Peyk grubunun solisti Alış: Konser yasağı keyfi, çifte standart var

Yayın tarihi: 14 Eylül 2020 Pazartesi 2:52 pm - Güncelleme: 14 Eylül 2020 Pazartesi 2:52 pm

Peyk grubunun solisti İrfan Alış, “Bu devletin ne işi var sanatçıyla, karikatüristle? Devlet bunlarla uğraşmaz, devlet hayatı kolaylaştırır. Herkesin hayatını mahvettiler. Bu pandemiden önce de böyleydi, yeni bir şey değil. Müzisyenin pandemisi hiç bitmedi ve bitmeyecek bu ülkede. Bizde hep virüs vardı, bizim virüsümüz hiç bitmedi” dedi.

Haziran ayında başlayan ‘kontrollü normalleşme’ süreciyle birçok alanda etkinliklere izin verilirken, konser ve festival gibi birçok organizasyon için yasak kararları devam etti.

Son olarak İstanbul’da koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek, açık alanlarda konser, gösteri, festival vb. etkinlikler yasaklandı. Yasak kararı bugünden itibaren devreye girdi.

Kararı protesto eden müzik sektörü ve organizasyon şirketi çalışanları ise sosyal medyada profillerini 7 günlüğüne kırmızıya boyadı.

Peyk grubunun solisti İrfan Alış, müzik sektörü ve emekçilerinin pandemiden nasıl etkilendiğini Tükenmez Haber’den Nilay Göl’e anlattı.

Alış, “Bu pandemiden önce de böyleydi, yeni bir şey değil. Müzisyenin pandemisi hiç bitmedi ve bitmeyecek bu ülkede. Bizde hep virüs vardı, bizim virüsümüz hiç bitmedi” dedi.

‘MÜZİSYEN OLARAK KONSERLERİ UNUTTUK’

Konser, basın açıklaması, düğün gibi etkinlikler yasaklanırken AKP’nin, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde ‘100 bin yeni üye’ etkinliği gerçekleştirdiğini hatırlatan Alış, şunları söyledi:

“Müzisyen olarak konserleri unuttuk, unutacağız, öyle gözüküyor. Polis, Ada’da yapacağımız 200 kişilik konseri yasaklamaya sabahın köründe geliyor. Muhalif müzisyenlerin ortalıklarda dolaşmasını istemiyorlar. Son dakikaya kadar ‘Yapın’ dediler, en sonunda vapurlara bindik, cebimizden harcadık. Ada’ya gittiğimiz zaman sahnede polisleri bulduk. Sonra polis, ‘Kanunen konser yapabilirsiniz ama eğer yanlış bir şey olursa (maske ve sosyal mesafe kuralı) komple mekanı kitleriz’ diyor. Bu ne demek? Bu, ‘Ben senin yaşamana izin vermeyeceğim’ demek. Bu ülkede sanat dünyası örgütsüz, sahipsiz…

‘POLİTİKACILAR KARANTİNAYA GİRSİNLER’

Birisi çıksın desin ki; ‘Biz inanıyoruz hastalığın yayıldığına ve insanların izole edilmesi gerektiğine.’ 15 gün kimse burnunu bile çıkarmasın dışarı. Cumhurbaşkanı da çıkarmasın, milletvekilleri de çıkarmasın, politikacıların hiçbiri çıkarmasın. Biz müzisyenler olarak artık politikacıların hiçbir şey yapmasını istemiyoruz. Sağcı-solcu da demiyorum, Meclis’teki bütün milletvekillerine diyorum ki; hiçbir şey yapmasınlar. Politikacılar karantinaya girsinler, karar da almasınlar.

‘ÇİFTE STANDART VAR’

Tahmin ediyorum, konser işi keyfe keder. Mesela 5 bin kişi ya da 3 bin kişiyi Harbiye’ye doldurmak konser iptal sebebi değil. O da yapılsın bir kural ölçüsünde, birisi denetlesin yapılsın ama biz de yapalım. Açık havalar niye boş dursun? Ada vapurlarına pazar günü bin kişi doluşuyor. Burada bir çifte standart var, biz bunu reddediyoruz.

‘PANDEMİ BİTSE BİLE BU YASAĞA DEVAM EDECEKLERMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ’

Müzikle uğraştıkları kadar tacizci, tecavüzcü hocalarla uğraşsalardı en azından bazı şeyleri engellerlerdi. Ben öfkeliyim şu anda, bu kadar öfkeli bir insan olmayacaktım o müziği yapsaydım. En azından kitlemizle merhabalaşacaktık, bilet satacaktık, para kazanacaktık ama daha önemlisi moral kazanacaktık. Pandemi bitse bile bu yasağa devam edeceklermiş gibi hissediyoruz.”

‘MÜZİSYENİN PANDEMİSİ HİÇ BİTMEDİ’

24 Temmuz’da Aysofya’nın ibadete açıldığını hatırlatan Alış, “350 bin kişiyi Ayasofya’ya topluyorsun; sonra da Sağlık Bakanı, ‘Dikkatli olun’ diyor. Bunun bir mantığı yok” dedi.

Alış, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu devletin ne işi var sanatçıyla, karikatüristle? Devlet bunlarla uğraşmaz, devlet hayatı kolaylaştırır. Herkesin hayatını mahvettiler. Bu pandemiden önce de böyleydi, yeni bir şey değil. Müzisyenin pandemisi hiç bitmedi ve bitmeyecek bu ülkede. Bizde hep virüs vardı, bizim virüsümüz hiç bitmedi.”

‘SANATA DESTEK VERDİĞİNİ İDDİA EDEN HERKES YALANCI’

‘Biz yazdığımız için onların hikayesi anlatılacak’ diyen Alış, “Biz onları yazacağız, bu olanları yazacağız. Çünkü sanatın yazmadığı bir şey kaydedilemez. Önemsiz insanlar onlar. Asıl önemli olan bu ülkede sanatçılardır, bilim insanlarıdır, edebiyatçılardır, sinemacılardır. Sinema mı yapılıyor ülkede? Kimse sinema bile yapamıyor korkudan. Sanata destek verdiğini iddia eden herkese söylüyorum; yalancılar” şeklinde konuştu.