Putin, anlaşmayı askıya aldı… NATO uyarısını yineledi!

Yayın tarihi: 4 Mart 2019 Pazartesi 4:12 pm - Güncelleme: 4 Mart 2019 Pazartesi 4:12 pm

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nın (INF) askıya alınmasına ilişkin kararnameyi imzalamasının ardından, Moskova yönetimine anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirme çağrısını yineledi.

NATO Karargahında Brüksel’de görev yapan bir grup kadın gazeteciyle bir araya gelen Stoltenberg, INF Anlaşması’nın 1987’den bu yana Avro-Atlantik güvenliğinin temel taşlarından biri olduğuna dikkati çekti.

Stoltenberg, Rusya’nın SSC8 adlı füze sisteminin INF Anlaşması’nı açık şekilde ihlal ettiğine dikkati çekerek, “NATO müttefikleri Rusya’ya anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunuyor.” diye konuştu.

NATO müttefiklerinin Rusya’ya güçlü bir mesaj verme konusunda birlik olduğunu ifade eden Stoltenberg, önceliğin anlaşmayı kurtarmak olduğunu belirtti.

“INF’siz bir dünyaya hazırlanıyoruz”

Stoltenberg, Rusya’nın ihlallerinin ilk etapta eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından gündeme getirildiğini anımsatarak, tüm müttefiklerin, ABD’nin INF Anlaşması’ndan çekilme kararını desteklediğini kaydetti.

NATO müttefiklerinin aynı zamanda “INF Anlaşması’nın olmadığı bir dünya” için de hazırlık yapmaya başladığına dikkati çeken Stoltenberg, ittifakın Avrupa topraklarına karadan fırlatılan nükleer silahlar konuşlandırma niyetinde olmadığı bilgisini paylaştı.

Stoltenberg, “NATO’nun temel amacı çatışmayı engellemek ve bunu 70 yıldır başarılı bir şekilde yapıyor.” dedi.

Kremlin’den yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile ABD arasında imzalanan INF Anlaşması’nın askıya alınmasına ilişkin kararnameyi imzaladığı duyurulmuştu.

INF anlaşması neden önemli?

Anlaşma kapsamına giren füzelerin sayısı aslında her iki ülkenin elindeki nükleer silahların çok ufak bir bölümünü oluşturuyor.

Ancak uzmanlara göre, bu anlaşma imzalandığı dönem itibariyle gelecekte imzalanan ve halen üzerinde görüşmeler yürütülen nükleer silahsızlanma anlaşmaları için de bir örnek teşkil ediyor.

İmzalanmasının ardından geçen dört yıl içerisinde, her iki ülke toplam 2 bin 700 füze imha etti.

Ayrıca, hem ABD hem de önce Sovyetler Birliği, ardından da Rusya nükleer silah tesislerini uluslararası denetime açtı.

INF’nin ardından taraflar, yüksek tahribat gücüne sahip stratejik nükleer silahların azaltılması konusundaki görüşmelere hız verdi.

Ancak, iki ülke arasındaki zorlu görüşmelerde yaşanan gecikmeler sonucunda Stratejik Nükleer Silahların İndirimi Anlaşması’nın (START) imzalanabilmesi ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından 1991’de gerçekleşti.

START kapsamında iki ülke de elinde bulunan uzun menzilli nükleer silahları yüzde 30 oranında azalttı.

ABD INF’den neden çekildi?

ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından “şer ekseni” olarak nitelendirdiği ülkelerden gelebilecek hava saldırılarına karşı savunma sistemlerini güçlendirmek istediği gerekçesiyle Anti Balistik Füze Anlaşması’ndan çekildi.

ABD’nin 2002 yılında çekileceğini açıkladığı bu anlaşma, deniz, hava, uzay ve karada, anti balistik füze sistemleri ve bileşenlerini geliştirmeyi, test etmeyi ve konuşlandırmayı yasaklıyordu. Ayrıca ülkelerin kuracağı anti balistik füze savunma sistemlerine de ciddi kısıtlamaları getiriyordu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 2007 yılında yaptığı açıklamada, INF anlaşmasının artık çıkarlarına hizmet etmediğini söyledi.

O tarihten bu yana da ABD’li yetkililer dönem dönem Rusya’nın anlaşmayı ihlal ettiğini öne sürüyor.

2014 yılında Başkan Obama, karadan ateşlenen bir füze test ettiğini öne sürmüş ancak özellikle Avrupalı müttefiklerinin baskısıyla anlaşmadan çekilme yönünde bir adım atmamıştı.

ABD, NATO tarafından SSC-8 olarak adlandırılan Rusya’nın yeni orta menzilli Novator 9M729 füzesinin anlaşmayı ihlal ettiğini savunuyor. Rusya yeni geliştirdiği bu füzeler hakkında fazla bir bilgi paylaşmıyor ancak anlaşmayı ihlal ettiği iddiasını da reddediyor.