Prof. Dr. Mehmet Ceyhan 6 maddede açıkladı: Gerçekten endişeye gerek yok mu?

Yayın tarihi: 29 Ocak 2022 Cumartesi 10:03 pm - Güncelleme: 29 Ocak 2022 Cumartesi 10:07 pm

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan günlük vakada rekor kırılırken “Endişeye mahal yok” açıklaması yapan Sağlık Bakanı Koca’ya 6 maddeyle tepki gösterdi.

Türkiye’de koronavirüs (Covid-19) nedeniyle son 24 saatte daha 174 kişi öldü. Bugün 440 bin 17 test yapıldı ve 94 bin 783 kişinin testi pozitif çıktı. Bugünkü vaka sayısını en yüksek günlük vaka sayısı oldu. Günlük vaka sayısı 27 Ocak’ta 82 bin 180 ve 28 Ocak’ta 93 bin 586 ile rekor seviyeye çıkmıştı.

Günlük vaka sayısında 3 gün üst üste rekorlar kırılıp ölüm sayılarının da aynı seyirde devam ederken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “virüsün eski gücünü kaybettiği” görüşünde. Koca bugün de “Vaka sayılarında görülen Omicron varyantı kaynaklı artış umut kırıcıymış gibi anlaşılmamalı” dedi.

Koca bu açıklamalarına Prof. Dr. Mehmet Ceyhan 5 maddeyle tepki gösterdi ve “Pandemi devam ettikçe halka moral vermek için durumun iyi olduğunu söylemek insanların daha uzun süre hastalıkla ve ölümle birlikte yaşamasına, yakınlarının kaybına, endişeyle beklemelerine yol açmaktadır” ifadesini kullandı.

Vakada rekor kırıldı! 174 kişi daha yaşamını yitirdi

“Gerçekten endişeye gerek yok mu?” diye soran Ceyhan’ın paylaşımları şöyle:

Endişeye gerek yok, virüs eski gücünde değil şeklinde açıklamalar ve önlemlerin kaldırılması ciddi sonuçlar doğurabilir:

1) Hukuki sorunlar: COVID 19 ölümleri önlenebilir ölümlerdir. Aşı önerdik ama yaptırmadı demek, kısıtlamaları kaldırmanın doğurduğu sonuçları ortadan kaldırmaz. Önceki yıllara ait; aşı olmadığı için hayatını kaybettiği veya sakat kaldığı iddiasıyla kişiler ve aileleri tarafından açılmış çok sayıda tazminat davası vardır. Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulu’nun Hukuk Kurulu’ndan görüş alması uygun olacaktır.

2) Etik problemler: Salgını kendi haline bırakmak, alınabilecek bütün önlemleri almamak her gün 200 ölüme ve yaşayanlarda çok sayıda sakatlığa yol açmaktadır. Ekonomik ve sosyal gerekçeler, sağlığın önüne konamaz. İnsanlığın birinci hakkı sağlıklı yaşamaktır.

3) Ekonomik problemler: Önlemleri azaltıp, salgınla hastanelerde savaşmak, önlemleri azaltmaktan çok daha pahalıdır.

4) Tıbbi problemler: Omicron geçirenlerde uzun sürede hangi sorunların ortaya çıkacağını bilmiyoruz. Ciddi kalp damar ve sinir sistemi sorunları gelişebilir.

‘OMİCRON’UN SON VARYANT OLDUĞUNUN GARANTİSİ Mİ VAR?’

5) Epidemiyolojik problemler: Omicron’un son varyant olduğunun ve salgının toplumsal bağışıklık oluşturacağının garantisi mi var? Bazı ülkelerde vaka sayılarının azalmaya başlaması salgının biteceğini göstermez. Şimdiye kadar 4 dalga yaşadık. Her dalganın bir iniş kolu vardı. Pandemi bitiyor dediler, bitti mi? İki kez aynı virüsle, iki kez de yeni varyantlarla dalgalar yaşandı. Virüsün bulaşını bu kadar kolaylaştırırsak, yeni varyantların gelişmesi de kolaylaşacaktır.

6) Pandeminin geleceği ile ilgili problemler: Vaka sayısının saptayamadıklarımızla birlikte çok yüksek olduğunu ancak virüsün kalıcı bağışıklık bırakmadığını biliyoruz.

Pandemi devam ettikçe halka moral vermek için durumun iyi olduğunu söylemek insanların daha uzun süre hastalıkla ve ölümle birlikte yaşamasına, yakınlarının kaybına, endişeyle beklemelerine yol açmaktadır. Umarım bu yaklaşımı yeniden değerlendiririz.”

Araştırma: Koronavirüs hamsterlardan insanlara bulaşabiliyor