Rekabet Kurumu İtalyan firmaya siper oldu

Yayın tarihi: 20 Nisan 2020 Pazartesi 4:14 pm - Güncelleme: 20 Nisan 2020 Pazartesi 4:14 pm

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel’in İtalyan çikolata şirketi Ferrero’nun Türkiye’nin fındık pazarında tekel oluşturarak haksız rekabete yol açtığını belirterek yaptığı şikâyet Rekabet Kurumu tarafından reddedildi.

Raporda Ferrero’nun fındık ihracatının %30’unu yaptığı, bu oranın bir tekel oluşturmasına yetmeyeceği ve bu nedenle ‘herhangi bir manipülasyon faaliyeti olup olmadığının incelenmesine gerek olmadığı’ savunuldu.

Raporu “şaka gibi” diyerek tanımlayan Adıgüzel gelen yanıtın bir kamu kurumu olan Rekabet Kurumu’nu Ferrero’yu Aklama Kurumu’na dönüştürdüğünü söyledi.

Adıgüzel basın açıklamasında şunları ifade etti:

YAKLAŞIK 6 AY SONRA YANIT GELDİ

“Ferrero firmasının fındık piyasasında tekel oluşturucu eylemlerini şikâyet ettiğimiz ve araştırılarak gerekli kanuni işlemlerin yapılmasını istediğimiz 25.10.2018 tarihli yazımıza Rekabet Kurumu’ndan cevap gelmiştir. Ne yazık ki Kurumdan gelen cevap şaka gibi bir cevaptır.

Rekabet Kurumu’na göre Ferrero fındık pazarında hâkim güç değilmiş. Fındığı üreten ve piyasanın içinde olan herkesin bildiği bir gerçeği ülkemizin Rekabet Kurumu tespit edememiştir.

Raporun tarihi 26 Aralık 2019 olmasına rağmen tam fındık sezonu öncesi bugünlerde 16.04.2020 tarihi itibariyle bize iletilmesi de Ferrero lehinde bir ortam yaratmak amacıyla hazırlandığı düşüncemizi güçlendirmektedir.

Ceza infaz yasasıyla girilen dönem af dönemidir. Anlaşılan odur ki Rekabet Kurumu eliyle Ferrero’ya da bir iyi hal kâğıdı, bir “temiz kâğıdı” çıkarılmak istenmektedir.

Rapora göre Ferrero Türkiye fındık ihracatının %30’una hâkim gibi görünmektedir ve yine rapora göre bu oran tekel oluşturmak için yeterli görülmemiştir. Oysa hangi oranın tekel oluşturacağına dair net bir oran olmadığı raporda da söylenmektedir. 16.sayfa 50.md de %40 altında piyasa hâkimiyeti ihtimalinin Az olduğunu, Ferrero’nun %40’ın genellikle altında olduğundan ihtimalin hiç olmadığı gibi abuk sabuk zorlama ifadeler bulunmaktadır.

Üstelik Ferrero tek başına kendisinden hemen sonra gelen 2. ve 3. sıradaki ihracatçı firmaların toplamından daha fazla pay sahibidir. Buna Türkiye’de partner olarak kullanıp üzerinden alım yaptığı taşeronlar dahil değildir. 12.sayfa son cümlede ‘dolaylı alımlar Ferraro’ya atfedilemez’ denmektedir.

Hâlbuki gerçek bir oran belirlenecekse işbirliğinde olduğu firmaların, ihracat miktarları da %30’a eklenmelidir. Bu eklendiğinde Ferrero’nun ülkemizdeki fındık ihracat oranı %50’leri bulmaktadır. Raporda Ferrero’nun fındık piyasasına hâkim olmadığı iddia edilirken, 4.sayfa 9.maddede çelişkili bir biçimde “fındık piyasa aktörleri ile yapılan görüşmelerde fındık piyasası bakımından rekabete aykırı bir anlaşmanın ancak Ferraro’nun katılımıyla sürdürülebilir olacağı kanaati oluşmuştur” denilerek bir itiraf vardır.

Üzülerek belirtmem gerekir ki, bu rapor; kamuoyunda Ferrero aleyhine eleştirilere set çekme ve sezon öncesinde fındık fiyatı oluşurken Ferrero lehine algı açıklamasıdır. Bu şekliyle, Rekabet kurumu gibi, devletinin ali çıkarlarına ve emeğin hakkını koruması gereken bir kamu kurumun bir yabancı firmaya açıkça taşeronluk yapması kabul edilemez. Rekabet Kurulu bu kararı ile Ferrero’nun Türkiye’deki partnerleri arasına katılmıştır. Bunu şiddetle reddediyorum, ayıplıyorum, lanetliyorum. İktidarı da bu emek düşmanı kurul üyelerini bu saatten sonra derhal görevden almaya ve milli çıkarlarımıza sahip çıkan, objektif, bağımsız bir kurul oluşturmaya davet ediyorum.”