İzmir depreminde yıkılan binalara ilişkin hasar raporunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletmemekle eleştirilen dönemin Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karadağ, ‘bakanlığın ilçedeki binasını güçlendirdiğini’ söyleyerek, “Vatandaşı teşvik etmek için yaptığımız testler hukuki değildi. Siz ne yaptınız? Bizim üstümüzdeki kurumlar ne yaptı?” diye sordu.

İzmir’de geçen hafta yaşanan depremde 114 kişi yaşamını yitirirken, Bayraklı en çok can kaybının yaşandığı ilçe oldu. Bayraklı Belediyesi’nin ilçedeki binalara ilişkin raporları çok tartışıldı. Bu binalar arasında depremde 37 kişinin öldüğü Rıza Bey ve 14 kişinin öldüğü Doğanlar apartmanları da vardı. Rıza Bey Apartmanı’na 2012 ve Doğanlar Apartmanı’na da 2018 yıllarında çürük raporları verilmişti.

Dönemin Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karadağ, Amerika’dan getirilen ses dalgalarıyla bina yapısının incelendiği cihazla testler yapıldığını, ancak hukuki niteliği olmasa da vatandaşı binalarını sağlamlaştırmaya teşvik etmek için bu raporları düzenlediklerini söyledi. Raporların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletilmeme nedenini “Bizimki Bakanlığa verilecek nihai testler değildi” diyerek açıklayan Karadağ, çalışmalarının vatandaş ile belediye arasında olduğunu söyledi.

Karadağ, tartışmayla ilgili olarak şunları söyledi:

“BİZİM ÜSTÜMÜZDEKİ KURUMLAR NE YAPTI?”

“Riskli bina tespiti için konu bakanlığa gittiği anda lisanslı firmalar geliyor ve onun kararının sonucu nihai oluyor. Bir kişi gitse binadan, tespit yapıldığı an 60 gün içinde binanın yıkılması gerekiyor. Bu konuda sert tutum alındığından dolayı müteahhitlerle anlaşabilenler gidiyor. Biz bunu arttırabilmek için önceden tetkik yapıp, ikna olabilmelerini sağlamak istedik. Yaptığımız tespitlerde binaların yüzde 57’sinin ağır kusurlu olduğu ortaya çıktı… Yaptığımız testler hukuki değildi. Vatandaşı teşvik etmek istedik. Şimdi bazıları çıkıyor ‘Neden Bakanlığa bildirmediniz?’ diyor. Siz ne yaptınız? Bizim üstümüzdeki kurumlar ne yaptı? Bu konuyu kurumlar arası çatışmaya dönüştürmenin anlamı yok… Raporlar hukuki olmadığı için ‘Sizin yaptığınız testler kanuni değildir’ eleştirisiyle üstü kapatılacaktı.”

“BİNALARIN NE OLDUĞUNU DEVLET BİLİYOR”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bayraklı’daki binasını güçlendirdiğini vurgulayan Karadağ, “Buradaki binaların ne olduğunu devlet biliyor” dedi. Karadağ, Birleşmiş Milletler’in RADIUS Projesi kapsamına İzmir’de yapılan tespitleri hatırlatarak, “Basın Sitesi, Alaybey ve Manavkuyu’da bina bina tespitin yapıldığını biliyoruz” dedi.

“50 ZABITA İLE KAÇAK YAPI PEŞİNDE KOŞTURAN BELEDİYE”

Türkiye’deki riskli binaların sağlamlaştırılması için devletin kaynak ayırması gerektiğinin altını çizen Karadağ, ilçe belediyelerinin tek başına bu sorunu çözemeyeceğini, “Bayraklı’nın 24 mahallesi var, 18’i gecekondu. Kaçak yapıların tespiti, yıktırılma kararı. 50 tane zabıta ile bunun peşine koşturan bir belediye var ve bunun yanında da riskli binalar var” sözleriyle dile getirdi.

ANKA’ya konuşan Karadağ, Manavkuyu’nun zemini önce “Sahildeki zemin 250 metre çamur. Manhattan’daki zemin kaya zemine yakın zemin. Gökdelen bölgesi seçilmesi doğru olmamış. Ben göreve geldiğime yapılıyordu” diyerek eleştirdi, sonra da “Ama şu var mühendislik hizmeti almışlar sağlam şekilde duruyor. Artık zemin tartışmasını da bırakmak lazım” dedi. Karadağ, Manavkuyu’yu imara açanları da şöyle eleştirdi: “Bu bölgeleri imara açanları sorgulamak lazım. Yeşil alan, bamya tarlası, domat tarlası gibi bölgeydi. İmara niye açtınız? İmara açanlardan başlamak lazım. Siz deprem kuşağındaki riskli bölgeleri niye imara açıyorsunuz.”

Kendisinin bölgedeki depremin etkisini önceden gördüğü için ilçedeki binalara ilişkin test yaptırdığını kaydeden Karadağ, “Niye bizi uyardı demesinler diye yaptığımız riskli bulunmasına rağmen ben inat ettim” dedi.