Örsan Öymen: Kılıçdaroğlu 13 yılda girdiği tüm seçimleri kaybetti

Yayın tarihi: 27 Eylül 2023 Çarşamba 10:07 am - Güncelleme: 27 Eylül 2023 Çarşamba 1:19 pm

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) seçim sonrası başlayan değişim tartışmaları devam ederken gözler bir yandan da 38. Olağan Kurultay sürecinde. CHP Genel Başkan Aday Adayı Örsan Öymen, TELE1’de Alev Olgay’ın sorularını yanıtladı. Öymen, “Sayın Genel Başkan 13 yılda girdiği tüm seçimleri kaybetti, 13 yılda 12 seçim kaybedildi. Galiba biz yenilgiye alıştırıldık onun için 3-5 kent kazandığımız zaman sevinir hale geldik. CHP’nin oyu yüzde 25’e çakıldı kaldı. Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde 1-2 seçim kaybeden birisi istifa ediyor ya da genel başkan aday adayı olmayacağını söylüyor. Bu kadar çok seçim kaybedip bu kadar uzun süre genel başkan kalan başka kimse yok demokratik ülkelerde” dedi.

Yerel seçimlere ‘değişim’ tartışmalarının gölgesinde giden CHP’de hareketli günler yaşanmaya devam ediyor. Kurultaya gidecek olan partide Genel Başkan aday adayı Örsan Öymen TELE1 Canlı yayında soruları yanıtladı. Özgür Özel’in adaylığı hakkında konuşan Öymen, “Değişimciler neyi değiştirecekler tabii onu net bir şekilde ortaya koymaları gerekiyor. Sorunun parçası olanlar şimdi sorunu nasıl çözecekler? Bütün hatalarda ortak olan kadro, onlara ses çıkarmayan veya o hataların altına imza atanlar şimdi ‘değişim yapacağız’ diyorlar. Bunu biraz netleştirmeleri gerekiyor, neyi nasıl değiştirecekler? Daha önceki sorumlulukları konusunda bir özeleştiri yapacaklar mı? Onu biraz daha samimi bir şekilde ifade etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Öymen, Alev Olgay’ın “Örsan Öymen adaylık kararını nasıl aldı?” sorusunu üzerine şunları söyledi:

“Partinin ilkelerine sahip çıkan, partinin özüne dönmesi gerektiğini savunan, parti içi demokrasinin tesis edilmesi gerektiğini savunanlar neden genel başkan aday adayı olmadı diye aslında soruyu sormak lazım. Biraz da iş başa düştü diyelim. 2003-2008 yılları arasında PM üyesiydim. Sayın Deniz Baykal 5 yıl 3 dönem PM üyeliği yaptım. Üyeliğim de ondan sonra devam etti. 13-15 yaşından beri CHP için mücadele veren birisi olarak ve gerçekten siyaseti bir kariyer nesnesi olarak değil, bir dava ve ideoloji meselesi olarak gören birisiyim. Bir dava için kendinizi ateşe atıyorsunuz, kolay bir karar değil. 

Benim tek başıma ortaya çıkmamla ilgisi olan bir şey de değil. Ben PM üyesiyken de üyelerden bana bu yönde gelen öneriler olmuştu zamanında “siz genel başkan adayı olun” diye. Ama benim hayatımda genel başkan olmak gibi bir amaç yok, benim öyle bir şeye ihtiyacım da yok. Biz var olmak için mevkilere, makamlara ihtiyaç duyan insanlar değiliz. Biraz felsefenin de getirdiği bir aşmışlık var belki de. Dolayısıyla benim öyle bir hayat amacım hiçbir zaman olmadı ama PM üyesiyken de sonrasında da özellikle bu seçimden sonra Türkiye’nin çeşitli illerinden üyeler benimle görüşmek istediklerini söylediler. Partinin düştüğü durumdan kurtulabilmemiz için benim daha etkili olmam gerektiği konusunda önerilerde bulundular. Tabandan da birtakım öneriler, talepler, beklentiler gelince Haziran ayı itibariyle birtakım girişimlerde bulundum ben.

PM üyeleri ile inisiyatif alarak diyelim toplantılar düzenledim, orada nabız yokladık. Bir çeşit arayış toplantısı diyebiliriz buna ve bu toplantıların sonucunda haziran ayında “CHP İlke ve Demokrasi” adı verdiğimiz bir hareket doğdu ve bildiri yayınladık önce 24 Haziran’da, bunu genel olarak seçmene, tabana açtık ve 2 bini aşkın kişi bu bildiriyi imzaladı. Seçim sonuçlarıyla ilgili bir analizdi bu. Ağustos sonu da benim aday adayı olmam konusunda bir sonuca vardık. “

Olgay’ın “Genel Başkan oldunuz ardından cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koydunuz ve oldu diyelim, bu süreçte nasıl bir mücadele edeceksiniz ya da ana muhalefette nasıl mücadele edeceksiniz? ” sorusu üzerine Öymen, şunları kaydetti:

“Daha önceki parlamenter sistemde olsaydık yüzde 25’le 30’la belki sadece CHP’nin tabanını konsolide ederek de başbakan olunabiliyordu. Şimdi 50+1 sistemde daha geniş bir halk kitlesine ulaşmak gibi bir zorunluluk var. dolayısıyla ben CHP Genel Başkanı seçilirsem kesinlikle illa CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olacak diye bir ısrarımız olmaz. Olabilir de olmayabilir de. Biz şuna bakarız, kimin seçilme olasılığı daha yüksekse onu cumhurbaşkanı adayı gösteririz. zaten o 5 yıl sonrasının meselesi, bugünün meselesi değil. Bizim önceliğimiz CHP’nin parti içi demokrasi, yönetim yapısı ve ilkesel bağlamda yeniden yapılandırılması ve olması gerektiği yerde doğru düzgün yerli yerine oturması. Daha önce yapılan hataları biz tekrar etmeyiz.”

CHP Genel Başkan Adayı Örsan Öymen: Bu feodal anlayıştan kurtulmamız gerekiyor