Haber

Poşetin sırrı çözüldü mü? Mezardan çıkan örnekler Cem Garipoğlu'nun ailesi ile uyuştu

Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun açılan mezarından alınan kemik örnekleri üzerindeki Adli Tıp incelemesinde DNA'nın Garipoğlu'nun anne ve babasıyla doğrudan uyumlu olduğu açıklandı. TELE1'in ulaştığı Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir raporu henüz görmediğini söyledi.

İstanbul'da Münevver Karabulut'u, 15 yıl önce vahşice öldüren ve 10 yıl önce cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun intiharının şüpheli olduğu ve Garipoğlu'nun ölmediği iddialarının ardından mezarı 3 Ekim'de açıldı. Garipoğlu'nun cesedi tabuta alınarak fethi kabir yapıldı.

Garipoğlu’nun mezarından alınan kemik parçaları üzerindeki Adli Tıp incelemesi tamamlandı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan inceleme sonucunda mezardan alınan kemiklerde yapılan DNA incelemesinin, Cem Garipoğlu’nun anne ve babasıyla doğrudan uyumlu olduğunu açıkladı.

Biyoloji İhtisas Dairesi’nin mezardan alınan kemik, diş ve diğer tüm örnekler üzerinde DNA incelemelerini büyük bir titizlikle gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, “Yapılan işlemlerin sonucunda mezardan çıkarılan örneklerin, Baba Mehmet Nida ve Anne Tülay Makbule’nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu’na ait olup yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla birebir aynı DNA profiline sahip olduğu tespit edilmiştir.” denildi.

EPÖZDEMİR: RAPORU HENÜZ GÖREMEDİK

Gelişmelerin ardından TELE1'in ulaştığı Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise raporu henüz görmediğini söyledi.

SIRA POŞETİN SIRRINDA

Ailenin avuktarı Rezan Epözdemir, feth-i kabir işleminin ardından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçeyle başvurarak mezarın içinde bir düğüm içeren 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşet üzerinde parmak izi ve DNA’nın incelenmesi gerektiğini belirterek inceleme talebinde bulundu.

Yapılan talepte, mezarda kefen veya herhangi bir bez bulunmadığı ancak bulunan naylon poşetin şüphe oluşturduğu ön görülerek naylon poşete el konularak kim ve kimler tarafından konulduğunun araştırılması istendi. Epözdemir talebinde “Tutanağın ikinci sayfası ile sabit olduğu üzere, mezarın iki katlı olduğu, mezarın ilk katının boş olduğu, kaldırılan beton tabakalarının altında bir takım kemik örneklerinin olduğu bütün kemiklerinin dağınık yani serbest vaziyette olduğu, kemik bütünlüğünün olmadığı kefen ve cesedi çevreleyen bir bezin bulunmadığı tespit edilmiştir” diye belirtti.