PEN’den tutuklu gazeteci Nedim Türfent’e onur üyeliği

Yayın tarihi: 19 Eylül 2020 Cumartesi 8:20 pm - Güncelleme: 19 Eylül 2020 Cumartesi 8:20 pm

İngiltere PEN, cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent’e onursal üyelik verdi. İngiltere PEN Mütevelli Heyeti Başkanı tarafından yapılan açıklamada “Özgürlüklerini geri kazanana kadar Nedim’in yanında olmaya devam edeceğiz” denildi.

İngiltere PEN, 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Nedim Türfent’e onursal üyelik verdi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nedim Türfent, 13 Mayıs 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunuyor. Türfent, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

İngiltere PEN Mütevelli Heyeti Başkanı Maureen Freely tarafından yapılan yazılı açıklamada Türfent’in uydurma terör suçlamalarından hapis cezası aldığı belirtildi. Freely açıklamasında şunları söyledi:

“İngiltere PEN üyeliği, okuma özgürlüğü ve yazma özgürlüğü inancında birleşmiş küresel bir hareketin varlığı anlamına gelir. Üyelerimiz arasında Nedim olduğu için gurur ve onur duyuyoruz ve bu özgürlükleri tamamen geri kazanana kadar yanında olmaya devam edeceğiz”

“İÇ KARARTICI HAPİSHANE HÜCREMDE YENİ BİR PENCERE AÇACAK”

Onursal üyeliğe kabul edilen Nedim Türfent ise cezaevinden şu mesajı gönderdi:

“Yedi kilitli kapı ardı ardına açıldı ve yine de karanlık bir koridorda kaldım. Bu, bu mesajı iletmek için izinli telefon görüşmemi yapmak için hücremden geldiğim andı. Bu haberdeki muazzam heyecanın alevleri kalbimde titreşip onu yaksa da, yine de size gerçekten teşekkür edecek doğru kelimeleri bulamıyorum.

İngiltere PEN Onursal Üyesi olarak seçilmek benim için gerçekten büyük bir onur. Bu onur, bu iç karartıcı ve yorucu hapishanede hücremde yeni bir pencere açacak. Sanki kitaplarımı üst üste yığarsam ve üzerinde durursam, bu yeni pencereden dışarı bakabileceğimi ve şu anda gördüğümden çok daha fazlasını görebileceğimi hissediyorum.

Bir yazı, bir kişinin kalemine yeniden aşık olması için yeterlidir. Bazılarımızın devletin baskısıyla boğulduğunu, ülkemizin gökkuşağının bazı çiçeklerinin birer birer kopartıldığını bildiğinizde yazarların ve kelimelerle çalışan herkesin rolü artık daha da önemli ve sorumlulukları daha da büyük.”