Okurlarla hasbihal
Soru: Muhterem hocam, hayat pahalılığının nedeni nedir? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Siz ne yazık ki muhalefetin etkisinde kalmışsınız. Hayat gerçekte pahalı değil. Görünüş öyle. Ama görüşün sizi kandırmasın. İşin esası şudur. Memleketinizde büyük hizmetler yapılıyor. Görmüyor musunuz, her dereye bir baraj, her denize bir köprü, her yola bir tünel yapılıyor. Bu çalışmalar ister istemez halkın alım gücünü hızlandırdı. Türkiye’de hane başına GSYH çok düşüktür. Bunun sebebi halkın durmadan harcama yapıp talebi yükseltmesidir. Şahlanan Türkiye’de halkın bu harcama biçimi halkın mutluluğunu göstermektedir.
Soru: Merdan Yanardağ’ın Birgün'deki yazıları sinirime dokunuyor. Ne yapmalıyım?
Cevap: Bendeniz Merdan Yanardağ’ı tanırım. Eskiden böyle değildi. Kanaatimce Merdan Yanardağ’ın ruhuna komünizma ruhu karıştı, o böyle oldu. Bu mevzu üstadımız komünizmanın baş düşmanı ehil kel Abdo’ya danıştım. Merdan Yanardağ’ı okumadan önce bir bardak sinameki tozuyla karıştırıp turp suyu içersen iyi olursunuz, sinirlerinizi yatışır.
Soru: Hocam 18 yaşında bir genç kızım. Nişanlıyım. Zaman zaman nişanlımla öpüşüyoruz. Acaba, bekaretim bozulur mu? Bir ikincisi nişanlım daha ileri gitmek istiyor. Nişanlımı üzmeden onun ileri gitmesini nasıl önleyebilirim?
Cevap: Kızım, öpüşürken bekaret bozulmaz. Ne var ki, öpüşme uzun sürerse sen de ileri gitmek isteyebilirsin. Nişanlın da ileri gideceği için şiddetli bir çarpışma olabilir.
Çok eskiden bekaret kemerleri vardı. Çilingirler şimdi bekaret kemeri yapıyor mu? Yine de ehil bir çilingire bekaret kemeri yapıp yapmadığını sorun. Ben bu konuyu bekaret uzmanı Solak Salih’e sordum. Solak Salih şunu tavsiye etti. Öpüşmeden önce külotunu bedeninize bir yapıştırıcı ile yapıştıracaksınız.
Soru: Pek muhterem hocam, felsefe yapanlar eninde sonunda kafayı üşütürlermiş. Sizin bu konuda görüşünüz nedir?
Cevap: Şayanı dikkat bir soru. Bu soruyu bu mevzuun uzmanı felsefeci üşütük Cengiz hocaya sordum. Hocanın kafasında bir tepsi ve tepside çeşitli yiyecekler vardı. Üşütük Cengiz hoca dedi ki felsefeyle uğraşanların kafası hakikaten üşür ve soğuk olur. Ben şu anda Ortaçağ felsefesi bitirdim. Kafamdaki sıcaklık eksi 15’e kadar indi. Karımda buzdolabı yerine kafamı kullanıyor. ‘Peki hocam bu ne kadar, böyle sürer’ diye sordum. Uzmanlara göre Hegel felsefesinde ısı eksi 30’a inermiş.
“Peki, hocam” dedim, “ondan sonrası var mı?” diye sordum. Varmış. Şöyle ki, Marks’la Engels’le kafa buzdağını dönüşürmüş.
Soru: Muhterem üstadım, iddia olunur ki vatanımızın toprakları, benzin, gaz, mazot ve altın ile doludur. Ancak İngiltere ile yapılan anlaşma ile 2023’e kadar bu zenginliğimizden istifade edememişiz. Vatanımızın topraklarından benzin, gaz, mazot ve altın çıkarmak yasakmış ve bu yasak 2023’te bitecekmiş. Bu mevzuda fikriyatınızı istirham ederek mübarek ellerinizden öperim.
Cevap: İddia doğru ve fakat eksiktir. Şöyle ki vatanımızın toprakları benzin, gaz, mazot ve asfalt ve dahi eriyik altınla doludur. İngiltere bu yüzden Osmanlı’yı devirip vatanımıza el koymak istediler. Bunun üstüne Kuvvacılar ‘Vatanımızı vermeyiz. İstiklali tam isteriz.’ Dediler. Bunun üzerine İngilizler baktılar pabuç pahalı, dediler ki, “Biz size istiklali tam veririz. Buna karşılık siz de benzini, gazı, mazotu ve dahi alfaltı ve altını vereceksiniz. Hem sizin ne arabanız var ne de uçağınız. Gaz lambası için gazı indirimli veririz.”
Buna kuvvacılar evet dediler, anlaşma yaptılar. Bunun üstüne İngilizler Samsun civarında vatanımızı güneye doğru eğik duruma getirdiler. İskenderun civarına da borular tesis ettiler. Türkiye kuzeyden kalkınca, eğik duruma gelince Güneye doğru vatanımızın gazı, benzini, mazotu, asfaltı ve dahi altını güneye doğru aktı. Oradan da istediği ülkelere dağıttı.
Durum budur. Amma anlaşmanın yüz mü, yoksa yüz elli yıl mı olduğu şüphelidir.