Ömer Faruk Eminağaoğlu’na ”iftira” davası

Yayın tarihi: 7 Aralık 2018 Cuma 10:22 am - Güncelleme: 7 Aralık 2018 Cuma 10:25 am

Dava dosyasına göre Eminağaoğlu, sosyal medyada dolaşan ve AKP’li bazı bakan ve bazı milletvekillerinin isimlerinin yer aldığı 60 kişilik listeyi, “Yargıtay: ByLock FETÖ için yeterli kanıttır” ibaresiyle kendisine ait Twitter hesabında paylaştı.

Bunun üzerine 17 AKP’li siyasetçi, Eminağaoğlu hakkında “iftira” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

BYLOCK SORGULARI YAPILDI
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; Savcılık, 17 AKP’li siyasetçinin ByLock kaydının bulunup bulunmadığını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’na sordu. Büro da “Nurettin Canikli, Bekir Bozdağ, Veysel Eroğlu, Hayati Yazıcı, Mustafa Elitaş, Yalçın Akdoğan, Mehmet Ali Şahin, Burhan Kuzu, Ömer Çelik, Nabi Avcı, Şamil Tayyar, Salih Kapusuz, Bülent Gedikli, Zeyid Aslan, Lütfü Elvan, Cemil Çiçek, Mustafa Şentop, Cemil Çiçek” için “Cumhuriyet Başsavcılığımızda mevcut ByLock listesinden sorgulamada kayıt bulunamamıştır” yanıtını gönderdi.

AĞIR İTHAMLAR
Bunun üzerine savcılık 11 Şubat 2017 tarihinde Eminağaoğlu ve N.K isimli vatandaş hakkında iftira suçundan Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açtı. İddianamede şüphelilerin “…terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma başlatılmasına yol açacak ağırlıkta ithamlarla müştekilerin şöhret ve kişilik haklarına zarar verdikleri anlaşılmıştır” denildi

Dava sürerken Egemen Bağış, Muammer Güler, Mevlüt Akgün, Faruk Işık ve Zafer Çağlayan da listelerde adlarının olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Savcılık Bağış, Güler, Akgün ve Işık’ın da ByLock sorgusunu yaptırdı ve ByLock kullanıcısı olmadıkları soruşturma dosyasına girdi. Davanın karar duruşmasının yarın yapılması bekleniliyor

Savcı, eski bakan Çağlayan’ın şikayeti hakkında “İnternet ortamında aylardır bulunan listeyi şüphelilerin yeniden sosyal medya hesaplarından paylaşmaları ile ilgili iftira suçunun unsurlarını oluşturan herhangi bir eylem bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.

EMİNAĞAOĞLU’NDAN TEPKİ
Eminağaoğlu hakkında açılan davaya şu sözlerle tepki gösterdi:

“Benim oluşturmadığım, paylaşımımdan önce altı aya yakın ‘ByLock’cu 60 AKP’ başlığı ile sosyal medyada dolaşan, bu konuda hiç bir işlem de yapılmayan, ByLock’un davalarda kanıt olarak nasıl değerlendirileceği hakkında verilen Yargıtay içtihadının güncelliği karşısında, bunu belirtip o dönemde paylaştığım, 10 binlerin üzerinde kişinin de aylarca paylaştığı sabit olan liste hakkında, hiç bir dava açılmaması gerekirken, her nedense sadece ben ve benim sosyal medya hesabından alıp paylaştığım kişi yani toplam iki kişi hakkında, üstelik listenin tamamı yönünden değil, bu listedeki eski veya görevdeki AKP’li bakan ve milletvekillerinin bulunduğu 21 kişiye iftira suçundan dava açılmıştır.

Eğer ortada iftira suçu olsa, bu suç yakınmaya bağlı olmadığı için 60 kişi yönünden de hakkımızda dava açılması gerekirken, sanki bu suç yakınmaya bağlı imiş gibi sadece dilekçe veren 21 kişi yönünden dava açılmıştır. Dava açan savcı dilekçe vermeyen diğer kişiler yönünden durumu görmezden gelmiştir. 10 binlerce kişi için yerinde olarak dava açılmamışken, hakkımızda dava açılması nedeniyle ilgili savcı hakkında HSK’ya suç duyurusu yapılmış, savcının görev yaptığı bölüm değişmiştir.

Aynı listedeki bir eski bakana yönelik bir başka savcı tarafından ise, hakkımızda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.

SAVCILAR FARKLI DAVRANDI
Sonuçta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında iki ayrı savcı tarafından yapılan işlemlerde, listedeki isimlere göre ve her nedense üç ayrı tutum sergilemiş, listedeki isimlerin bir kısmı yani 1 kişi yönünden dava açılmamış, bir kısmı yani 38 kişi görmezden gelinmiş, bir kısmı yani 21 kişi yönünden ise her nedense dava açılmıştır. Ayrıca, kimin oluşturduğu bilinmeyen ve listeyi paylaşan onbinlerin üzerindeki kişiden paylaşan iki isim cımbızlanıp, amacın ötesine geçilip sadece bu iki kişiye dava açmıştır. Bu kişiye göre işleyen bir engizisyon yargısıdır. Türkiye’de yargı bu hale düşmemelidir. Yargıya güven bu nedenle her geçen gün azalmaktadır. Herkesin amacı sadece hukuku referans alan yargının etkin olarak bir an önce devreye girmesidir.”