CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu.

Özel şunları söyledi:

"Ülke olarak hukuk devleti ilkelerinin ayaklar altına alındığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin en büyük ilçesinin belediye başkanı bundan 7 ay önce, 8 ay önce devlete başvurdu ve dedi ki 'Esenyurt'ta partimden aday olmak istiyorum' Esenyurtlular yaklaşan seçimlerden dolayı yerleşik kamu düzeni içerisinde devlete sordular 'Bu kente belediye başkanı seçmek istiyorum, hangi adaylar uygundur? İçinde, geçmişinde kirlilik, suçlar ve seçmeme engel sorunlar olan varsa karşıma çıkarma.' Devlet Ahmet Özer'e temiz kağıdı verdi 'Belediye başkanı olabilecek durumdasın' dedi. Esenyurtlulara dedi ki 'Bu adaylardan birini seçebilirisin. Pusulayı basıyorum önüne koyuyorum. Bunların terörist olmadıklarına ben kefilim' dedi, pusulayı bastı yolladı. Esenyurtlular da Ahmet Özer'i seçti. Erdoğan'ın gösterdiği aday onun yarısı kadar oy aldı."

"2 KİŞİDEN BİRİNİN OYUNU ALRAK SEÇİLDİ"

"Bu kent 2004'te Ak Parti'ye geçtiğinde nüfusu 100 binin altındaydı bu ilçenin. Geri aldığımızda, 2019'da 1 milyonun üzerindeydi. Esenyurt'u bilerek, Esenyurt sınırında uygun olan bu mekandayız ve aslında her birimiz kent suçları müzesini geziyoruz her gün. Otelin camından dışarı baktığımızda, aracımıza binip ilçe başkanlığımıza gittiğimizde, Esenyurt'un sokaklarında gezdiğimizde bir kent suçları müzesi burası. Küçücük parsellerin sınırsız yüksekliklere kavuşturulduğu, arasından rüzgar geçmeyen blokların olduğu, 1 milyon kişinin sıkış tepiş doldurulduğu yerde kent suçları işlenmiş. Şimdi burada birçok başka suç işleniyor. Türkiye'nin suç potansiyelinin en yüksek olduğu kent noktasına AKP'nin hem belediyecilik anlayışının yarattığı yoğunluk hem de kamu yönetimindeki acizliklerinden dolayı Esenyurt bu hale gemiş. Esenyurtlular 2019'da yeter dediler ve CHP'ye verdiler. Bu kez gösterdiğimiz aday 2 kişiden birinin oyunu alarak belediye başkanı seçildi"

"ESENYURT'U ALAMAYACAKLAR"

"Esenyurt'u alamadılar ve alamayacaklar. Bu yüzden 31 Mart'ta millete gittik dedik ki; 'Sen karar ver.' Milletin kararına karşı bir faaliyettir bu. Ahmet Özer semboldür, simgedir, kurbandır. Esas mesele milletten almadığı yetkiyi kayyum eliyle, İçişleri Bakanlığı'nın OHAL'de kendisine tanınmış haksız, hukuksuz, Anayasa'ya aykırı yetkisiyle kullanarak, istikamet dayatılan ne Ahmet Özer'dir, ne Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Biz onların mücadele ettikleri ve belini kırmaya, boynunu bükmeye çalıştıklarıyız. Bir santim eğilmiyor bir adım geri gitmiyoruz. İstikamet vermeye çalıştıkları 1 milyon Esenyurtlu, 16 milyon İstanbulludur.

ÖTV'siz araç satışına yerli otomobil zorunluluğu! Satış yasağı 10 yıla çıktı ÖTV'siz araç satışına yerli otomobil zorunluluğu! Satış yasağı 10 yıla çıktı

Siz bilmezsiniz Tayyip Bey bilir İstanbul'u kimin yöneteceğine, siz bilmezsiniz Tayyip Bey hazmedemiyor İstanbul'u kimin yönettiğine. Hazmedemiyoruz bu başarıları. Bükemediğimiz bilekleri kırmaya çalışıyoruz elimizdeki devlet imkanlarıyla. Meselenin özü ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin sözü budur.

ALİ YERLİKAYA VE YILMAZ TUNÇ’A YANIT

“O kadar vali yardımcısı varken özel seçilen kullanışlı bir kaymakamı bir günlüğüne vali yardımcısı yapıp Esenyurt'a hazırlarken daha mahkeme kararını vermemiş. Kaymakamı kararname ile vali yardımcısı atıyorsun, kayyum olarak oraya hazırlıyorsun. Bunun hukuk devleti olduğunu savunan İçişleri Bakanı'na, ‘Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir, yargısı bağımsızdır’ diyen Adalet Bakanı'na söyleyecek sözüm yok. Siz hepiniz aynı kötücül oyunun içinde size biçilmiş rolleri üstlenenlersiniz. 

AHMET ÖZER’İN EVİNİN BASILDIĞI ANLARI ANLATTI

“Ahmet Özer bir telefonla çağırsan ifadeye gelir. Çilingir, koçbaşı... Hanımefendi korkuyla hırsız mı var diye. Kadına ite kaka, duvara ittirdiler. 'Ben uyandırayım Ahmet Bey'i diyor', biz kaldırırız diyorlar. Bu prosedür sadece girilen evde canlı bomba veya bomba tuzaklanma ihtimali varsa yapılırmış.“

"FETHULLAH GÜLEN HAYATTA OLSA GELİR OMZUNUZDAN ÖPER"

"Erdoğan okuduğu bir şiir nedeniyle siyasi yasak aldığında, birilerini kışkırtmak için 'muhtar bile olamaz' denilen kişiye bu yapıldığında CHP buna karşı durmuştur"

"Erdoğan'a alan açmak için Siirt'teki milletvekilleri istifa ettirilip ne tesadüftür ki o şiirin okunduğu seçimlerde Erdoğan milletvekili ve ardından başbakan olmuştur. AKP, kendisine yapılan yasaktan güç alan ama şimdi de kendisi aynı muameleyi gösteren bir anlayıştır. Daha mahkeme kararını vermeden basın yazıyor 'Oraya buraya kayyım atıyoruz' diye. Daha karar olmadan sen kayyım kişiyi belirliyorsun. Bunun hukuk devleti olduğunu savunan İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, siz kötücül bir oyunun içinde seçilmiş rolü üstlenenlersiniz. Bu kayyım siyaseti üzerinden güçlenen ama günü geldiğinde Siirt'e kayyım atamaya tenezzül eden anlayış şimdi de Esenyurt'ta. Fethullah Gülen hayatta olsa gelip omzunuzdan öper bu kadarını biz bile yapmamıştık der."

AKIN GÜRLEK TEPKİSİ

"Barış Pehlivan'ı, Barış Terkoğlu'nu, Murat Ağırel'i, Merdan Yanardağ'ı koydun. Orada şimdi Can Atalay'ı, Osman Kavala'yı, Tayfun Kahraman'ı haksız yere hukuksuz yere tutuyorsun. Şimdi bunu yapınca millet bunlar 'terörist' mi diyecek. Sen İlker Başbuğ'a terör örgütü başı demiş adamsın. Şimdi de başka Zekeriya Öz bulmuşsun, aynı oyunu çeviriyorsun. Akın Gürlek, seyyar giyotin, adaletin boynunu kesendir. Canan Kaftancıoğlu'na yasak getiren Akın Gürlek, Hrant Dink davası Akın Gürlek, Sırrı Süreyya davası Akın Gürlek. Hepsi başka mahkemede davalar. Hepsinde bunu koşturuyorlar. Hadi Ankara'da yasak getir Akın, İstanbul'a koş katliam yapacaksın Akın."

Kaynak: HABER MERKEZİ