Pervin Buldan: 31 Mart’ta gerekli cevabı alacaklar

Yayın tarihi: 24 Mart 2019 Pazar 6:37 pm - Güncelleme: 24 Mart 2019 Pazar 6:37 pm

İstanbul’da Nevruz kutlamaları devam ederken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açıklamalarda bulundu.

Nevruz kutlamaları sürüyor. İstanbul’da Nevruz mitinginin adresi Bakırköy Halk Pazarı, sabah saatlerinden dolmaya başladı.

Polis, 3 ayrı noktada kurduğu üst aramasının ardından alana girişlere izin verdi. Öğle saatinden itibaren binlerce kişi alandaki yerini aldı.

Nevruz programı, tecridi protesto için yaşamına son veren tutuklular için saygı duruşuyla başladı.

Ardından sanatçı Ayşenur Kolivar sahneye çıktı. Kolivar programını, “Hiçbir kış sonsuza dek sürmez. Barış içinde bir yaşam diliyoruz.” sözleriyle bitirdi. Kolivar’da sonra sanatçı Doğan Çelik sahne aldı.

Ardından tutuklu yakınları, Barış Anneleri ve HDP’li yöneticiler Nevruz ateşini yaktı.

 

‘BİZ BU ÜLKENİN KÖKLERİYİZ’

İstanbul Nevruz Tertip Komitesi’nin ortak metni Kürtçe ve Türkçe okundu. Krizin faturasının emekçilere ödetildiği, doğanın rant alanına açıldığı vurgusu yapılan açıklamada, “Tüm ezilen halkların direniş bayramı haline gelen Nevruz kutlu olsun. Belediyelerimize kayyum atıyor, seçilmiş vekillerimizi ve kadınlarımızı tutukluyorlar. Doğayı rant alanına çeviriyorlar. Cenazelerimizi kaçırarak defnediyorlar. Hepimizin özgürlüğü için kendi hayatından vazgeçen arkadaşlarımızın cenazelerine yapılan zulmü hiçbir zaman unutmayacağız. Bütün bu saldırılara rağmen halklar burada. Halkların iradesini yenemiyorlar. Sık sık Kürtlere Irak’a gitmeleri söyleniyor, biz bu ülkenin kökleriyiz. Yalanlarla kandırmaya çalışıyorlar. Kara kış dağılmaya başladı, bahara çok yakınız. Açlık grevleri her gün büyüyor. Milyonlarca insan Nevruz alanını doldurdu ve biz Leyla Güven’iz diyor. Öcalan üzerindeki tecrit bütün halklar üzerinde uygulanıyor. Hep birlikte tecridin duvarlarını yıkacağız. Ya özgürlük ya özgürlük.”

Nevruz kutlamasına HDP İstanbul Milletvekilleri Saruhan Oluç, Hüda Kaya, Oya Ersoy, TİP İstanbul Milletvekili Erkan Baş, EMEP’ten Levent Tüzel, Sema Barbaros, Güven Gerçek, Metin İlgün, ESP Genel Başkanvekili Özlem Gümüştaş, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Devrimci Parti yöneticileri, DBP’den Ali Rıza Bilgici, HDK’den Sedat Şenoğlu, Barış Anneleri ve Değer Aileleri’nin de arasında olduğu çok sayıda siyasi parti ve kurum temsilcisi Nevruz programına katıldı.

ÖYKÜ ARİN İÇİN ÇAĞRI

Nevruz platformundan, aylardır uygun donör aranan Öykü Arin için de çağrı yapıldı.

‘BİZİ ANNELER ANLAR…’

Barış Anneleri ise Öcalan’a yönelik tecride son verilmesi çağrısı yaparak, “Bugün çocuklarımız açlık grevinde. Ancak bizi anneler anlar. Eğer bugün bizim yerimizde olsalardı Emine Erdoğan ne diyecekti? İmralı’dan ses gelene kadar çocuklarımız ölecek. Avukatları ve ailesi Öcalan’la görüşünceye kadar çocuklarımız açlık grevini bırakmayacak” mesajını verdi.

PERVİN BULDAN: OYUNUZU KİME VERECEĞİNİZİ BİLİYORSUNUZ

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise Yaşar Kemal’in ‘Bir bahçe hep aynı çiçekten olursa o bahçe güzel olmaz’ sözlerini hatırlatarak konuşmasına başladı: “İşte bugün İstanbul farklı sesi, kimliği, kadını, genci, yaşlısı, Türkü ve Kürdüyle hepsi bir arada, hepsi bu meydanda. Nevruz halkların bir arada özgürlüğü, kardeşliği paylaştığı bir gündür. Bu irade Amed Nevruzunda bir arada yaşamanın tam da zamanı olduğunu haykırdı. Bu irade 31 Mart tarihinde de bir kez daha kendini ispat edecek. Berkinlerin, Ali İsmallerin, Kemal Kurkutların hayallerimdeki özgürlük hayallerini faşizme inat hep birlikte yaratacağız. Bizler kutuplaşmaya, esarete, faşizme karşı 31 Martta sandıklara giderken, elimizi vicdanlarımıza koyarak geleceğimiz için mutlaka ama mutlaka özgürlük için yaşamak istediğimizi bir kez daha ispatlayacağız. Mazlumun ahı indirir şahı. Biz de ezilenler olarak bu ülkede her gün öldürülen kadınlar olarak özgürlüğümüz, eşitliğimiz geleceğimiz için 31 Mart tarihinde büyük bir ders vereceğiz” diyen Buldan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Leyla Güven bugün 137 gündür bedenini açlık grevine yatırmış. Bugün onunla birlikte yüzlerce insan, cezaevlerinde, dünyanın her yerinde aynı taleple bedenlerini açlık grevine yatırdı. Selam olsun. 3 gündür iki ayrı cezaevinden kadın tutuklulular yaşamlarına son verdiler. Bize bugün dinsiz imansız diyenler bugün her iki kadının cenazesinin gömülmesine bile izin vermediler. Cenazeler kaçırılarak toprağa verildi. Şimdi çıkmışlar, HDP’ye dinsiz bölücü diyorlar. Biz ne Allah’ı ne de ektiğimiz duaları Recep Tayyip Erdoğan’dan öğrenmedik. Bizler dini asla siyasete alet etmedik. Dini AKP’den öğrenmedik. Ellerinde kalan tek malzeme HDP’ye hakaret etmek. Yaptıkları başka hiç bir şey yok. Bugün yalan söylemekten başka ellerinde hiç bir şey olmayan o zavallılar halkımızın dersiyle karşılaşacak. Ben buraya Hakkari’den Şırnak’tan, Erzurum’un ilçelerinden geldim. Gittiğimiz her yerde aynı coşku aynı moral var. Halkımız kayyumları Ankara’ya göndermiş, biletlerini kesmiş.

Şimdi bize dediler ki ‘Buralara gelmenize gerek yok gidin batıya faşizmi yok edin. Bunu ancak ve ancak İstanbul’da yaparsınız’ dediler. İstanbul Türkiye demek. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi de kaybeder. Biz İstanbul Büyükşehir’de aday çıkartmayarak, halkımızın talepleri doğrultusunda demokrasi güç birliğinin kazanması için bir taktik gerçekleştirdik. Oyu kime vereceğinizi gayet iyi biliyorsunuz.”

‘SİZE İSİM VERMİYORUM…’

‘İstanbul’a ihanet edenler’in 31 Mart’ta HDP oylarıyla gerekli cevabı alacağını vurgulayan Buldan, “Bugün İstanbul’da da seçimin kaderini belirleyecek bir partiyiz. Size isim ve parti adı vermiyorum. Demokrasi güç birliği diyorum. Bu memleketi ne hale getirdiklerini hepimiz görüyoruz. Bir oy barışa gider, bir oy demokrasiye, adalete, Selehatin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a gider. Bunu asla unutmayın. Her birinizi müşahit olma, sandıkları koruma ve insanlarımıza oy kullandırtmak görevi var. Bu sorumluluk tarihi bir vebaldir. Böyle bir fırsatı bir daha yakalayamayız. Demokrasiden, barıştan, adaletten ve hukuktan yana olanlar 31 Mart’ta mutlaka oylarınızı kullanıp büyük bir zaferin elde edilmesine katkı sunacağınızı biliyoruz.Buradan bedenlerini açlık grevlerine yatıranlara sesleniyorum: Sizi yaşatmak boynumuzun borcu. Barışa giden yol özgürlüğe giden yol, kardeşliğe geçen yol 31 Mart’tan geçecek. Kol kola halay çekeceğiz.”