İnterpol kırmızı bülteni ile 'organ ticareti ve kasti insan ölümüne sebebiyet vermek' suçlamalarından aradığı İsrail vatandaşı Boris Wolfman'ın 2017 yılından bu yana Türkiye‘de yaşadığı iddia edildi.

Artı Gerçek'te yer alan habere göre, Wolfman'ın, 9 Kasım 2018 tarihinde Özkan Çelik isimli kişi üzerine, aralarında sağlık turizminin de bulunduğu, yaş ve kuru meyve alım satımından, demir ve çelik ihracatına kadar pek çok pek çok faaliyet alanı bulunan Royal İnnovasyon adında bir şirket kurduğu ileri sürüldü. Wolfman ulusal ve uluslararası basınına verdiği demeçlerde Türkiye tarımının önde gelen isimlerinden biri olduğunu iddia ediyor. Ayrıca Türkiyeli yatırımcıların Afrika’da toprak kiralama ve işletme faaliyetlerinde danışmanlık yaptığını ileri sürüyor.

27 ilde göçme kaçakçılığı operasyonu! 84 organizatör yakalandı 27 ilde göçme kaçakçılığı operasyonu! 84 organizatör yakalandı

ORGAN KAÇAKÇILIĞINDAN 2015'TE TUTUKLANDI '

Wolfman, 4 Aralık 2015‘te Tayland’ın başkenti Bankong’tan İstanbul'a geldi. Wolfman uçaktan indiği sırada, apronda güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

Gözaltına alındıktan sonda İstanbul’da çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. İsrail Adalet Bakanlığı Türkiye’den Boris Wolfman’ın iadesini istedi. Fakat yetkili mahkeme Wolfman’ın iadesi için 30 gün ek süre talep etti.

İsrail Adalet Bakanlığı'nın açıklamasına göre 2015 yılı Ekim ayında aralarında Boris Wolfman’ın da olduğu toplam yedi kişi hakkında Kosova, Azerbaycan, Sri Lanka ve Türkiye'deki uluslararası organ kaçakçılığı ve yasa dışı organ nakli ağına oluşturmaya ilişkin bir iddianame hazırlandığı belirtildi. Bakanlık açıklamasında, aralarında Boris Wolfman ve Türkiyeli doktor Yusuf Erçin’in de bulunduğu çete üyelerinin Kosova, Azerbaycan ve Sri Lanka'da yaşayan yoksul insanların organlarını alarak varlıklı İsrail, Hindistan ve Avrupalı hastalara nakletme faaliyetinde bulundukları belirtildi. Çete üyelerinden Boris Wolfman’ın faaliyetlerini Sri Lanka ve Türkiye'ye genişletmeden önce Kosova ve Azerbaycan'da böbrek satmayı kabul eden yoksulların bulunmasından sorumlu olduğu ifade edildi. Ayrıca nakillerin yapıldığı Kosova'da doktor Yusuf Ercin Sönmez’in de diğer çete üyeleri ile hareket ettiği belirtildi. Organ kaçakçılığının İsrail merkezli Rabin Medical isimli hastane üzerinden yapıldığı ifade edildi.


İADE EDİLMEDİ

Mahkeme Wolfman'ın İstanbul’da tutuklu bulunduğu sırada ek tutukluluk süresinin bitmesine yakın, organ ticareti suçunun Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç olduğu gerekçesiyle ‘takdir yetkisini’ kullanarak Türkiye‘de yargılanmasına hükmetti. Bu hüküm gereği de Wolfman İsrail’e iade edilmedi. Tutuklu olarak Türkiye’de yargılandı. Boris Wolfman’ın yargılanma sürecinde hazırlanan savcılık iddianamesinde Boris Volfman’ın Suriyeli mültecilerin organlarını satmaya ikna etmek için Bangkok'tan İstanbul'a geldiği, organ kaçakçılığı yapan firari Yusuf Erçin Sönmez ile birlikte çalıştığı ifade edildi.

TAHLİYE EDİLDİ

Türkiye’de Suriyeli mültecilerin böbreklerinin alınması için küçük hastanelerde temas kurduğu iddia edildi. İddianamede Wolfman ve ile birlikte Türkiyeli doktor Yusuf Erçin‘in de aralarında bulunduğu beş kişinin daha Kosova, İsrail, Rusya, Ukrayna, Avusturya ve Azerbaycan’da organ ticareti ve yasadışı nakilleri organize etmekle suçlandığı ifade edildi. Ayrıca iddianamede, Kosova'daki yasa dışı organ naklinden sonra, organları alınan kişilerin hemen hastaneden taburcu edildiği ve Kosovalı yetişkin genç bir erkeğin böbrek naklinden sonra felç geçirdiği bilgilerine yer verildi.6 Aralık 2015 günü tutuklanan İsrailli organ kaçakçısı 12 Temmuz 2016 tarihinde 'yeterli delile ulaşılamadığı gerekçesiyle' serbest bırakıldı.

TAHLİYE SONRASI ARNAVUTLUK’A GİTTİ

Wolfman, tahliye edilmesinin ardından Arnavutluk’a gitti. Wolfman'ın Türkiye’de göz altına alınmadan önce Arnavutluk’ta da organ kaçakçılığı yaptığı ileri sürüldü. Arnavutluk güvenlik güçlerinin hazırladığı raporlara göre, Wofman'ın sağlık turizmi adı altında Arnavutluk’ta yaşayan göçmen ve yoksulları, Hindistan ve Sri Lanka’ya götürdüğü ileri sürüldü. Bu ülkelerde yoksulların böbreklerinin varlıklı hastalara binlerce euro karşılığında nakledildiği iddia edildi. Organ kaçakçılığından toplanan nakit paralar da Arnavutluk’ta kurduğu şirket üzerinden Rusya’da bir şirkete aktarıldığı belirtildi. Arnavut yetkililer milyonlarca euroyu bulan para aktarma işlemini takibe aldı. 2013 yılından itibaren Arnavutluk yetkilileri tarafından şirket kayıtları ve Rusya’ya aktarılan nakit takibe alındı.  Wolfman hakkında Ağustos 2015’te organ ticareti ve organ ticaretinden kazandığı parayı Rusya’da kurulu şirket üzerinden akladığı gerekçeleriyle gözaltı kararı çıktı. Fakat Wolfman yakalanamadı.

2017'DEN SONRA TÜRKİYE’DE BEŞ YILDIZLI OTELLERDE TATİL

 Boris Wolfman'ın, 2017 yılı Kasım ayında Türkiye’ye geldiği ileri sürüldü. Wolfman'ın 1 Haziran 2018 tarihinden itibaren 12 gün boyunca Marmaris’te beş yıldızlı bir otelde ailesiyle birlikte tatil yaptığı iddia edilidi.

İSTANBUL’DA ŞİRKET KURDU İDDİASI

Boris Wolfman'ın 9 Kasım 2018 'de Özkan Çelik isimli şahıs üzerine Royal İnnovative isimli bir şirket kurduğu iddia edildi. İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı şirketin ticaret sicil gazetesindeki bilgilerine göre şirket uluslararası sağlık turizminden, meyve sebze ithalat ihracatına, elmas üretiminden demir çelik ihracatına kadar pek çok alanda faaliyette bulunabiliyor.

KENDİSİNİ İSRAİLLİ İŞ İNSANI OLARAK TANITIYOR

Şirketin kurulmasından kısa bir süre içinde Boris Wolfman Royal İnnovative şirketinin kurucusu olarak yaptığı açıklamalar bazı basın yayın organlarında yer aldı. Wolfman söyleşilerde Türkiye sebze ve meyve ihracat ve ithalatının en etkin isimlerinden biri olduğunu iddia ediyordu. Yeni Akit gazetesinde geçen yıl yayımlanan ilgili haberde de yine İstanbul merkezli Royal İnnovative şirketinin Türkiye tarımına yaptığı katkıdan söz ediyor. Boris, Türkiye‘nin ceviz üretim ve kalitesini anlatırken Türkiye’de kendi tarlalarında ürettiği cevizin başta İsrail olmak üzere Avrupa ülkelerinde en çok tercih edilen ürün olduğunu söylüyor.

ÜRTETTİKLERİ TÜRKİYE'DEKİ MARKETLERDE SATILIYOR

Wolfman’ın internet sitesindeki bilgiler ve Royal İnnovasyon’un sosyal medya hesaplarında iddia edildiğine göre şirketinin Türkiye‘de ürettiği organik sebze ve meyveler Türkiye’deki en büyük ve yaygın market ağlarına satılıyor.

TÜRK ŞİRKETLERE AFRİKA'DA REHBERLİK EDİYOR

Wolfman, Söyleşilerinde özellikle kurduğu Royal İnnovative şirketinin İsrail’e demir çelik ihracatında ilk sırada yer aldığını belirtiyor. Halen de şirketin internet sitesinde İsrail’e demir ve çelik ihracatının sürdüğü bilgisi yer alıyor. Wolfman şirketinin Afrika’da toprak kiralamak suretiyle tarım yapmak isteyen şirketlere rehberlik ve danışmanlık yaptığını anlatıyor. Wolfman, Türk yatırımcıların Afrika’da faaliyet göstermesinde öncü bir şirket olduklarını iddia ediyor. Örnek olarak da Nijer ve Sudan’daki faaliyetlerini gösteriyor.

2018'DE ULUDAĞDA BİR OTELE YERLEŞTİ İDDİASI

Wolfman ve ailesi 31 Aralık 2018 günü Uludağ’da beş yıldızlı bir otele yerleştiği ileri sürüldü. Boris Wolfman sosyal medya hesabından yine şirketinin genel merkezinin bulunduğu Zorlu Center’daki ofisinden fotoğraflar paylaşırken hafta sonları da yine ailesiyle Kars Sarıkamış ve Kapadokya gibi tatil bölgelerinden ailesi birlikte videolar paylaşmayı sürdürdü.

KORUMA İLANI VERİLDİ

Wolfman’ın şirketi Royal İnnovasyon linkedin hesabından “yönetim kurulu üyelerini” korumak üzere yakın korumalar alınacağı yönünde ilan verildiği ileri sürüldü. Aranan özellikler dikkat çekiciydi. İlanda “yakın koruma olarak başvuracak kişilerin tercihen ordu ya da emniyetteki görevinden ayrılmış olması” aranan şartların başında geliyordu. Yakın koruma tecrübesi olması da ön şart olarak sunulurken, ileri sürüş eğitimi ve akıcı İngilizce ve Rusça da talep edilen özellikler arasında yer alıyordu. 

INTERPOL'ÜN KIRMIZI BÜLTENİNDE

İsrail vatandaşı Boris Wolfman hakkında uluslararası organ ticareti ve kasten ölüme sebebiyet vermek suçlamalarından halen araması bulunuyor. Keza Boris Wolfman’ın organ ticaretinde ortağı olarak ulusal ve uluslararası kayıtlarda geçen Doktor Yusuf Erçin Sönmez de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 186 ülkenin talebi ile İnterpol kırmızı bülten araması bulunuyor.

DEPREMDE SAHRA HASTANESİ KURDU İDDİASI

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’ye tıbbi destek sağlamak üzere gelen ülkeler arasında İsrail de yer alıyordu. 6 Şubat depreminin ardından deprem bölgesinde kurduğu sahra hastane ile yardım faaliyetinde bulunan kuruluşun ismi Rabin Medical; İsrail adalet Bakanlığı tarafından Boris Woflman ve organ çetesi ortaklarının faaliyet gösterdiği hastane olarak kayıtlara geçen bir kurum olduğu belirtildi.

"KIRMIZI BÜLTEN KARARINI UYGULAMAK ÜLKELERİN TAKDİRİNDE"

Uluslararası hukukçu Dresden Teknik Üniversitesi, Uluslararası Hukuk Enstitüsü öğretim üyesi avukat Deniz Gedik, devletlerin İNTERPOL tarafından çıkarılan arama kararlarını uygulamak konusunda takdir yetkisi bulunduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

Ekrem İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Ekrem İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir

“Kırmızı Bülten bir tutuklama kararı değildir. Kırmızı bülten ile aranan bir kişi göz altına bile alınmayabilir. Çünkü göz altına alıp ya da almamak, iade talep eden ülkeye iade edip etmemek tamimiyle ülkelerin yetkisinde bulunmaktadır. İç hukukta uygulanan bir belge değildir. Dolayısıyla aktardığınız dosyada söz ettiğiniz kişi hakkında İnterpol tarafından kırmızı bülten yayımlanan kişiyi iade edip etmemek Türkiye Cumhuriyeti makamlarının yetkisinde bulunuyor. Özetle devletlerin kırmızı bülten kararını uygulamak konusunda takdir yetkisi var” dedi. Uluslararası hukukçu Deniz Gedik “Dosyanın ayrıntılarını bilmiyorum. Bu kişi Türkiye’de uluslararası organ ticaretinden yargılanıyor mu, dosyası var mı bilmiyorum. Varsa elbette incelemek gerekir. Türkiye, bu şahıs hakkında Kırmızı Bülten çıkarttıran ülkelere ‘Bu kişiyi Türkiye’de ben yargılıyorum’ diyebilir. Türkiye yargılama konusunda kendini yetkili görmüş olabilir”

"ŞAHSIN SERBEST OLMASI BİR CEZASIZLIK SORUNU OLARAK GÖRÜNÜYOR"

Deniz Gedik, söz konusu şahsın yargılamasında “organ ticareti ve kasten ölüme sebebiyet vermek” gibi çok ciddi hak ihlaline neden olan bir suç olduğunu vurgularken “Türkiye’de bu şahıs ve hakkındaki iddialar nedeniyle etkili bir soruşturma yürütüldü mü emin değilim. Şu anda serbest ve Türkiye yaşadığını belirttiniz. Bu kişiye isnat edilen suçlamalar, halen pek çok ülkede uluslararası organ ticaretinden yargılamasına ilişkin dosyalarının açık olması ve (sizin belirttiğinize göre) Türkiye’de yaşamını sürdürüyor olması cezasızlık problemi olarak görünmekte” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Artı Gerçek