Prof Dr. Emre Kongar köşesine taşıdı ’Medyanın sefaleti, Cumhuriyet, TELE 1 ve 18 Dakika’
Prof Dr. Emre Kongar bugünkü köşesinde iktidarın medya üzerinde uyguladığı baskıyı ve sansür koşullarında TELE1 Televizyonu ile Cumhuriyet Gazetesi'nin üstlendiği misyonu kaleme aldı.
'İktidarın medyaya el koyma sürecinde bağımsız ve Demokratik Cumhuriyetçi kimliğiyle ortaya çıkan ve hızla büyüyen bir televizyon kanalı da TELE 1 oldu. ' ifadelerini kullanan Kongar, yazısında medyanın iktidar tarafından kuşatılma sürecine ve TELE1 Televizyonu ve Cumhuriyet Gazetesi'nin önemine değindi.
İşte o yazı:
Dün iktidarın Türkiye’yi içine sürüklediği “BüyükAhlâk Bunalımı”nı yazmıştım.
Bugün bu “AhlâkBunalımı”nın hem sebepleri hem de sonuçları arasında yer alan, tam 23 Haziran seçimi öncesinde yalan haberleri, montajlanmış videoları gerçek diye sunan Medyanın “Sefaleti”ne ve bu sefaletin sonuçlarına eğilmek istiyorum.
CHP Grup BaşkanvekiliÖzgür Özel, TBMM GenelKurulu’nda yaptığı konuşmadamedyanın düştüğüsefil duruma ilişkin çarpıcıiddialarda bulunmuş...İnternet sitesi, “abcgazetesi.com”daki habere göreÖzel şunları söylemiş:
“Cumhurbaşkanlığı İletişimBaşkanlığı ve bizzat İletişimBaşkanı, şu anda basınkartlarının kime verileceğini,gazetelerin hangi manşetlerleçıkacağını, hangi siyasi partitemsilcisinin hangi gazetede,hangi televizyonda kaç dakikakalacağına bizzat karar veriyor.Ben şunu duymak isterim: ‘Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na gazeteler baskıya girmeden önce gönderilmiyor, -3, 5 tane buna direnen muhalif gazete hariç- manşetlerini İletişim Başkanı görüp onay vermiyor, bu doğru değildir’ denmesini isterimburada.Ama bu yalanlamayı yapabilecekdurumda değilsiniz.Hepimiz biliyoruz ki birmerkezden üretilen manşetler,bir merkezden yaratılanalgı operasyonları vemutlaka ve mutlaka ‘1’inci sayfayı bir görsün bakalım bizim başkan, ondan sonra baskıya girersiniz’ diyegece yarılarına kadar baskımakinelerinin başında bekletilenbasın emekçileri veTürkiye’nin savrulduğu durumyani ön sansür pozisyonunagelmiş durumdayız.”***İktidar aslında medyanınneredeyse bütününeel koymakla, bir zamanlar çok seyredilen televizyonkanallarının ve çok okunangazetelerin hepsini “aynı”mesajları veren Halkla İlişkilerBülteni’ne dönüştürmeklebüyük bir hata yaptı:
Halk bunlara güvenini kaybetti; bir zamanların büyük (“ana akım” denilen) medyası, toplumdaki etkileyici ve yönlendirici gücünü yitirdi.
Dolayısıyla iktidar kendipropagandası için kullanabileceğiönemli bir araçtanyoksun kaldı.***İktidarın medyaya el koyması,birtakım bağımsız/muhalif gazete ve televizyonlarındaha çok okunurve seyredilir hale gelmesine,internetteki haber sitelerinindaha çok izlenmesineve Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medyahesaplarının daha çok kullanılmasınayol açtı.Cumhuriyet Gazetesi de Atatürk İlkelerinin ve Demokratik Cumhuriyet uygulamasının yılmaz savunucusu ve dürüst, hızlı haberciliğin öncüsü olarak yeniden ön plana çıktı:
İktidarın, gazete yöneticilerinive yazarlarını baskıaltına almasına, haksız vehukuksuz suçlamalarla pekçok, değerli ve suçsuz, yazar,karikatürist, avukat veyöneticiyi hapse attırmasına...
Bu haksız, hukuksuz ve adaletsiz süreçte yöneticileri ve yazarları birbirlerine düşürme ve kışkırtma çabalarına karşın...
Cumhuriyet Gazetesi kararlılıkla:Şimdi haksız yeremahkûm edilmiş (ve bir bölümühapsedilmiş) bulunan dünkü yöneticiler ve yazarlardöneminde olduğu gibi...Bugün de, Atatürkİlkeleri’nin ve DemokratikCumhuriyet’in yılmaz savunucusuolarak, dürüst vehızlı habercilikle yoluna devametmektedir.***İktidarın medyaya el koymasürecinde bağımsız veDemokratik Cumhuriyetçikimliğiyle ortaya çıkan vehızla büyüyen bir televizyon kanalı da TELE 1 oldu.
Deneyimli gazeteci-yazar Merdan Yanardağ’ın adeta mucizevî bir biçimde, bütün maddi ve manevi olanaksızlıklara ve baskılara karşın kurduğu bu kanal birkaç aylık bir deneme döneminden sonra 9 Ocak 2017 tarihinde resmen yayına başladı.
Ben de bu açılışa, MerdanYanardağ ile birlikte yaptığımız,“18 Dakika” adlı bir yorumprogramı ile katıldım.
Sabahları saat 07.00’de Can Ataklı’nın herkesi ekran başına topladığı, akşamları 19.00’da Evren Özalkuş ile en hızlı, en dürüst ve en kapsamlı Ana Haber Bülteni’nin sunulduğu ve gece 23.00’te Murat Taylan’ın günün haberlerini özel üslubuyla toparladığı bu haber kanalı, konuların sayılması buraya sığmayacak kadar çok ve çeşitli programlar ve isimleri sayılamayacak kadar çok olan değerli teknisyen, uzman ve medya mensuplarının fedakâr çabalarıyla yayınına devam ediyor.
TELE 1 Kanalı, D-Smart273. Kanal, Digitürk 48.Kanal ve Türksat frekansı olarak 4A 12034 v 27500’denseyredilebilir.
(Beni sokakta çevirip de “Hocam sizi ekranlarda artıkgöremiyoruz, özledik” diyenlere, özellikle duyurulur.)
Bayramdan sonra bizim programın başlama saati de 20.05’ten 20.00’ye alınacak; böylece sevgili izleyicilerimiz, 18 Dakika gibi çok kısa bir sürede, Türkiye’nin en önemli sorunları hakkındaki yorumları iki farklı kişiden dinleme olanağına tam saat başında kavuşacaklar.***21’inci yüzyılda kimseTürkiye’deki temel hak veözgürlükleri, ifade özgürlüğünü,muhalefet özgürlüğünüve bunların ayrılmaz birparçası olan medya özgürlüğünütümüyle ve sürekliolarak yok edemez:YETER Kİ BİAT’A KARŞI...DEMOKRASİ İÇİN DİRENELİM!