Ordu’da siyanür havuzları kuruldu: Türkiye’nin fındık deposuna ‘darbe’

Yayın tarihi: 8 Ağustos 2019 Perşembe 12:42 pm - Güncelleme: 8 Ağustos 2019 Perşembe 12:42 pm

Tüm Türkiye Çanakkale’de bulunan Kaz Dağları üzerinde dururken ülkenin dört bir yanında yaşanan benzeri yıkımlar da birer birer ortaya çıkıyor.

OdaTV’den Yusuf Yavuz’un haberine göre; Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Yukarı Bahçeler köyünde yöre halkının tüm tepkilerine rağmen 2015 yılında faaliyete başlayan siyanürlü altın madeni kestane ormanlarını ve tarım alanlarını yok ediyor. Ordu Çevre Derneği’nin verdiği bilgiye göre Fatsa ve Ünye ilçelerindeki altın madenleri 1140 dekar kestane ormanıyla 729 dekar tarım arazisini yok etti. Sular kirlendi, üretilen meyve ve sebzeler zarar gördü, bölgede heyelanlar meydana geldi. Mevcut altın madenlerine yenilerinin eklenmesi için bölgede sondaj çalışmaları sürdürülürken Ordu Çevre Derneği Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırma işletmeciliği yapan şirketin alanını genişletme girişimi üzerine sosyal paylaşım ile kampanya başlattı. Kampanya ile bölgedeki altın madenciliğinin yarattığı korkunç tahribatlarına dikkat çekilmesi amaçlanıyor.

AKP’nin orman katliamı! Cumhuriyet’in ilanından sonra bin 168 maden ruhsatı verildi… AKP’ döneminde ise 149 bin 965

‘TÜM CANLILARIN YAŞAMI TEHDİT ALTINDA’

Fatsa ve Ünye topraklarında siyanürlü maden işletmeciliğinin yanında Maden Teknik Arama (MTA)’nın yaptığı sondajlardan anlaşıldığına göre yakında yeni maden sahalarıyla karşı karşıya kalınacağına dikkat çeken Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Ayrıca şu an siyanürle altın ayrıştırması yapan şirket yeni ÇED süreci ile alanını üç kat daha büyütmek istiyor. Sular kirleniyor, orman ve tarım arazileri yok ediliyor. Tüm canlıların yaşamı tehdit altında. Bu nedenle sosyal paylaşımlarla kamuoyu oluşturmak ve tehlikeye dikkat çekmek istedik. Pazartesi günü kampanyayı başlattık. Oldukça ilgi gördü. Şimdilik dört günlük kampanya yapıyoruz. Bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Torağımızı, suyumuzu, yaşamımızı korumak için hukuksal ve fiili mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.

FINDIKTA VERİM VE KALİTE DÜŞTÜ, SUYA EL BİLE SÜRÜLEMİYOR

 

Fatsa’nın Yukarı Bahçeler Engiz Mevkiinde 2015 yılında faaliyete başlayan altın madeni, bölgedeki ormanlara ve tarım arazilerine büyük zararlar veriyor. Altın madeninin bulunduğu bölgede yaşayan fındık üreticileri ağaçlardaki meyve veriminin düştüğünü, ürün kalitesinin de bozulduğunu söylüyor. Su kaynaklarının kirlendiğini de dile getiren köylüler, derelerden akan sulara ellerini bile sokamadıklarını dile getiriyor.

ŞİRKET KAPASİTE ARTIMINA GİDİYOR YENİ TAHRİBATLAR YOLDA

ORÇEV’in verdiği bilgilere göre Fatsa ve Ünye’deki altın işletmesi çalışma sahasını üç kat daha büyütmek için ÇED süreci başlattı. Mevcut tahribata 2040 dekarlık tarım alanı ile 1900 dekarlık alanı kapsayan kestane ormanının ekleneceği kaydediliyor.

‘DOĞAMIZ ŞİRKETLERE KAZANÇ KAPISI OLARAK SUNULUYOR’

ORÇEV Yönetim Kurul Üyesi ve Ekoloji Birliği eş sözcüsü de olan Coşkun Özbucak, “Toprağımızı, suyumuzu; sağlığımızı, geleceğimizi tehdit eden bu çalışmalar ülkenin her tarafında var. Doğamız, suyumuz yerli ve yabancı şirketlere kazanç kapısı olarak sunuluyor” görüşünü dile getiriyor.

‘TEHLİKE HER YERDE, ORTAK MÜCADELEYİ ÖRMEYE ÇALIŞIYORUZ’

Fatsa-Ünye topraklarında yaşanan tehlikenin Kaz Dağlarından Munzur Dağlarına, Murat Dağından Artvin’e, Turgutlu’dan Sivas’a, Giresun’a kadar her tarafta olduğuna dikkat çeken Özbucak, “Bu nedenle Ekoloji Birliği olarak yerel soruları ortaklaştırarak ülke genelinde ortak mücadeleyi örmeye çalışıyoruz. Kaz Dağı, Murat Dağı, Munzur Dağı ve Fatsa ve Ünye de böyle kurtulacak. İzlenen maden, enerji politikalarının değiştirilmesi için de yapılması gerekenler bu mücadelenin içinde. Kampanyaları diğer çevre ve ekoloji mücadelesi verenlerle buluşturuyoruz” diye konuştu.

SONDAJLA KİRLETİLEN SULARA ‘İÇİLEMEZ’ RAPORU VERİLDİ

Ünye Şenyurt Mahallesi’nde yaşayan ve madencilik eğitimi alan Çağdaş Çelebi, “Sondaj nedeniyle sularımıza ‘içilemez’ raporu verilmesine rağmen ısrarla sondaj yapılmasına anlam veremiyorum. Sondaj çalışmalarını köylülerin engellemesinin ardından, Ünye Kaymakamlığı hukuki itirazlar sonuçlanana kadar sondaj çalışmalarının durdurulacağını bildirmişti. Ancak, sondaj çalışmalarının 27 Temmuz 2019 Cumartesi günü yeniden başlatıldı. MTA’nın saha mühendisinin verdiği bilgiye göre Ünye Kaymakamlığı ağaçların kesildiği mevcut sondaj alanlarında çalışmaların devam etmesine izin vermiş durumda. Ünye Kaymakamlığı böylece MTA’ya, köylünün suyunu kirletmeye devam edebilirsiniz diyor. Bu kabul edilemez” diye konuştu.

 

‘BU SULARI YALNIZCA İNSANLAR İÇMİYOR’

Yapılan tahlil sonunda bu suların kullanılmayacağını dile getiren Çelebi, “Bu suları yalnızca insanlar içmiyor. İnekler, köpekler, kediler, kuşlar içiyor. Meyvelerimiz, sebzelerimiz bu sudan besleniyor. Sağlığımıza zararlı mı bilmiyoruz.

Burada çıkan su kaynaktan direk, dereye katılıyor ve aynı zamanda da toprağa karışıyor. Oysa köylünün temiz su içmesine çözüm bulmaları gerekiyor. Kaynak su kendi kendini temizleyene kadar sondaj işlemlerinin durdurulması ve köylüye temiz su temin edilmeli ama nedense sondaja devam ettiriliyor” ifadelerini kullandı.