Haber

Ömer Öcalan'dan Erdoğan ve milliyetçilere çağrı! İmralı görüşmesinden yeni detaylar

DEM Partili Ömer Öcalan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı'da yaptığı görüşmeye ilişkin yeni bilgiler verdi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve milliyetçilere çağrı yapan Öcalan, "Bu işin içinde milliyetçiler olmazsa bu sorun çözülmez ya da çok zor olur" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik çağrısının yankıları sürüyor. 

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünde İmralı ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan'ın "‘Biz bu sorunu aslında 2000 yılında çözebilirdik. Ben uçakta da söyledim, bu meselenin çözümüne öncülük ederim' dedi. Ama işi farklı bir boyuta çektiler, ‘Apo kendisini kurtarmak için bunu yapıyor’ dediler" diye konuştuğunu söyledi.

Ömer Öcalan konuşmasında, "Suriye ve Orta Doğu'da yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Savaş bugün itibarıyla farklı bir evreye geçmiştir. Türk hükümetinin oradaki politikaları ve müdahalelerinin yaşanacak olan olumlu atmosfere negatif bir etkisi vardır. Yüzyıllardır birlikte yaşayan bu halka DEAŞ artıklarını saldırtmanız doğru değildir, halkımız bunu kabul etmiyor. Bu savaş kör bir savaştır, herkese kaybettiriyor" ifadelerini kullandı.

"BU SORUNU DİYALOGLA ÇÖZEBİLİRİZ"

Öcalan, konuşması sırasında İmralı'da PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Ömer Öcalan şunları söyledi:

-Uzun aradan sonra 23 Ekim'de İmralı Adasına gittim 'Sayın Öcalan'ı' ziyaret ettim. Öcalan tarihsel olarak Kürt- Türk ilişkilerini değerlendirdi. Çözüm önerileri vardı. ‘Biz bu sorunu diyalog yöntemiyle çözebiliriz’ dedi.

"UÇAKTA DA BU MESELENİN ÇÖZÜMÜNE ÖNCÜLÜK EDERİM' DEDİ"

-‘Biz bu sorunu aslında 2000 yılında çözebilirdik. Ben uçakta da söyledim, bu meselenin çözümüne öncülük ederim' dedi. Ama işi farklı bir boyuta çektiler, ‘Apo kendisini kurtarmak için bunu yapıyor’ dediler. Ama moralli ve güçlüydü, gündeme hakimdi ve soruların çözümü noktasında inisiyatif alacağını açık bir şekilde söyledi. Verdiğimiz mesajdan, şart ve koşullardan bahsederken bunları kendi şahsı için söylemediğini; çözümün ortamının hazırlanmasına yönelik değerlendirmeler yaptığını söyledi. Kendisini muhalif medya olarak atfeden kimi gazeteciler de bu görüşmeyi manipülatif şekilde değerlendirdiler. İktidar medyası da kendi açısından bu görüşmeyi çarpıtmaya çalıştı.

"TÜRKİYE DEVLETİ BUNA GELECEK Mİ GELMEYECEK Mİ"

-Mesele ciddi, önümüzde tarihi bir süreç var. Ya bu tarihi süreci olumlu bir şekilde büyük onurlu bir barışa evirebiliriz, onun ötesini zaten kimse düşünmek istemiyor. Gazze, Orta Doğu, İsrail, Irak, Suriye de konuşuldu. Önerileri en makul önerilerdi, çözümleri makul çözümlerdi. Türkiye devleti buna gelecek mi gelmeyecek mi? Bu zemini hazırlayacak mı mesele budur."

"CUMHURBAŞKANI BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE ROLÜNÜ OYNARSA ÜLKE BAMBAŞKA BİR NOKTAYA GİDER"

Öcalan, ABD Dişişleri Bakanı Antony Blinken’ın Türkiye’ye yapacağı ziyareti de hatırlatarak, “Amerika Dışişleri Bakanı gelecek, niye geliyor? Bir savaş var, Rojova'ya müdahale var. ABD gelip ‘bu savaşı derinleştirmeyin’ diyecek. Öcalan ise bunu kendi iç dinamiklerimizle çözmeyi öneriyor. Bu işi kendimiz bir noktaya getirebiliriz ama bu mesela adeta uluslararası bir boyut kazandı ve bir adım da ötesine gidiyor” diye konuştu.

Öcalan şunları söyledi:

-Cumhurbaşkanı 22 yıldır olumlu ve olumsuz pek çok şey yaptı. Gelmediği makam, temsil etmediği nokta kalmadı ama Kürt meselesini çözerse farklı noktalara gelebilir. Ama sadece Cumhurbaşkanlığı makamı süresini arttırmak sadece rakamsal bir şeydir. İktidardaki süresi 25 değil 27 yıl olacak ama Cumhurbaşkanı bu sorunun çözümünde rolünü oynarsa bu ülke bambaşka bir noktaya gider, Orta Doğu'nun barış merkezi haline gelir.

"BU İŞİN İÇİNDE MİLLİYETÇİLER OLMAZSA BU SORUN ÇÖZÜLMEZ YA DA ÇOK ZOR OLUR"

-Bu işin içinde milliyetçiler olmazsa bu sorun çözülmez ya da çok zor olur. Yaşanacak olan bir çözüm sürecinde milliyetçilerin de yer alması gerekiyor çünkü orası ikna edilirse bu ülkenin geleceği için, demokrasisi için ikna edilirse bu ülke Orta Doğu'da vizyonu olan bir devlet haline gelir. Bu ülke o zaman Kürtlerin de Türklerin de devleti olur, Alevilerin, Sünnilerin devleti de olur. Ama maalesef sahada yaşananlar bize bunu söylemiyor. Şunu da belirteyim; Kürtlerin inanç meselesinde, güven meselesinde sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Halkımızın yaşanacak olumlu sürece dönük de yaklaşımı negatif boyutta. İnanmak istiyor ama inanmıyor."