ulusal bir tasarrufla bu şekilde bir karar almasının uluslararası hukukla da bağdaşmadığına dikkati çeken Aksoy, şöyle devam etti:

“Bu nedenle biz de ilgili kurumlarımızla gerekli karşı hukuki süreçleri başlatacağız. GKRY’nin bu tür beyhude yöntemlerle kendi kıta sahanlığımızda yaptığımız çalışmaları durdurma çabaları hiçbir sonuç vermeyecektir. Türkiye hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını korumak hem de adanın eşit ortağı olan Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için petrol ve doğal gaz arama/sondaj çalışmalarını, planlandığı şekilde kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.”