Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özgür Özel, konuşmasının başında vefatının 18. yıl dönümünde ziyaret ettiği CHP eski Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarından Bülent Ecevit'i andı.

Grup toplantısında PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıyı yineleyen devlet Bahçeli hakkında konuşan Özgür Özel "Bütün Türkiye duysun neymiş Kürt sorunu yoktur kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kürk sorunu. Bunların dost kaygısı yoktur. Bunlarca dost sorunu yoktur Erdoğan'ın post sorunu vardır postunu bırakmamak istemektedir. O kadar ki sırf Erdoğan geçmişte balda tuz bulunmaz bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz dediği Erdoğan bir kez daha seçilsin diye Anayasa değiştirmekten bunun için de gerekir se Abdullah Öcalan'ı bile Meclis'e getirmekten bahsetmektedir. " ifadelerini kullandı.

Yakında başlayacak olan asgari ücret toplantıları hakkında da konuşan Özel Türk-İş sendikasına çağrı yaparak "Buradan sesleniyorum sendikalara. Yeni yeni kendisine gelenlere görevlerine hatırlatıyorum. Biz büyük bir mücadele vereceğiz hepinizin her işçiden sendika aidatı kesenlere eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa, bu zam yüzde 80'dir ama hiç değilse hak ettiği 30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım ve buradan seslenelim ki asgari ücrette son fiyat 30, 30 yoksa biz bu işte yokuz diyorsanız biz bu parayı alırız. Bu mücadeleye davet ediyorum herkesi. " dedi.

ÇAĞRIDA BULUNDU

Öte yandan Özel kayyım protestoları hakkında da çağrıda bulunarak "Uyanık olalım akıllı olalım. Teröre destek gibi görülecek görüntülere, bunun için çok aç bir yandaş medya ordusu görevlendirilmiştir. Karşı taraftaki polisler evladımızdır. O polisin ailesi vardır. Kanunsuz emir vardır onu koruyan Anayasa vardır uygulanmamaktadır. O polisin evine ekmek götürme mücadelesi vardır, mobbing uğramaktadır. Hiçbir protestonun tek bir polis evladımız inciterek yapılamaması gerekir. Asla ve asla haklıyken haksız duruma düşmeyeceğiz. Eylem yapmayacağız oyuna gelmeyeceğiz, deyip oyuna gelmemem oyununa gelmeyeceğim. Hakkımız arayacağız ama demokratik sınırların ışına çıkmayacağız." dedi.

Özgür Özel açıklamalarında şunları kaydetti :

Geçtiğimiz yıl buraya ilk çıktığımda diyabet hastası bebeklerin durumunu gündeme getirmiştim. Artık Türkiye'deki çocuklar hariç bütün dünyada çocuklara bir sensör takılıyor anneye babaya uyarı gidiyor. İnsülin olması gerekiyorsa iğne oluyor. Bizim Sosyal Güvenlik Kurumumuz bununla ilgilenmiyor. Bakan çıkıp sorunu çözeceğiz demişti. 1 yıl geçti bebeklerin günde 10-12 kez parmakları deliniyor. Sayın Bakan sözünüzün tutulması bekleniyor. 

ANKET SONUÇLARI 

Bir yıl geçti. Bir yılın sonunda bir kamp yapmak üzere Antalya'ya gidiyorduk ancak Esenyurt halkının seçilmiş belediye başkanına darbe girişimi başlayınca kampı iptal ettik. İki gün sabahın erken saatlerinden günün ilerleyen saatlerine kadar grup toplantıları bütün meseleleri eni boyuna ele aldık. 

Hiçbir partiye aidiyeti olmayan abonelik sistemiyle çalışan firmanın ortalama anketiydi hepimiz teker teker inceledik. CHP geçen sene bugün en yüksek 19. yüzde 13'lük oyla büyük bir ümitsizlikle karşı karşıyayken. Bugün bütün örgütümüzün kenetlenmesi ile ve aday belirlemede kadınlara, gençlere ve partinin uğradığı değişime toplumun açtığı krediyle yükseliş başlıyor. 

Partinin oyu yüzde 30'u geçiyor. Bu pazar seçim olsa yüzde 34'ler görülüyor. Ben 105 mitingde isim isim sayarak ne olacağını bile bile siyaset yapmak. Ne Amasya'yı ne Kastamonu'nu ne Uşak. Ne Denizli'de yanılttık ne mevcutları korumakta ne de yenileri eklemekte. Parti kah çıkmış kah düşmüş. Ne zaman düşmüş Eylül ayında biraz düşmüş. Biz kurultay konuşunca. 

Yani kelime bulutlarında işsizlik, yoksulluk asgari ücret emekli emekçi yerine bizim konuştuğumuz kelimelerin içine kurultaylar seçimler girince millet deyince eskiye mi dönüyor bunlar. Sadece Eylül'de düşmüş. Ama Ekim ayında yine 1. parti olmuş.

"ÜÇ BÜYÜK SALDIRI VAR"

Üç büyük saldırı var CHP'ye ve Türkiye'ye saldırılardan birincisi Meclis Başkanı'nı da alet ederek bir ara ittifak ortaklarını konuşturarak yeni Anayasa konuşalım. Cevabımız net olmuş. Hem Kurtulmuş'a hem de Erdoğan'a dedik. Mevcut Anayasa'ya uymayan Anayasa yapılmaz Anayasa konuşulmaz. Dedik ki Vera babası Tayfun'a ve Gezi tutuklularının hepsi ailelerine kavuşmadan. AİHM kararları uygulanmadan AYM'nin kapatılması dahi konuşuluyor. Bu tip işler asala olmadan KHK deyip atmışsınız KHK'lı mahkemeyi kazanmış. Onlar haklarına kavuşmadan. Tam bir Anayasal uyum olmadan bu kapıyı çalmayın dedik. O kapı orada kapandı. gündem Anayasa'yı değiştirmek bir yandan da gündemi ele almak.

CHP grubu ne konuşuyor. Biz asgari ücrete zam diyoruz. 4 kez verecektiler ikinciyi bile vermediler. Biz emekli konuşuyoruz. Biz sendikal mücadelelere destek veriyoruz. Aman dediler bütün anketlerde bunlar yukarda. Gündemi ele alalım. Anayasa ile gündemi ele alacak hem de Tayyip Bey'in gönlüne göre yeni Anaysa yapacak. 

Tam o gündem kapandı, kadınlar, köpekler canların yaşam hakları ihlal ediliyorken bu sefer 3. dünya savaşını konuşmaya İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını söylemeler. Ordu güçlü mü güçsüz mü tartışmasınlar güvenlik konuşsunlar yoksulluk konuşmasınlar diye bir tartışma başlattılar. 

Orada bazı liderlerin haksızca söylediği bir şey Meclis tecrübemiz sayesinde ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı. Hemen kapalı oturum yapacağız gelip anlatacaksın. 10 yıl açıklanmayacak bilgilerle İsrail'in Türkiye'ye saldırı tehlikesini öğreneceğiz. Gördük ki bir şey konuşulmadı. Bunun maksadı vatandaşı kandırmaktı bunu da savuşturduk. 

"PKK'NIN EYLEMİ KİME YARIYOR GÖRELİM"

Bu sırada TUSAŞ'a saldırı yapıldı. O saldırıyı yapan terör örgütünün hangi hizmete hangi amaca hizmet etiğini de gördük. O saldırıyı yapan PKK o gün yaptığı saldırıyla yaratılamaya çalışılan iklime ne katkı sağladıklarını görelim PKK'nin bu eylemi kime yarıyor bunu bir kenara not edelim. PKK'yı tanımak ve bunları tanımak açısından. 

Partimiz sürekli halkın gündemini konuşurken yeni bir hamle ülke gündemini meşgul etmeye başladı. Bahçeli yan odada bir kürsüde Abdullah Öcalan'ı kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Gelsin bu kürsünden çağrı yapsın dedi. O kürsüye DEM kürsüsü demenin Meclis kürsüsü olduğu Anayasal bilgisini paylaşmak isterim. Gel bakalım buraya ve bir açıklama yap ve sonra da umut hakkından yararlan. Erdoğan'a yaptığım çağrı şuydu: Konuş Bahçeli'nin sözlerini paylaşıyor musun? Bir kaç gün sonra övgü dolu sözlerle sahiplendi. Yani aralarında bir fikir ayrılığı olmaksızın hazırlandığını Devlet Bahçeli tarafından sunulduğunu kendisinin de belli bir süre suskun kaldıktan sonra sahip çıktığını netleştirdi. 

"BAHÇELİ AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARDI"

Bahçeli bugün de " DEM grubuna gelsin umut hakkından istifade etsin sözümün arkasındayım teklifimde ısrarlıyım. Ezberler bozuldukça insanlar birbirine dürüst davrandıkça bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek çok daha kolaydır" diyor. Esas ömrüm boyunca saklayacağım ağzındaki baklayı çıkardı. Birbirleriyle bir arada yaşayamayanlar Türkiye'nin ayrımcılığını nasıl giderecek. Ben Kürtler eşit hissetmiyor dediğimde buna laf edenlere diyordum. "Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık siyasette istikrar Türkiye Yüzyıl'ının inşası için Sayın Erdoğan bize göre tek seçenektir" diyor ve konuşmasında " Sayın Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?" diyor. 

"ERDOĞAN BİR KEZ DAHA SEÇİLSİN DİYE..."

Bütün Türkiye duysun neymiş Kürt sorunu yoktur kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kürk sorunu. Bunların dost kaygısı yoktur. Bunlarca dost sorunu yoktur Erdoğan'ın post sorunu vardır postunu bırakmamak istemektedir. O kadar ki sırf Erdoğan geçmişte balda tuz bulunmaz bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz dediği Erdoğan bir kez daha seçilsin diye Anayasa değiştirmekten bunun için de gerekir se Abdullah Öcalan'ı bile Meclis'e getirmekten bahsetmektedir. 

ESENYURT'A KAYYIM ATAMASI 

Yerel seçimlerde İstanbul'un en büyük ilçesine kayyum atıyorlar. Bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. Kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar yerel seçimlerde birinci parti olan partiye kayyım atadılar. Esenyurt üzerinden İstanbul'u İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmaya tenezzül ediyorlar.

"FETÖ'NÜN ZEKERİYA ÖZ'ÜN YÖNTEMLERİNİ YAPIYORLAR"

FETÖ'nün Zekeriya Öz'ünün yöntemleriyle yapıyorlar. TRT ve Anadolu Ajansı'nın yalanlarından biri Ahmet Özer DEM Partili değil 10 yıldır CHP'lidir. Remzi Kartal'la görüştü diyorlar kayıt yok, fotoğraf yok ama iki AKP'linin Kartal ile yemek yediği fotoğrafları var. Yatan para kızının kiracısından geldi.

Bunun üstüne gittik, mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. Bizim her iki olaya farklı yaklaşmamızı kimse bizden beklemesin. İkisi de aynıdır. Biz CHP cezaevi komitesi olarak, CHP'den 2 MHP'den 1 DEM'den 1 milletvekili tutukluydu, kimsenin milletvekilinin kimliğine bakmadan hepsini ziyaret ettik.

Tarih bizi haklı çıkardı. Tayyip Bey'in talimatı ile oldu. Kayyım bütün belediye meclis üyelerine sen de teröristsin demektir. Kayyuma her demokrat karşı çıkmalıdır.

TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ziyaret etti. İçlerinde CHP'li, Yeniden Refahlı, İYİ Partili var. Onlara el uzatıp elimi havada bırakmayın diyorsunuz başka elleri havada bırakıyorsunuz. Samimiyetsizliğini bizzat ortaya koyuyorsunuz. Kabul eden partilere teşekkürlerimi sunuyorum.

"MARDİN'E KİMİN BAŞKANLIK EDECEĞİNE MARDİN HALKİ KARAR VERMİŞTİR"

Mardin Belediyesi'nin başkanının kim olduğuna Recep Tayyip Erdoğan'ın kumpasları değil Mardin halkı karar vermiştir. İlk kayyım atandığında yüzde 51, ikincide yüzde 56 üçüncüde ise yüzde 57 ile göreve geldi. ne yaparsanız yapın Ahmet Türk'ü Mardin halkı seçmiştir. Vatandaşın gerçek gündeminin konuşulmasından rahatsız bir iktidar var. Vatandaşın gerçek sorununu perdelemenize izin vermeyeceğiz.

Kayyum kararları siyasi kumpaslardır, bu milletin vicdanından dönmeye devam edecektir.

Narin Güran cinayetinde yeni detaylar! Kusmuk izleri tespit edildi Narin Güran cinayetinde yeni detaylar! Kusmuk izleri tespit edildi

ENFLASYON TEPKİSİ

Ne yaparsanız yapın bu ülkenin gerçek gündeminin konuşulmasına devam edeceğiz. TÜİK'e göre enflasyon yüzde 48,6 çıktı. Yıllık enflasyon yüzde 39,7. Şimdiden Merkez Bankası'nın yıllık yüzde 39 olan hedef aşıldı. Yani şu anda yıl sonundaki enflasyon 10'uncu ayda gerçekleşti. Bu hedefi iki kere değiştirdiler. Mehmet Şimşek bu Mayıs'a göre enflasyonun gerilediğini söyleyerek vatandaşı avutmaya çalışıyor. Oysa son seçimden beri Erdoğan geldiğinden beri, mazot "oyunuzu bunlara vermeyin çözeceğim" deyip iktidarda kalanlar 17 ay önce mazot yüzde 121 benzin 21 liradan 43. Dolar 20'den 34. Enflasyon 38'den 48. Şimşek geldiğinde yüzde 38, bugün 48. Beyaz peynir 150 liraydı 252 lira. Zeytinyağı 130 liraydı 330 lira. Kıyam 558 lira. İşte size Mehmet Şimşek işte siz recep Tayyip Erdoğan son seçimden bugüne kadar. 

EN AZ 30 BİN LİRA ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI

Ve bu enflasyon ile yeniden değerleme oranı yüzde 44 oldu. 4 Ocak sabahleyin devletin sizden aldığı her sizden aldığı paraya yüzde 44 zam gelecek. Temmuz'da asgari ücrete zam yapmadılar şimdi de başladılar enflasyona göre değil hedef enflasyona göre vereceğiz demeye başladılar. Kendi hedeflerine göre verip asgari ücretliyi bir kez daha ezdirmeye çalışıyorum. Buradan sesleniyorum sendikalara. Yeni yeni kendisine gelenlere görevlerine hatırlatıyorum. Biz büyük bir mücadele vereceğiz hepinizin her işçiden sendika aidatı kesenlere eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa, bu zam yüzde 80'dir ama hiç değilse hak ettiği 30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım ve buradan seslenelim ki asgari ücrette son fiyat 30, 30 yoksa biz bu işte yokuz diyorsanız biz bu parayı alırız. Bu mücadeleye davet ediyorum herkesi. 

BUNLAR KONUŞULMASIN İSTİYORLAR

Ne istiyorlar bazı şeyler konuşulmasın bazıları konuşulsun. Ahmet Özer'in DEM'li değil CHP'li olduğu Remzi Kartal ile görüşenin AKP'liler olduğunu söyleyeyim anlatayım istiyorlar mecbur anlatıyoruz. Ama bunu anlatmayayım istiyorlar. 2002'de 8 çeyrek alan en düşük emekli maaşı bugün 2,5 çeyrek alıyor. Asgari ücret 7 çeyrek alıyordu bugün 3 çeyrek alıyor. 

ESENYURT BİR KENT SUÇU MÜZESİ

15 Ağustos 2016'da OHAL KHK'si ile 149 kayyum atadılar. Bu kayyumların atanmasının siyasi sebepleri vardı. Gidin gezin, Esenyurt bir kent suçu müzesi. Trafik, altyapı korkunç. Esenyurt'u o hale getiren o yapı ranta, talana devam etmek istiyorlar. İkincisi, Ahmet Özer'in kimliği üzerinden 'Sen Kürt'sün eşit olamazsın' demek istiyorlar.

ÇAĞRI YAPTI

Konuşmamın son kısmında bir çağrı yapmak isterim. Baştan beri anlattığım sebeplerle bir el sıkıldı bir imkan vardı. Şimdi de sen mi DEM'leniyorsun demedik. El sıkma kıymetlidir dedik. Söz söylendi terörü bitireceğiz. Dedik ki yöntem yanlış, söylediğiniz sözün bir sırasının olması ve bu işin bütün dünyada çatışamazlar nasıl çözümleniyorsa öyle olması lazım dedik. Kürtlerin her birisi kendini benim kadar bu ülkenin sahibi hissedene kadar bu mücadeleyi vereceğiz dedik. Meclis'te oalcak, şeffaf oalcak, samimi olacak ve mutabakatla olacak.

Biraz önce söyledim. Şehit ailelerinin ve gazilerin rızası alınmadan olmayacak dedik. Bir tarafta bu samimi yaklaşımımız bu ülkede annelerin gözü yaşlanmasın artık şehit gelemesin, Türkiye'nin parası yoksulumuza aksın, isteyen herkese bu pozisyonumuzu sürdürdüğümüzü teyit ediyoruz. Sözüme değer veren bu iktidara güvenmeyen partimdeki tüm üyelere ve herkese sesleniyorum. 

Bir büyük oyun var bugün bu oyunun ne olduğu ortaya çıktı. Açıkça söyledi Anayasa'yı değiştirsek fena mı olur çıksa umut hakkında yararlansa Erdoğan seçilse ne olur. Bir pazarlığa girmişler. Bu pazarlıkta nihayete ermişler ya da eremeyip bir yerde tıkanmışlar. Şu anda ya zorlayıcı bir şantajla ya da bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. 

"BU OYUNA DÜŞMEYECEĞİZ"

Hem Abdullah Öcalan gelsin Meclis' in kürsüsünden konuşma yapsın diyor. Hem de Esenyurt'a Mardin'e kayyım atayım biz terörle mücadele ediyoruz görüntüsü veriyor. Burada onların kitlesi Abdullah Öcalan'a ip atınca da ayağa kalkıp alkışlıyor, Öcalan'a halı serip davet edince de alkışlıyor. MHP gurubundan bahsediyorum. AKP çevresinden ve oy verenlerden. Her ihtimalde bir destek alma ve sürdürmeye oynayan ama milletin aklını küçümseyen bir yaklaşım var.

Bu sırada bizim şu oyuna gelmememiz lazım. CHP alacağı pozisyon ne olursa olsun, ya Kürtlerle araları bozulsun ya da terör destekçisi görünsün. Kürtlere saygılı olarak demokrasiyi savunarak terörü bitirmeyi amaçlayarak gerçek bir demokratik standartta buluşturmak mümkündür bunun da adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. 

"UYANIK OLALIM AKILLI OLALIM"

Uyanık olalım akıllı olalım. Teröre destek gibi görülecek görüntülere, bunun için çok aç bir yandaş medya ordusu görevlendirilmiştir. Karşı taraftaki polisler evladımızdır. O polisin ailesi vardır. Kanunsuz emir vardır onu koruyan Anayasa vardır uygulanmamaktadır. O polisin evine ekmek götürme mücadelesi vardır, mobbing uğramaktadır. Hiçbir protestonun tek bir polis evladımız inciterek yapılamaması gerekir. Asla ve asla haklıyken haksız duruma düşmeyeceğiz. Eylem yapmayacağız oyuna gelmeyeceğiz, deyip oyuna gelmemem oyununa gelmeyeceğim. Hakkımız arayacağız ama demokratik sınırların ışına çıkmayacağız.

Kaynak: Haber Merkezi