Haber

Özgür Özel: Kadınların arkasından devleti çeken kişi tarih önünde mahkumdur!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısı üzerine binlerce yurttaş Beşiktaş Meydanı'nda "Yaşam Hakkı" mitinginde buluştu. Özel, İstanbul Sözleşmesi'ne dikkat çekerek, "O sözleşmeden çekilen kişi kadınların çocukların arkasından devleti çeken kişidir. Tarih önünde mahkumdur" dedi.

Türkiye'de yaşanan kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri ve terör saldırılarının ardından CHP Lideri Özgür Özel 'Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı' mitingi çağrısını yaptı. Özel'in çağrısının ardından binlerce yurttaş Beşiktaş Meydanı'nda toplandı. 

Burada konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İstanbul Sözleşmesi'nden bir iyi iş yaptıysa AKP o da budur dediğimiz o sözleşmeden tek bir imzayla HÜDA PAR'a verdiği sözü tutmak için o sözleşmeden çekilen kişi kadınların çocukların arkasından devleti çeken kişidir. Tarih önünde sorumludur.  Tarih önünde mahkumdur" dedi.

Özel, öğrencilerin yaşadığı barınma sorununa da değinerek, "Elazığ'da TIP Fakültesi öğrencisi Enes Kara cemaat yurdunda yaşadıkları için intihar etti. Bu iktidar barınma sorununu bile isteye çözmemekte onları bir takım yapıların kucaklarını ittirmektedir" ifadelerini kullandı.

Ülkede yaşanan cinayetleri hatırlatan Özel, "Bu ülke 8 yaşındaki Narin'imizi koruyamadı. 19 gün sonra cansız bedenini buldular ama katilini ortaya çıkartamadı. Bu iktidar 2 yaşındaki Sıla bebeği koruyamadı. İstismar edilmesine engel olamadı. Hastanede doğru teşhisi koymadı. Savcının bilmediğini bilen 'Dostlarım var' diyen iktidar milletvekilleri var. CHP bunlara karşı dimdik durmaya devam edecek" diye konuştu.

"BU MİLLET İÇİN 'UMUT HAKKI' NE ZAMAN KONUŞULACAK?"

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a umut hakkı çıkışını da değerlendiren Özel şunları söyledi: 

"Bugün toplumda bir kişi için umut hakkı konuşuluyor. Bu millet için umut hakkı ne zaman konuşulacak? Mülakatta elenen gençlere, salıverilen suçluların öldürdüklerine, bebeklere, ailelerine ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız? Vera'ya ve babası Tayfun Kahraman'a, Hatay'ın seçilmiş milletvekili Can Atalay'a ne zaman umut hakkı sağlayacaksınız?"

"BU ÜLKENİN KURUCUSUYUZ"

TUSAŞ'a yönelik terör saldırısında şehit olanların isimlerini sayarak sözlerine başlayan Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Dün geceyi yollarda geçiren buraya Türkiye'nin 4 bir yanından ulaşan ve bu çağrıya kulak verip korkmayan, burada sözünü söyleyen her birinizin önünde saygıyla eğiliyorum.

Saldırının ardından toplandık. Bu mitingin yapılmaması gündemdeydi. Güvenlik kaygısı İstanbul'un trafiğini bile boşalttı. O meydanı dolduramazlar... Bugün yüreği burada olup da evinden burayı takip edenlere büyük saygımız var ama terörün amacı tam da buyken, bizi korkutmakken, bu korkuyla bizlere istikamet yaratmakken buraya koşup gelenlere binlerce selam olsun. 

Teröre karşı korkmayanlar hoş geldiniz. Birlik ve beraberliğinden vazgeçmeyenler hoş geldiniz. Ülkenin geleceğine ipotek koymak isteyen teröre karşı meydan okumaya geldik. Milletimiz terör saldırılarında canlarını yitirmiş çok acılar çekmiştir. Kamu personelleri öğretmenler siviller bu saldırıların hedefi oldu. Ama bunlara rağmen Türkiye Cumhuriyeti 101. yılı kutlayacağı bu günlerde dimdik ayakta. 

Biz Cumhuriyet Halk Parti'siyiz. Bu ülkenin kurucusuyuz. Güçlü zengin adil demokratik bir Türkiye için, toplumsal barışı sağlamak için çalışanlarız. 

Bu milletin önünü kesmek için kim olursa olsun karşısındaki en büyük güç CHP'dir.

"KADINLARIN ARKASINDAN DEVLETİ ÇEKEN TARHİ ÖNÜNDE MAHKUMDUR"

Yaşam hakkı için buradayız. Bu iktidar Türkiye'yi güvensiz hale getirdi yurttaşlarını koruyamaz hale getirdi. Kadınlar, çocuklar, yenidoğan bebekler bile güvende değil. 2024'ün ilk 10 ayında 324 kadın hayattan kopartıldı. 

İstanbul'da canice katledilen Ayşenur Halil, İkbal Uzuner, Van Gölü kenarında ölü bulunan Rojin Kabaiş, Adana'da 12 saat içinde hayatını kaybeden 5 kadın... 

Kadınları katilleri kadar korumasızlık öldürülüyor. 

İstanbul Sözleşmesinden bir iyi iş yaptıysa AKP o da budur dediğimiz o sözleşmeden tek bir imzayla HÜDA PAR'a verdiği sözü tutmak için o sözleşmeden çekilen kişi kadınların çocukların arkasından devleti çeken kişidir. Tarih önünde sorumludur.  Tarih önünde mahkumdur."

"ÖĞRENCİLERİ TARİKATLARIN KUCAĞINA İTİYORLAR"

Adana'da kız çocuklarını yangında kaybettik. Elazığ'da TIP Fakültesi öğrencisi Enes Kara cemaat yurdunda yaşadıkları için intihar etti. Bu iktidar barınma sorununu bile isteye çözmemekte onları bir takım yapıların kucaklarını ittirmektedir. Bu iktidar öğrencinin barınma sorununu bilerek çözmemektedir. Belediye ellerindeyken bir tek yurt yapmadılar. Burada 14 tane yurt yaparak yoksul evlatlarına sahip çıkan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu buradadır. 

Cemaat ve tarikat politikasına devam eden iktidarı uyarıyorum, 15 Temmuz akşamı devlete ne yaptıklarını hep birlikte gördük. Bugün faaliyette olan devlete sızlamalarına seyirci kaldıklarınızın bu devlete baş kaldıracaklarını bilemeyiz. Uyarıyorum. Bu köhne anlayışı derhal terk edin. 

Bu ülke 8 yaşındaki Narin'imizi koruyamadı. 19 gün sonra cansız bedenini buldular ama katilini ortaya çıkartamadı. Bu iktidar 2 yaşındaki Sıla bebeği koruyamadı. İstismar edilmesine engel olamadı. Hastanede doğru teşhisi koymadı. Savcının bilmediğini bilen 'Dostlarım var' diyen iktidar milletvekilleri var. CHP bunlara karşı dimdik durmaya devam edecek. 

"O HASTANELERİ KAMULAŞTIRALIM"

Bu ülkede bebekler bile korunamıyor. 12 yavrumuz para için gözü dönmüşlüğün kurbanı oldu. Ölümler bilinirken o hastaneleri açık tuttular. Gözaltılar tutuklamalar oldu 6 ay daha kamuoyu duyana kadar o hastaneleri işlettiler. Ne zaman biri savcıyı tehdit etti o gün o hastanelerin ruhsatlarını iptal ettiler. 

Bir kez daha çağrı yapıyorum, o hastaneler yeniden açılmasın diye bedelsiz kamulaştırma yapılması lazım. Getirin Meclis'e. 

Bugünkü Sağlık Bakanı o günkü İstanbul İl Sağlık Müdürü'dür. Bir gün daha o koltukta oturmamalıdır. O bakan mı bu bakan mı sorumlu? Bir tane var baş sorumlu.  Aynı kalemle bugünkü bakanı da atayan o günkü bakanı da atayan Recep Tayyip Erdoğan...

Çocuklarımıza yönelen en büyük tehdit uyuşturucudur. Emniyete göre ele geçirilen metanfetamin yüzde 2 bin artmıştır. Bu açıkça bir suç üstü halidir. Ya bu iktidarın iktidarında 4 yılda metanfetamin bağımlılığı yüzde 2 bin artmıştır ya da bu iktidarın bugünkü bakanının ele geçirdiklerini 20'de birini bile ele geçirmeyen bakan mıdır mudur? Bu bakan mıdır yoksa Süleyman Soylu mudur? İkisini de atayan Erdoğan'dır...

SAĞLIKTA ŞİDDET

2023 yılında 1972, 2024'ün 8 ayında 1371 emekçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi. 2022'de 249 olan 2023'de 450'ye çıkan şiddet vakası 2024'ün 6 ayında 500'ü geçmiştir. Bu iktidar sağlıkta şiddetin önüne geçecek adımlar için önerileri elinin tersiyle itmekte.

"BU ÜLKEYİ TEKRAR KURTARACAĞIZ"

Bir sabah uyanıyoruz TUSAŞ'a yapılan saldırıyı adeta canlı yayınlarda izliyoruz. Bu milleti koruyamayanlar emanete ihanet edenlerdir. Biz onların karşısındayız. Bu iktidarın uygulamalarını terk edene kadar, Bu ülke güvenli bir ülke olana kadar mücadele edip bu ülkeyi tekrar kurtaracağız. 

Yoğun bakımlar taşerona verildiği için bebekler öldü. İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiği için kadınlar öldürülüyor. Evlatlarımız cemaatlere teslim edildiği için bu ölümler devam ediyor. 

"AHLAKİ ÇÖZÜM BULALIM DEDİK ONLAR HAYVAN ÖLDÜRMEYİ CEVAZ VEREN KANUN ÇIKARDILAR"

Biz sokak hayvanları sorununu ahlaki bir çözüm bulalım derken iktidar hayvan öldürmeyi cevaz veren bir kanun çıkardığı için bu canlar katlediliyor. Ormanları koruyun derken, onlar yangın söndürme uçakları almadıkları için bu haldeyiz. 6 Şubat 53 bin can öldü. 24 bini Hatay'da öldü. Dirençli kentleri inşa edemedikleri için yaşananlar hala yüreğimizi yakıyor. Bu ülke 40-50 yılda teröre 40 bin can verdi. 

"KÜRTLER VAR DEDİKÇE KÜRT SORUNU VARDIR"

Biz yıllardır bu ülkede yaşayan insanların eşitliğini savunduk. Bu ülkede Kürtler sorunum var diyorsa Kürt sorunu vardır. Devlet değil millet karar verir. Cumhur İttifakı bu sorunları görmezden gelerek, şehit ailelerinin gazilerin duygularını yok sayarak 'Ben yaptım oldu' diyerek bir dayatmanın içine girdi. 

Bizim tutumumuz nettir bu ülkede Kürtler sorunumuz kalmadı diyene kadar Kürt sorununa inanacağız. 

"MİLLET İÇİN UMUT HAKKI NE ZAMAN KONUŞULACAK"

Devlet bey Öcalan'a Meclis'i adres gösteriyor. Yapılan teklif görünüşte sayın Bahçeli'nindir. Cumhur İttifakı'nın gizli açılımının sözcüsü Bahçeli'dir. Erdoğan'ın iki kelam etme cesaretini gösterememesini izliyoruz. Erdoğan çıkıp bu millete açıklama yapmak zorundadır. Bahçeli'yi sözcü kılma ne diyorsan sen söyle diyoruz. 

CHP toplumsal barışın sağlanması bir daha şehit gelmemesi için irade sahibidir. CHP Gazilerin şehit ailelerinin yüzüne bakamayacağı hiç bir sürecin içinde değildir. Biz bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün kardeşliğinin teminatıyız. 

Siyasi yan kesicilik yapmaya çalışanları görüyoruz. Onlar bilsinler ki bizler bu ülkenin bir sorununu çözmek için sorumluluk alırız. Erdoğan'ın sorununu çözmek için anayasa yapmayız.  31 Mart'ta olduğu gibi CHP bugün de Türkiye'nin 1. partisidir. 

Bugün toplumda 1 kişi için umut hakkı konuşuluyor. Bu millet için umut hakkı ne zaman konuşulacak. Mülakatta elenen gençlere, salıverilen suçluların öldürdüklerine, bebeklere, ailelerine ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız? Vera'ya ve babası Tayfun Kahraman'a, Hatay'ın seçilmiş milletvekili Can Atalay'a ne zaman umut hakkı sağlayacaksınız?"