6 Şubat’ta yaşanan büyük deprem sonrası “Erdoğan’la hizalanmayı” açıkça reddeden Kılıçdaroğlu’nun haklı olduğu aradan geçen iki aylık sürede fazlasıyla doğrulandığı gibi, şimdi de gelir dağılımında adalet ve hukuk üzerine oturan radikal söylemlerinin doğrulanması için hem Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi hem de muhalefetin meclis çoğunluğunu alarak seçimi kazanması bir zorunluluktur!
Türkiye’nin ezici bir çoğunluğunu yoksulluğa mahkum eden bu düzenden kurtulmak için Cumhurbaşkanlığı seçiminde üçüncü bir yol maalesef yok! Çok açık ki, Erdoğan statükoyu, Kılıçdaroğlu yarının Türkiye'sini temsil ediyor!
14 Mayıs devleti bir avuç oligarşik bir yapının çıkarları için kullanan otokrasi ile kaynaklar doğru kullanıldığında sosyal devletin mümkün olduğunu gösteren demokrasi arasında bir tercih olacaktır!
Rüzgar değişimden yana esiyor. Trabzon ve Isparta buluşmaları bunu gösteriyor. Valilik çadıra izin vermese de, Trabzonlu değişime yol verdi! Bu rüzgarı büyütmeli ve Ekrem İmamoğlu’nun dün Isparta’da dediği gibi birleşerek “bu işi ilk turda” bitirmeli!