Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun Cumhuriyet Halk Parti'li üyesi İlhan Taşcı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in bugün gerçekleştirilen toplantıya 'mazaret' bildirerek katılmadığını ve tehditler savuran Sevda Noyan'ın toplantıda hiç gündeme getirilmediğini açıkladı.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ülke TV'de Esra Elönü‘nün sunduğu “Arafta Sorular” programında konuk olan Sevda Noyan’ın tehditlerinin büyük tepki toplamasının ardından gerçekleştirilen ilk toplantıya katılmaması dikkat çekti. https://tele1.com.tr/sevda-noyan-dediklerinde-israr-ediyor-halen-hakkinda-sorusturma-almiyor-163394/ Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) CHP’li üyesi İlhan Taşcı, Şahin'in toplantıya 'mazaret' bildirerek katılmadığını söyledi. Taşçı, başkansız gerçekleştirilen toplantıda, ailecek 50 kişiyi öldürebileceklerini söyleyerek, ‘Benim listem hazır’ diyen Sevda Noyan'ın gündeme getirilmediğini ve görüşülmediği bilgisini verdi. https://tele1.com.tr/onlarin-kahramani-sevda-noyan-hakkinda-sorusturma-bile-acilmadi-162894/

Taşçı'nın Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde:

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin “mazeret” bildirerek bugünkü olağan Üst Kurul toplantısına katılmadı. “Cebimde listem hazır. Ailemiz en az 50 kişiyi götürür” diyen Sevda Noyan’ın katıldığı program, Üst Kurul gündemine getirilmedi ve görüşülmedi.

NE OLMUŞTU?

Ülke TV’de Esra Elönü‘nün sunduğu “Arafta Sorular” programında Sevda Noyan “Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Biz liderimizin yanındayız. Asla yedirmeyiz. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hâlâ sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” demişti. https://tele1.com.tr/tetikci-cem-kucuk-sevda-noyana-sahip-cikti-162787/ Sunucu Esra Elönü ise “O zaman şöyle diyelim, ben de söyleyim mesela, ayak az kalır bence, dört ayaklarını denk alsınlar” diyerek konuşmacının sözlerine destek vermişti. Yayının bu bölümünün sosyal medyaya yansıması üzerine gelen yoğun tepkilerin ardından ise Esra Elönü, konuğunun ifadelerinin “haddini aşan” bölümlerine müdahale etmesi gerektiğini kabul etmiş, bu “gafletinin” toplumsal barış ve birliktelik aleyhine olduğunu söylemişti.