Nevşin Mengü, Melih Bulu olayını yazdı: Nedir, ne değildir?

Yayın tarihi: 19 Temmuz 2021 Pazartesi 11:41 am - Güncelleme: 19 Temmuz 2021 Pazartesi 11:41 am

Nevşin Mengü, Melih Bulu’nun görevden alınmasını YÖK üyelerinin Erdoğan’a tavsiye ettiğini, Erdoğan’ın da bu tavsiye kararına uyduğunun konuşulduğunu yazdı.

Gazeteci Nevşin Mengü, Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevinden alınması kararına dair ‘Bulu olayı nedir, ne değildir?’ başlık bir yazı kaleme aldı. “Bulu’nun görevden alınması kararını YÖK üyelerinin Cumhurbaşkanı’na tavsiye ettiğini, Cumhurbaşkanı’nın da bu tavsiye kararına uyduğu söyleniyor” diye yazan Mengü, şöyle devam etti:

“Bulu’nun görevden alınmasının bir geri vites olmadığı konusunda kamuoyunu ikna etmek görevi gazetecilere düşmüş anlaşılan. Nagehan Alçı, Habertürk’teki köşesinde görevden alma kararının hiçbir şekilde Boğaziçi öğrencileri ve akademisyenlerinin protestoları ile ilgili olmadığının altını çizmiş. Hatta Alçı’ya verilen bilgiye göre, Bulu’nun görevden alınması kararında protestoları bastıramaması, yeni açılan iki bölüme ivedilikle akademisyenleri atayarak bölümleri hızlıca açamaması etkili olmuş. İsmail Saymaz’a konuşan AKP’li Bülent Turan’ın söyledikleri de ayrıca ilginç. Turan, Bulu’nun rektörlüğünün ilk günlerinde ‘Eskiden CHP’liydim’ demesine AKP’nin bozulduğunu söylüyor. Verilmek istenen mesaj şu: Bulu protestolar yüzünden değil, yeterince AKP’li olmadığı için ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın takdir ve talimatı ile’ görevden alındı. İktidar kendi açısından burada akıllıca iletişim hamleleri yaparak, bunun bir geri vites değil, daha büyük bir zafer için stratejik geri çekilme olduğu vurgusunu yapmak zorunda.”

“ERDOĞAN BULU’DAN DAHA SERT BİRİSİNİ FALAN DA ATAYABİLİR”

Bulu’nun Instagram paylaşımlarına da dikkat çeken Mengü, yazısını şöyle sonlandırdı:

“Gelen bilgiler ve Bulu’nun Instagram paylaşımlarından atanmış rektör Bulu’nun Cumhurbaşkanı’nın sonuna kadar arkasında duracağı inancına sahip olduğunu anlıyoruz. Görevden alındıktan sonra yakınındaki kişilere de aynen bunu zikretmiş. Okulda LGBTİ kulübün kapatırken, öğrencileri özel güvenliklere dövdürürken, muhtemelen arkasında hissettiği Cumhurbaşkanı’nın bu desteği ile hareket etti. İşin aslı, meğer o destek bir illüzyondan ibaretmiş.

Erdoğan, speküle edilegeldiği gibi, yerine Bulu’dan daha sert birisini falan da atayabilir. Hukuk ve iletişim fakültelerine Bilal Erdoğan’ın ne kadar sınıf arkadaşı Berat Albayrak’ın ne kadar kankası varsa hepsini doldurabilir. Bunların hepsi mümkün. Ancak liderin çeperindeki atanmışlar artık başka bir gerçekle karşı karşıya, lider için, hukukun dışına çıkmak, insanları incitmek, kırmak git gide daha riskli bir hale geliyor. Güç ve destek kaybeden otoriter lider ve kurduğu sistem, eskisi gibi birbirine iyi günde kötü gün için kenetlenmiş bir yapı olmaktan uzaklaşıyor. Bulu olayı, atanmışlara şu mesajı gönderiyor: Artık asar keserken daha dikkatli olmak zorundasınız çünkü sistem çözülüyor ve arkanızda sınırsız destek yok.

Başladığımız gibi bitirelim; bu Erdoğan’ın ilk geri vitesi, geri adımı falan değil. Hepsinden öte önümüzde koskocaman bir Gezi örneği var. Öyle veya böyle Gezi Parkı yerli yerinde duruyor, Topçu Kışlası asla inşa edilemedi. Toplumsal muhalefet farkında olduğundan daha güçlü. Bulu olayı ise otoriter sistemin kurşun geçirmez olmadığını bizlere bir kez daha hatırlatıyor.”

YAZININ TAMAMI