MHP Genel Başkanı Devlet Behçeli'nin DEM Parti'ye el uzatmasının sonrasında başlayan 'çözüm süreci yeniden mi başlıyor' tartışmaları devam ederken CHP Genel Başkanı Özgür Özel iddiaların doğru olup olmadığına değinmese de " Bu parti konuşmak için yada kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Bey'den icazet almayacak yada demokratik bir açılım yapmak için DEM'den de çağrı beklemeyecek" diyerek bu konudaki görüşlerini bildirdi.

ŞEHİR ŞEHİR ZİYARET

Sözlerine devam eden Özel "Bu parti gelecek hafta Diyarbakır'da olacak Mardin'de olacak Şırnak'ta oalcak Hakkâri'de olacak Van'da olacak." diyerek şehir şehir ziyaretlerin yapılacağını bildirdi.

Özel bu ziyaretlerin nedenini ise " Bu parti açılan yumruklar sıkılsın diye değil. Eller kavuşsun diye. Birbirini duymayan kulaklar yeniden kulak versin diye, Göz yaşları sürsün diye değil. En kıymetli şeyi analarımızın göz yaşı dursun diye. Bu parti daha fazla şehit gelmesin diye, bu parti terör yüzünden oradaki çatışmalar yüzünden oraya hizmet etmemenin bahanesi kalmasın diye bu ülkedeki tüm vatandaşlar fiilen de özgür olsun, kendini bu milletin onurlu görsün diye. Kürt kendini Türk'ten alevi kendini Sünni'den daha az eşit hissetmesin diye üstüne düşen ne varsa yapacak." ifadeleriyle açıkladı.

NE MHP NE DEM PARTİ 

Bir defa daha MHP ve DEM Parti'ye seslenen Özgür Özel "Ne Devlet Bey'in sözde korkularını haklı çıkaracak bir şey yaparız. Ne DEM'in geçmişe bir takım referanslarla aman kendimizi birilerine beğendireceğiz diye olmadık bir şeyler yaparız." diyerek sözlerini noktaladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel şunları kaydetti:

Amasra Maden kazasının 2'inci yıl dönümüydü. 43 madencimiz yaşamını kaybetmişti. AKP iktidarı işçiye yoksulluk sefalet daha da acısı ölüm getirdi. 22 yılda en az 33 bin 831 iş cinayeti işlendi. Deprem yüreğini yaktı ama 33 bin 831 kişi teker teker hayatını kaybediyor, ama bir ülkede bu kadar kişi öldüğünde dünya tarihine geçiyor. Yeterli tedbirler alınmadığı için dünyada 100 kişi başına düşen ölümlü iş kazasında birinci ülke Türkiye. Dünyanın en az gelişmiş ülkeleri dahil birinci.

"KADER PLANINA DEĞİL BİLİME İNANMAK LAZIM"

Amasra maden faciası bir katliam. Denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu. Sayın Erdoğan o gün beklenen açıklamayı yaptı. Dedi ki “Biz kader planına inanan insanlarız.” Patlama öncesindeki tutanaklar,13 Ekim saat 23.43’te, yani patlamanın olacağı ana 17 dakika kala ilk uyarı başlıyor, 18.49’a kadar havalandırma vantilatörünün 53 kez ikaz 355 kez alarm verdiği yazıyor.

Orada kader planına kader planına inanmak değil bilime inanmak lazım. İlk ikazla birlikte orayı boşaltmak o canları kurtarmak lazım. Bunları yapmayıp da kader planında bu varmış derseniz, kader planında o zaman ülkeyi yöneten kişinin vurdumduymazlığı o işletmeyi yönetenleri atarkenki liyakatsiz atamaları, devletin eksikliklerini görü bu kader planında Erdoğan’ın bir rolü olduğunu kabul etmek gerekir.

Siz Kozlu’da 8 kişinin ölümünden suçlu bulunmuş birini Amasra’ya koyarsanız ‘kader planında bu varmış’ diyemezsiniz.

FERNAS İŞÇİLERİ TEPKİSİ

AKP'nin Batman Milletvekilinin adının ve soyadının ilk hecelerinden oluşan, AKP'nin her imkanı yarattığı şirket. Soma faciasından sonra söz verildi mücadele ettik. hafta tatili ikiye çıktı. asgari ücret iki katına çıktı. FERNAS iki asgari ücreti veriyorum diye 34 bin 4 lira. Günlerce her gün saatlerce yer altında fazla mesai yapıyorlar 1 lira ödemiyor. Hafta tatili yapıyor bir gün yapıyor parasını ödemiyor. Bayramda seyranda çalıştırıyor 1 lira ödemiyor. İşçiler hakkını arayınca da Cumhurbaşkanımıza söyledim bana hak verdiler diyor. Ankara'da TBMM'ye geleceğiz engel, bakanlığa gideyim engel, Cumhurbaşkanına gideyim engel. 26 saat önce açlık grevine başladılar. Ankara'nın ortasında yemeden içmeden konuşmadan son kez seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Erdoğan'a sesleniyor. Bir milletvekilinin işçinin alın terini sömüren haksızlık yapan, emeği sömüren patron senin milletvekilin ve sana güveniyor. Allah bilir ne dedi, ideolojik mi dedi, bunlar solcu mu dedi kim bilir. Her görüşten insan var. Fernas'ın patronu hak yiyor kul hakkı yiyor ve bunu Erdoğan'a dayandırıyor. O işçilerin kılına zarar gelirse müsebbibi bizzat Recep Tayyip Erdoğan'dır. 

CENGİZ HOLDİNG'E VERİLEN İHALE

Bir ihale olmuş olacak demiştim. Adrese teslim bir ihale var. İhaleyi Cengiz Holding'e verecekler. O ve ya ona benzer bir firma girebilir. İhale bakır madeni ihalesi, ve Sinop'taki bir maden alanına dair. Cengiz Holding'e ait şirket ihaleyi aldı. Peki ihale tutarı ne kadar 3,5 milyar lira. Sahada ne kadar cevher var. 80 milyon ton. bunun bugünkü değeri. 456 milyar lira. Rezervin tutarıyla arasında 123 kat fark var. İhalenin iptali için çevre derneği yargıya başvurmuş. Hukukçularımız yakından takip ediyoruz. Biz bunu peşini bırakamayız ama vatandaşlarımız. 456 milyar liralık cevher bütün Türkiye'nin Tayyip Bey bunu 3,5 milyar veren yandaşına veriyor. Siz AK Partililer MHP'liler siz 456 milyarlık malınızı 3,5 milyara versin diye mi Tayyip Bey'e oy verdiniz. Bu milletin bakır cevherini 3,5 milyara Cengiz Holding'e peşkeş çekenleri unutmayacağız. Günü gelince bunu unutmayın. 

GEBZE VE ÜMRANİYE'DEKİ HAYVAN KATLİAMI

Gebze'de Ümraniye'de yüreklerin kaldıramayacağı görüntüler yansıdı. Hayvanaları Koruma Kanunu'nu getirdiler. Kanunda değişiklik öngördüler. Biz itiraz edene kadar bütün sahada direnene kadar. Vatandaşlarımız haberdar olup partimizin yaptığı haklı muhalefet toplumsal destek verene kadar. kanun şöyleydi. Canları sokaktan alıp barınağa koyacak. Barınakta iki ay tutacak sahiplenmeyeni zehirleyeceklerdi. Olmaz dedik, itiraz ettik. Büyük itirazların sonunda hadi barınak yapmak için 2028'e kadar süre. Kapasiteyi arttırmak lazım. Alacaksın kısırlaştırıp tekrar bırakmayacaksın diyor. Kanun gizlice şöyle diyor. Bu CHP çok uğraştı, o kadarını yazamadık, çok kalabalıksa sen bilirsin yapacağını diyor. 

Gebze ve Ümraniye'de onu yaptılar hepimizi kahrettiler. Belediye başkanlarımız açıkladı biz bu katliam yasasını uygulamayacağız ve asla da uygulatmayacağız. Ama kendi belediyeleri örtülü mesajı alanlar canlara kıyıyor. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum. 2019'da toplandık bir komisyon çalıştı ve bir karar verdi. Bu işin bir boyutu toplama, büyük barınaklar yaptırma kısırlaştırma ama bunun öbür tarafı para. Bunun için şans oyunlarından at yarışlarından belli vergilerden kesintilerle hayvan hakkı fonu oluşsun dendi. Diyen sadece CHP DEM ve İYİ Parti değil. MHP ve AK Parti altına imza attı. Bunu yapmadan bu kaynağı vermeden sen topla geriye de bırakma dersen bunlar oluyor. 

YENİ VERGİ PAKETİNE İLİŞKİN

Şimşek yeni vergiler getirmeyi düşünmediklerini söylemişti. Daha mürekkepler kurumadan, AKP grubu 12 maddelik bir teklif getirdi. Bugünden bakıldığında hiç sürpriz değil. Sayın Erdoğan Meclis’te demişti ki, “İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’dir” Buna bir anlam veremedik. Buna ne dış politikacılar ne güvenlik uzmanları. Bu işte bir bit yeniği var dedik: “Galiba açlık var yoksulluk var ama büyük bir tehlike var. İsrail Türkiye’ye saldıracak bizi destekleyin demek istiyor” dedik.

Dışişleri Bakanı gizemli laflar edecek, Milli Savunma Bakanı bir şey diyemeyecek. Bu korku yayıldıkça yayılacak. Anketlerde birinci sorun hayat pahalılığı, işsizlik peşi sıra gidiyor ya Tayyip Bey buna hamle yapıyor dedik.

Kulis: Asgari ücret AKP'yi karıştırdı, vekillerin telefonları kilitlendi Kulis: Asgari ücret AKP'yi karıştırdı, vekillerin telefonları kilitlendi

Meğersem tehlike büyük, İsrail Türkiye’ye saldıracak hep birlikte savunma sanayiine destek olacağız. Nasıl olacağız? Vergi beyannamelerinden 600 TL, 100 bin lira üzerin kredi kartlarından 750 TL, motorlu taşıt vergisinden muaf olan elektriklisinden küçük silindirlisine hem ÖTV hem yüzde 20’si savunma sanayii fonuna.

Birinci el arabadan 3 bin lira ikinci el arabadan 1500 lira. Noterdeki her işlemden 75 lira. 5 bin liranın üstündeki kol saatlerinden para, askeri amaçlı olmayan tüm dronlardan para. Akla gelebilecek her şeyden para. Hesap kitap hızlı yapıldı 70-80 milyar dediler, bugün mali müşavirler hesap yapmış sadece beyannamelerden 70 milyar toplayacaklar. Meğersem o gizli oturumda, havanda su dövdükleri, akşam televizyonda konuştuklarının hepsi hepimizden bu paraları almak içinmiş.

40 SUBAYIN FARKLI YERLERE TAYİN EDİLMESİNE TEPKİ

Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde teğmenlerimizin Atatürk'e bağlılığını gösteren teğmenlerimize soruşturma açmışlardı dikkatle takip ediyoruz. Oradaki subayları sorumlu tutup 30-40 tanesini farklı yerlere tayin etmişler. O subaylar 15 Temmuz'da mücadele etmiş ve ülkesine hizmet etmiş. Bu haksızlıktır, esas mesele Sayın Erdoğan hiç rahatsız olacak bir şey yok, ne demiş teğmenler, Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Kimin olacak?

O teğmenler Mustafa Kemal'in tarafında, fesli deli Kadir'in dirisine sen gittin ölüsüne 5 bakan gönderdin. Biz Mustafa Kemal'in tarafıyız, fesli deli Kadir, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyordu. Bu teğmenler cezalandırılırsa sen de tarafını göstereceksin. Bu millet genç teğmenlerin yanında, devleti de teğmenlerin karşısına dikenlerden ilk seçimde hesap soracak.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET

Geçtiğimiz hafta Türk Tabileri Birliği'nin yeni yönetimi bizleri ziyaret etti. Hepimiz çok sayıda acıyı yaşıyoruz. Sadece Ekim ayında Meclis'in açıldığı 1 Ekim'den bugüne kadar kadın doğum çocuk hastanesinde sağlık çalışanları pompalı tüfekli saldırgan tarafından rehin alındı. Edremit'te yatan hasta hastaye gelen biri tarafından öldürüldü. Körfez Devlet Hastanesi'nde acilde çalışan hekimler saldırıya uğradı. Harran Üniversitesi acil servisinde görev yapan asistanlara hasta yakınları saldırdı. Buca'da aile sağlığı merkezinde aile hekimine saldırı gerçekleştirildi. AKP iktidarında sağlıkçılara şiddet hızla artıyor. 

Bu konuda kanuni düzenleme yapılırken, TTB'nin taleplerini söyledi AKP bildiğini yaptı. O bildikleriyle hiçbir sonuç alınmadı. 2015'ten bugüne kadar beyaz kod uygulaması 120 bin sözlü şiddet olmuş. Öncelikle ve öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yapmak lazım. 

YURT PROBLEMLERİ

Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin barınma sorunu var. 100 öğrencinin 13'ü yurtta 87'si başının çaresine bakacak. Diğer taraftan İstanbul'da bu rakam yüzde 2,6. Yüzde 2,6'ya devlet burs veriyor. Bu yüzden bu iktidara geçmişte oy vermiş tüm anne babalara diyoruz ki devletin asli görevi yurt yapmaktır. Biz yerel yönetimlere gelene kadar, hiç olmayan yurtlara ilk adımı atana kadar. İstanbul'da İBB'nin 1 tane yurdu yoktu. Şu anda 61 tane yurt var bunu da vatandaşlarımızın bilgisine sunuyorum. 

KALICI YAZ SAATİ

Kalıcı yaz saati uygulaması vatandaşları çıldırtıyor. Bundan 8 yıl önce damat Albayrak güya tasarruf edeceğiz diyerek, kalıcı yaz saati uygulamasını kalıcı hale geldi. Videolarda nasıl namaza kalkıyoruz artık yatmıyoruz diye geçlerle yumruk çakıyordu. 4,5 milyar lira avantaj sağalacağız dedi, bir tane rapor bunu doğrulamadı. Aksine eskiden kış saati uygulaması varken, işyerlerinde okulda ışıklar açılmazdı. Şimdi okula varılıyor zifiri karanlık. Sabah giyinirken evde lamba yanıyor. Güya tasarruf ediliyor. Birçok Avrupa ülkesi var bunlar akıl etmiyor bir tek bizim aklı bollar kendilerinde tasarruf ediyor. Esas mesele sabahın köründe servise giden işçi kardeşim. Küçücük çocuklar karanlıkta endişe ederek okula gidiyor. Buradan bir kez daha akıl ve vicdan sahibi bürokratlarına diyoruz ki lütfen çalışın bu beylerin önüne koyun bu tuhaf uygulamadan Türkiye'nin çocuklarını emekçilerini kurtarın. 

KADIN CİNAYETLERİ
Maalesef geçen hafta, kadın cinayetleriyle, aydınlatılmayan cinayetlerle meşgul olduk En son Narin Güran’ın katilleri halem ortaya çıkmadı: Van’da Rojin Kabaiş’in kaybını takip ediyoruz. İktidar partisi çıkmış cezasızlık algısı var diyor. Bu memlekette bu suçları işleyenler çok kısa sürede tekrar aramıza karışmaktadır. Cezaevlerini dünya kadar suçsuz günahsız öğrenci, gazetecilerle kim doldurduysa cezasızlık algısına sebep olanlar onlardır. İşte size Cumhur İttifakı’nın 2024 Türkiye vizyonu.

ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİNE İLİŞKİN

Bir yandan millet geçim derdindeyken Tayyip bye emekliye asgari ücret diye, çiftçiye emekçiye esnafa verdiği sözleri tutmazken HÜDA PAR’a verdiği sözleri tutuyor. Kadınları ortada bırakıp, arkasından devleti çekip İstanbul Sözleşmesinden bir imzayla çıktıkları gibi şimdi de o HÜDA PAR’cıların açtıkları tartışmaları kendileri sürdüremiyor, ama o mayınlı araziye Numan Beyi yolluyor.

Numan Bey güya entelektüel bir tartışma yapacak. Çıkmış şunu söylemi: Kendimizden ve ne yapmak istediğimizden çok eminiz. Kim? Anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açma Meclis başkanlığının kurumsal görüşü değilse, üzerine yemin ettiğimiz Anayasa'nın değişmez maddesini konuşmak görevi Meclis Başkanı'Nın görevi değilse kimin? Bu çoğul konuşmak niye? Kimsiniz siz? Meclis Başkanı tarafsızdır. O Anayasa'nın tarafındadır. 4 HÜDA PAR'lı ile bir de sensen, 5 kişisiniz en az.

Hiç öyle entelektüel tartışma yapıyorum ayağına girme. Türkiye Cumhuriyeti devletiyle de milletiyle de ülkesiyle de bölünmez bir bütündür. Tartışmaya kapalıdır. Nokta. CHP Anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açık olmadığının ve değiştirmeye açık olmadığının taş gibi arkasındadır. Bu ülkede bu konu tartışmaya kapalıdır.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN BAHÇELİ'YE CEVAP

Bahçeli bugün uzun bir süreyi bana ayırmış demiş ki normalleşme çığırtkanları diye lafa başlamış. Dönmüş dolaşmış uzattığım el hesapsızdır iyi niyetlidir demiş. Bir kere normalleşmeyi neden bu noktaya geldiğin biliyorum evveli hafat sen de il başkanlarını topladın. Ben bu hafta sonu 81 il başkanımız oturdular tartıştılar. Dedikleri şu normalleşme CHP'nin siyaset alanını açtı. Normalleşme milletin görüşlerin ifadesine etmesine, gerçek bir demokrasiye olanak sağladı. Anketlere bakıyoruz destek. Tayyip Bey yumuşama diyordu. kimse demiyor muhalefetin yumuşamayacağı belli. Ama siyasetçilerin kayıkçı kavgasına birbirlerine konuşarak değil  de bağrışmasına, evde kavga eden anne baba gibi çocuğun ikinizi de duymak istemiyorum diyerek kulağını kapamasına Tayyip Bey'in ihtiyacı var. Çünkü açık kulaklar CHP'nin yoksullar için, hayat pahalılığı için konuştuğunu duyduklarında bize hak veriyorlar. O yüzden kutuplaşma ve gerginlik istiyorlar.

Baktılar anketlerde CHP'nin lüzumsuz tartışmalardan kaçak vatandaşlın gerçek sorunlarını tartışan siyaseti karşılık buluyor. Devlet Bey normalleşmeye karar verdi. Uzattığım el hesapsızdır iyi niyetlidir. DEM partiye 'ye diyor. Düne kadar kapatılsın dediği partiye, hazine yardımına el konulsun dediği, el konmayınca Anayasa Mahkemesi de kapatılsın, terör odağı dediği partiye, bize o partiyle el sıktığımız için demediğini bırakmayan Devlet Bey uzattığım el hesapsızdır demiş. 

"DEVLET BEY DOĞRUSUNU YAPIYORSUN"

Ben ona diyorum ki Devlet Bey doğrusunu yapıyorsun, el sıkışmak iyidir. Konuşmak kavgadan iyidir. bu yaptığın için seni eleştirmiyorum. Dün bana dediklerini sana demiyorum. Milletin temsilcisine uzatılan el milletin kendine uzatılan eldir. Bir partiyi yok saymak ona oy veren seçmeni yok saymaktır. Yapmadın bunu yıllardır. Ve milletin tercihi sana ise milli irade baş tacı, tercih banaysa milli iradeyi al aşağı beka sorunu. DEM'e ise milli irade değil bölücü terör örgütü. Bu anlayıştan vazgeçmek doğrudur. Bu sürecin kendisine dair CHP' ne söyleyecek.

"BU PARTİ DAHA FAZLA ŞEHİT GELMESİN DİYE ORADA OLACAK"

Bir kere CHP ne söylerse kendi söyleyecek. Bir takım ezberlerle bir takım hesaplarla konuşanların, yada hesapsız kitapsız 3-5 reyting için ortalığı gerenlerin ağzıyla değil. Bu parti genel başkanının sözcülerinin milletvekillerinin ağzıyla konuşacak. Ayrıca bu parti konuşmak için yada kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Bey'den icazet almayacak yada demokratik bir açılım yapmak için DEM'den de çağrı beklemeyecek. Ama beklenenlere şu kadarını söyleyeyim. Bu parti gelecek hafta Diyarbakır'da olacak Mardin'de olacak Şırnak'ta oalcak Hakkâri'de olacak Van'da olacak. Bu parti açılan yumruklar sıkılsın diye değil. Eller kavuşsun diye. Birbirini duymayan kulaklar yeniden kulak versin diye, Göz yaşları sürsün diye değil. En kıymetli şeyi analarımızın göz yaşı dursun diye. Bu parti daha fazla şehit gelmesin diye, bu parti terör yüzünden oradaki çatışmalar yüzünden oraya hizmet etmemenin bahanesi kalmasın diye bu ülkedeki tüm vatandaşlar fiilen de özgür olsun, kendini bu milletin onurlu görsün diye. Kürt kendini Türk'ten alevi kendini Sünni'den daha az eşit hissetmesin diye üstüne düşen ne varsa yapacak.

HER ANANIN GÖZYAŞININ DURMASI İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ

Devlet Bey'in bizi hapsettiği yerde, ne de DEM 'in Eş Genel Başkanı'nın bize işaret ettiği yerde. Ne Devlet Bey'in sözde korkularını haklı çıkaracak bir şey yaparız. Ne DEM'in geçmişe bir takım referanslarla aman kendimizi birilerine beğendireceğiz diye olmadık bir şeyler yaparız. Biz Kürt'ün Türk'ün eşit yurttaşlarının bu ülkeden yaşayan her ananın gözünün yaşını durması için üzerimize düşen ne varsa onu yaparız. 

Kaynak: Haber Merkezi