Ölümden dönen İkbal Gürpınar herkesin düştüğü hataya düşmüş

Yayın tarihi: 12 Mart 2021 Cuma 11:11 am - Güncelleme: 12 Mart 2021 Cuma 11:11 am

Koronavirüse yakalanan ve hastanede tedavi gördüğü sırada annesinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini öğrenen İkbal Gürpınar, yaşadıklarını anlattı.

Sabah’a konuşan İkbal Gürpınar, yaşadığı zor günleri anlattı. Gürpınar, koronavirüse yakalandığını öğrendiğinde neler yaşadığıyla ilgili “İlk öğrendiğinde insan bir tuhaf oluyor. Nasıl yani diyorsunuz. Ben de şaşırdım. Nasıl kaptım? Nereden kaptım? Hemen son 5 günde görüştüğüm herkesi arayıp haber verdim tedbir alsınlar diye. Annemde olup olmadığını o gün bilmediğim için kendimi izole ettim. İnanılmaz bir bel ve kas ağrısı başladı. Öyle ki uykudan uyandırıyordu ağrılar” dedi.

Gürpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu ben yenerim Allah’ın izniyle deyip kendimi bakıma çektim. Vitaminler, gıda takviyeleri, kekik yağı, aklınıza ne geliyorsa denedim. Ateşim düştü ve ağrılarım azaldı. Ardından arkadaşımın söylediği bir şey içtim. İkinci gün nabzım inanılmaz hızlandı. Çok yoruldum ve hastanelik oldum.”

“KORKUNÇ GÜNLERDİ”

“Doktorlar çok kızdı. Hatta içlerinden biri ‘Kim söylediyse gidin o tedavi etsin sizi” dedi. Hastayken her şeyi yapmak istiyorsunuz ama her ilaç, bitki vs. herkese iyi gelecek diye bir şey yok. Sizde kronik veya bilmediğiniz bir hastalık olabiliyor ve içtiğiniz şey size dokunabiliyor.” “Ardından annemin de ateşi çıkınca kahroldum. Hastaneye gitmemek için direnmekle hata ettim. Çok geç kalmıştım, ciğerlerim tamamen zarar görmüştü. Aynı gün annemi de başka bir hastaneye kaldırmışlardı. Korkunç günlerdi…””

“HİÇ KIYAMIYORDUM”

“Annemin öldüğü gün yoğun bakımdan çıkacaktım tam. Ölüm haberini okuduğumda hastane ‘Annem ölmüş. Annem ölmüş’ diye bağırışımla inledi. Tansiyonum yükseldi… Canım hemşireler toplandı beni teselli etmek için. Annem yıllardır aslında yaşamıyordu. Hep bebek gibi, konuşmadan öyle bakıyordu. Acısını, ağrısını bile anlatamıyordu. Hiç kıyamıyordum ona. Belki sapasağlam olsa başka olurdu ama kurtuldu dünya sürgününden. Kocasına, anne-babasına kavuştu dedim. Bir de ibadetinde bir kadındı. Hastalıkla geçen yıllar günahları döküyor. Tertemiz gitti diye teselli ettim kendimi. Annem de babam da şehit gitti inşallah. Ne mutlu, iki şehidin kızıyım. İmanı olmasa insanın dayanması imkansız. Cennette buluşuruz İnşallah.”