CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i cumhuriyeti ve laikliği hedef aldığı sözleri üzerinden eleştirdi.
Özel, “Hafta sonu yalanlarla, iftiralarla tarihi eğip bükerek laiklik ilkesi üzerinden Cumhuriyete, kurucu kadrolara, bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırmıştır. Vay efendim, o dönem camiler kapatılmış.” diye konuştu.
AKP iktidarını eleştiren Özel, “Neymiş? Camiler ahıra çevrilmiş. AK Parti'nin 22 yıllık kutuplaşma siyasetinde uydurduğu, kullandığı ne kadar yalan varsa hepsini birden bir cümlede kullanıp aman bir gerginlik çıkarayım, bir kavga çıkarayım. Arkam boşaldı, bizimkiler de beni eleştiriyor, arkamı toplatayım, CHP'yle karşı durunca bana sahip çıksınlar diye aklınca uyanıklık yapıyor, şeytanlık yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu safsatalara verecek yanıtların hepsi verildi. Verilmeyecek yanıt yok. Bir tek şeyi bilsin; laiklik din düşmanlığıymış da, yok camiler ağır olmuş da. Eğer o anayasayı yapanlar, bu ülkeyi kuranlar, başta Gazi Mustafa Kemal olmasaydı o camilerde şimdi ezan okunmuyordu arkadaş.
Bakanlığı döneminde eğitimde fırsat eşitliği yerlerde sürünen, öğrencileri okulda aç bırakan, milli eğitimi vakıf dernekler adı altında tarikatlara yönettiren, onlara peşkeş çeken bir bakanla karşı karşıyayız. Yusuf Tekin, sen öğrencilerin yüzde 31'i kahvaltı yapmadan okula giden bir Milli Eğitim Bakanısın. Sen öğrencilerin yüzde 25'inin okulda en az bir kez "Birinin elinde bıçak gördüm." dediği bir dönemde Milli Eğitim Bakanısın.
‘SEN İNAT UĞRUNA ÖĞRENCİLERİ AÇ BIRAKAN MİLLİ EĞİTİM BAKANISIN’
Sen öğrencileri kantine gidince tost alamayan, iki günde bir tost alsa ya da bir tostu ortadan ikiye bölüşse yanında ayran içemeyen öğrencilerin Milli Eğitim Bakanısın. Sen okullarda öğrencilere yemek dağıtma sözünü seçimden sonra unutan, "Yemek dağıtalım." dediğimizde biz Türkiye'deki okullarda öğlen üç kap sıcak yemek verelim, çorba verelim, temiz su verelim dediğimizde o kapıları bize kapatan inat uğrunda öğrencileri aç bırakan, kötü suya muhtaç bırakan bir Milli Eğitim Bakanısın.
Öğlen okulları pislik götürürken bütün yaz durup durup durup okullar açılınca o pisliği görünce "30 bin eleman almak lazım." diye başvuruda bulunup o sırada Cumhuriyet Halk Partililer tuvaletleri, okulları, her yeri temizlemek için el uzatınca kamera olmadan, rozet takmadan "Gitsin belediyelerimiz ne gerekiyorsa yapsın." dediğimizde çocukları hastalığa, pisliğe terk edip inadından o okulları seçilmiş belediye başkanlarına kapatan birisisin.
‘BU ÇOCUKLARI AÇ BIRAKMANIN MİLYON GÜNAHI VAR’
Bak, CHP ne ahır yaptı , ne cami kapattı. Köyde cemaat yokken cepheye, camileri, ezanı, bayrağı, milleti kurtarmak için giden cephaneler akşam ıslanmasın, cephede tutuklu yapmasın diye camide barındırılan, köyde cemaat yok, hepsi hepsi cephede çarpışırken o camideki barındırılan mühimmata "Camileri ahır yaptılar" diyen, o mühimmatın etrafındaki düşen samanı görüp ahır yaptılar diyen o samanları söyleyen, o samanının üstündeki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cephesine yetiştirilen mermilerin ne kadar kutsal olduğunu görmeyen, bunun üzerinden bu utanç yalanlarını atayana da diyorum ki biz cami imamı kapatmadık. Ama cami kapatmanın bir günahı varsa bu senin yaptığın bu çocukları aç bırakmanın, hasta etmenin bin günahı var, milyon günahı var.
'BU KADAR KÖTÜSÜ VİCDANSIZI BECERİKSİZİ GELMEDİ'
O yüzden bu hadsizin, küstahın bu söylediği sözlere siyasi zeminde laf yetiştirmek yerine bunun bunu niye yaptığını görmek lazım. Bunun derdi 'Bu tartışmayı başlatayım Özgür Bey'le Tayyip Bey'in arasında cami polemiği, laiklik tartışması başlatayım, ben bu rezilliklerim konuşulmadan kenarda durayım, bakanlığı sürdüreyim.' Bu Türkiye Cumhuriyeti'nde hatta bu AK Parti döneminde ne bakanlar geldi ne bakanlar gitti. AK Parti'dekilerin içinde çok kötüleri vardı. Ama bu kadar kötüsü, bu kadar vicdansızı, bu kadar beceriksizi gelmedi."
YUSUF TEKİN NE DEMİŞTİ?
Batman'da AKP Merkez İlçe Kongresi'nde konuşan Bakan Tekin şunları söylemişti:
"Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benim anladığım şey aynı değil."