Haber

Özgür Özel'den CHP'ye eleştiri bombardımanı: Parti içi demokrasi baş aşağı çakıldı

CHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıklayan Özgür Özel, "Parti içi demokrasinin nasıl aşağıya doğru gittiğinin ve baş aşağı çakıldığının tanığıyım" dedi. CHP'nin sağa kaydığını söyleyen Özel, "Bunu düzelteceğiz" dedi.

CHP Genel Başkanlığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel'den yeni açıklamalar geldi. Birgün'e konuşan Özel, CHP'ye yönelik eleştirilerini anlattı. Özel CHP'nin son 10 yılını şöyle değerlendirdi: "Kemal Bey’in seçildiği kurultayda ben kurultay delegesiydim, oy verdim kendisine. 41 madde açıklamıştı, son derece sol ve sosyal demokrat bir perspektif çiziyordu. Ben o kurultayda heyecanlanmıştım, Kemal Bey’in yola çıkışına ve yol yürüyüşüne inandım. Bir yıl geçmeden de milletvekilliği teklifi geldi. Kemal Bey’e inandığım için teklifi kabul ettim, o gün bugündür Kemal Bey’le birlikteyim. 2014 Eylül Kurultayı’ndan beri partinin tüm karar alma süreçlerini takip ediyorum. Ben partinin karar alma süreçlerinin nasıl gitgide seçilmişlerden atanmışlara kaydığını, parti içi demokrasinin işlevsizleştiğine tanıklık ettim. Karar alma mekanizmalarında kayıt dışı siyaset dediğim atanmışlarla karar verme ve onun seçilmiş kurullar tarafından onaylanmasına, ya da bazen konuşulmadan uygulamaya geçildiğine tanık oldum. Parti içi demokrasinin nasıl aşağıya doğru gittiğinin ve baş aşağı çakıldığının tanığıyım. Bütün seçilmişlerin de böyle şeyler hissettiğini biliyorum. Sona doğru sık aralıklarla seçilmiş kurullara önem verilmesi gerektiğini hatırlatmak zorunda kaldığımızı biliyorum."

DOKUNULMAZLIK MESELESİ

Dokunulmazlık meselesini "Türkiye siyasetini şekillendirme üstüne oynanan bir oyundu" olarak değerlendiren Özel şunları söyledi: "Bu partinin son yıllardaki en büyük başarısı Adalet Yürüyüşü, çünkü tüm kademelerin katıldığı , tartıştığı bir süreç sonunda tam kadro yola çıkıldı. Niyet ortaklaşma olunca kolaylıkla rıza üretilebiliyor… Ortaklaşılmış her tür kararda büyük başarı gösterildiğini ancak ortaklaşılmayan kararlarda kısa, orta ve uzun vadede büyük sıkıntılar çıktığını gördüm. Bunlardan bir tanesi dokunulmazlık konusu. Ben karşıydım, MYK’nin çoğunluğu karşıydı. İçeride en çok kim karşı çıktı derseniz, Özgür Özel, Selin Sayek Böke, Veli Ağbaba ve Zeynep Altıok… Meclis Grubu da oyuna geldiğimizi düşünüyordu. Genel Başkan’ın “Anayasa’ya aykırı olsa da destekleyeceğiz” sözü hareket kabiliyetimizi çok kısıtladı. Bu madde büyük bir tuzaktı, masumane olmayan bir devlet projesi vardı. Türkiye siyasetini şekillendirme üstüne oynanan bir oyundu. Türkiye’de rejim değişikliği yaşandı. Muhalefet sindirildi. Burada CHP’nin “Biz bunu kabul edeceğiz” diyerek kendi siyaset alanını kısıtladı. O gün iki kez Genel Başkan ile görüştük, ikna edemeyince iki üç arkadaşımızı sürekli yanına gönderdim. İkna edemedik. Ama bazı arkadaşlar da Genel Başkan’a “Biz memlekete gidemeyiz” diye baskı yapıyordu. Dokunulmazlık meselesi partinin seçilmiş kurullarının çoğunluğunun görüşüne aykırı bir şekilde karar alındığı için partiye kısa ve orta vadede zarar verdi. Uzun vadede hala enkazı kaldıramadık. Oradan başlayan bir şekillendirme ile Türkiye siyaseti muhalefet aleyhine dizayn edildi.

"10 YAŞIMDAN BERİ ARKADAŞ SATMADIM"

Özel en fazla eleştirildiği konulardan birisi olan daha önce partiye yönelik eleştirilerini söylememiş olmasına ise, "Ben içerde konuşan ama karar alındıktan sonra dışarda susan, dedikodusunu yapmayan bir siyasetçiyim. Bazı siyaset erbabının içerde başka bir şey, dışarda başka bir şey yaptıklarını görüyoruz. Ben bunu hiçbir zaman yapmadım. Ben içerde eleştirdim çıktım dışarda dokunulmazlık oylamasından sonra herkes kampa kaçtı, kapıda ben kalıp partinin durumunu izah etmek durumunda kaldım. 5/6 mesele var ki farklı düşündüğüm, bunlar bize büyük zarar verdi. Karar alındıktan sonra dışarda çıkıp 'Karşıydık' demek benim yatılı okul kültürüyle şekillenen kişiliğime, ekip anlayışıma aykırı. 10 yaşımdan beri arkadaş satmadım" açıklamasını yaptı. Özel "Bize büyük zarar verdi, dediğiniz diğer olaylar nedir?" şu yanıtı verdi: "Biri dokunulmazlık, biri ölçme değerlendirme mekanizmasının olmadığı ittifak siyaseti, Yenikapı’ya gidilmesi, kayyum meselesinin sadece şirketler yönünden Anayasa Mahkemesine götürülmesi, diğerleri de bende kalsın."

"CHP SAĞA KAYDI"

CHP'nin sağa kaydığına yönelik eleştirileri kabul eden Özel, " Evet, CHP sağa kaydı ama biz düzelteceğiz" dedi.

HDP İLE İLİŞKİLER

HDP ile ilişkilere ilişkin konuşan Özel şunları söyledi: "AKP, MHP, İYİ Parti ile nasıl ilişki kuruyorsan HDP ile de aynı ilişkiyi kurmakta bir çekiniklik göstermemek lazım. Çok itiraz ettiğim ve bazen de parti ile açı yaptığım konulardan biri de budur.Sezgin Tanrıkulu meselesi var bir de. Aktroller tarafından kışkırtılmış bir nefret ve önü arkası dinlenmeden bir milletvekilinin arkasında durmayan, ateşe atan ve arkasından çekilen ve onu yalnız bırakan bir tutum. Sosyal medyada tepki büyük diye. AKP’nin arkasında hizalanmak, bir muhalefet partisinin hayatı boyunca yapabileceği en teknik hata, iktidarın arkasında hizalanmaktır. Kesilmiş bir videoya AKP sözcüsü ile CHP sözcüsü aynı tepkiyi veriyorsa işte o rüzgara kapılmak oluyor. Sosyal medya da burada etkili. Sosyal medyadaki o furyaya teslim olmak oluyor." https://tele1.com.tr/ozgur-ozel-yuzune-soyluyorum-diyerek-yanit-verdi-en-iyi-sayin-ilhan-cihaner-bilmektedir-919285/