Okullar kaosa açılıyor: PCR, aşının yerini tutmaz!

Yayın tarihi: 26 Ağustos 2021 Perşembe 7:55 am - Güncelleme: 26 Ağustos 2021 Perşembe 7:55 am

Yüz yüze eğitime günler kala uzmanlar sürecin doğru yönetilemediğini vurguluyor. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “MEB süreci bilimsel yönetse, ‘Okullar ne zaman açılacak?’ sorusuna yanıt olarak tarih değil, kriter verirdi” diyor.

Birgün’den Yaren Çolak’ın haberinde göre, Yüz yüze eğitim 6 Eylül’de başlıyor ama okullarda salgına karşı halen gerekli önlemler alınmış değil. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dün Covid-19 aşısı olan öğretmenlerin oranını açıkladı. Buna göre iki doz aşı olan öğretmenlerin oranı yalnızca yüzde 72,2. Öğretmenlerin yüzde 16,7’si ise henüz tek doz aşı bile olmadı.

Bu verilere göre her 10 öğretmenden üçünün aşılarının tam olmadığına dikkat çeken uzmanlar, yalnızca öğretmenlerin de değil, servis şoförlerinden okul personeline tüm eğitim çalışanlarının aşılanması gerektiğini vurguluyor. Tek doz aşının koruma sağlamadığının altını çizen çocuk hekimleri, aşılamaların tamamlanması başta olmak üzere tüm önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirtiyor.

BİLİMSEL YAKLAŞILMIYOR

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Okulların açılması sürecine de bilimsel yaklaşılmıyor. Eğer MEB bu süreci bilimsel yönetse, ‘Okullar ne zaman açılacak?’ sorusuna yanıt olarak tarih değil, kriter verirdi. ‘Şu kriterleri yerine getirdiğimizde okulları açacağız’ derdi. Okulların açılması için gerekli koşulların mutlaka sağlanması gerekiyor” dedi.

Devletin aşılama sürecini tamamen kendi haline bıraktığını söyleyen Ceyhan, “Kararsızlık ve karşıtlık gibi durumlarda ikna yoluna gidileceği söylendi; ancak bunla ilgili de yeterli bir çalışma söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

PCR, AŞININ YERİNİ TUTMAZ

İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri ve Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da sürecin doğru yönetilemediği görüşünde. Küçükosmanoğlu, “Öğretmenlerin aşılanmasına ilişkin veriler bile okulların açılmasına birkaç gün kala açıklanıyor. Oysa tüm hazırlıklar çoktan tamamlanmış olmalıydı” diye konuştu. Eğitim ve sağlık gibi kamusal alanlarda aşının zorunlu olması gerektiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, aşı olmayanlar için getirilen ‘Haftada 2 PCR testi’ şartının doğru bir yöntem olmadığını kaydetti. PCR testinin aşının yerini tutamayacağını belirten Küçükosmanoğlu, “Üstelik bunun olumsuz sonuçları olacak. PCR testi zorunluluğu, hastanelerde yoğunluğu ve sahte PCR testlerini artıracak” dedi. İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu da “Eğer aşılama oranları artmaz, öğretmenler ve ebeveynler aşı olmazsa yoğun bakımlarda yatan çocuk sayısı artacak” uyarısında bulundu.

Hem hasta sayısında hem de hasta çocuk sayısında artış yaşanabileceğini belirten Ömeroğlu, “Çocuklar daha hafif geçiyor. Ama bazen de hastalık geçtikten sonra çocuklarda Çok Sistemli İnflamatuar Sendrom veya MIS-C adı verilen bir hastalık gözlemlenebiliyor. Aniden bağışıklık sistemi reaksiyon verdiği için ağır bir tablo ortaya çıkıyor. Bu nedenle yoğun bakımdaki çocuk sayısında artış görebiliriz. Bu da aşı olmayan öğretmenler ve ebeveynlerden kaynaklı olacak” ifadelerini kullandı.

OKULLAR HAZIR DEĞİL

KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) de MEB tarafından yaz ayları boyunca okullarda ciddi bir hazırlık yapılmadığına dikkat çekti. Sendikadan yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“MEB, bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasına ilişkin nasıl bir hazırlık içinde olduğunu, kaç yeni derslik yaptığını ısrarla açıklamadı. Sınıfların havalandırılması için kış aylarını da dikkate alan bir pencere sistemini tüm sınıflarda hayata geçirip geçirmediğine dair bir açıklama da yok. Eğitim bileşenleri, yaz aylarında okullarında böyle bir çalışma olmadığını gözlemledi. Lavabo sayılarının artırılıp artırılmadığının bilgisi de mevcut değil. Öğretmen odalarının en azında ikiye çıkarılması yönünde bir hazırlık da yok.”

‘Okullarda alınması gereken önlemler’ diye bir broşür yayımlamakla sürecin yönetilemeyeceğini vurgulayan Eğitim Sen, AKP-MHP iktidarını ve MEB’i sorumlu davranmaya çağırdı.