Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Narin Güran cinayeti duruşmasını TELE1’de yayınan ‘Kayıt Dışı’ programında anlattı. Eren duruşmaya ilişkin şunları söyledi:

Kayyım kararına siyasilerden sert tepki: Milli irade hırsızlığını tanımıyoruz, reddediyoruz Kayyım kararına siyasilerden sert tepki: Milli irade hırsızlığını tanımıyoruz, reddediyoruz

“Aslında 3 gün süren bir duruşma, 4 sanığın da bütün tanıkların da ifadesinin alındığı bir duruşma periyodu oldu. Önemli bir aşama kaydedildi. İlk duruşma da maddi gerçeğin açığa çıkacağı bir duruşma. Hemen karar gibi bir beklenti var ama belirli süreçler var. 

Değişik bir duruşmaydı. Basın emekçileri duruşma zabtı gibi sosyal medyada paylaşımlar yapmışlar. Mahkeme başkanı da haberdardı, bu duruma itirazı olmadı. Başarılı bir duruşma periyodu oldu. Sanık ve tanıkların çelişkili beyanlarına mahkeme heyetinin temas etmesi önemli. Ben ilk celseyi geldiğimiz aşama itibarıyla verimli olarak görüyorum.”

“NARİN DAHA ERKEN BULUNSAYDI DNA KALINTILARI KAYBOLMAMIŞ OLACAKTI”

Eren kolluk kuvvetlerinin çalışmalarının yetersiz olduğu tartışmalarına ilişkin ise, “Kolluk sahada daha etkin bir çalışma gerçekleşirseydi, Narin erken bir zamanda bulunmuş olsaydı DNA kalıntıları kaybolmamış olacaktı” diye konuştu.

Salim Güran ve Yüksel Güran arasındaki ilişki iddialarına ilişkin ise şunları söyledi:

“8 yaşında yaşam hakkı ihlal edilen bir çocuk var. Hangi sebeple, neden yapıldığını yorumlamak değil bu yaşam hakkının ihlaline sebep veren insanların gereken cezaları almaları amaç. Duruşma da çok da eleştirildik gerek sanık avukatları gerekse aile bireyleri tarafından. Ama cinayet dosyalarında bu tür konuşma başlıklarının duruşmada konuşulması bilinen bir gerçek. Aile bize tepki gösterdi. İlk günden beri maddi gerçek neyse açığa çıksın dedik. 

“AİLENİN BİZE TEPKİ GÖSTERMESİNİ GERÇEKTEN ANLAMADIK”

Arif Güran eğer kızının katillerinin açığa çıkmasını istiyorsa biz de istiyoruz. Yüksel Güran duygusal bir konuşma yaptı. Sitemde bulundu ilişki iddiaları üzerinden. Bu ifadelere yansıyan bir iddia. Bu tür iddialar yüzünden bu davanın tartışılmaması lazım. Eğer o da çocuğunun katilinin ortaya çıkmasını istiyorsa biz de istiyoruz. Ailenin bize tepki göstermesini gerçekten anlamadık. Biz bu konuda Narin’in katili açığa çıksın diyen herkesle ortaklaşabiliriz. Bütün çaba katillerin açığa çıkması için.”

Nahit Eren tehdit alıp almadığına ilişkin ise şunları söyledi:

“Somut anlamda bir tehdit yok. Duruşma salonundaki tutum, ortam tavırlar aslında birer tehdit işareti ancak Diyarbakır Barosu hiçbir zaman bu tehditlere boyun eğmedi. Biz Narin’e bir söz verdik. 3 kız çocuğu babasıyım. Bu dava Diyarbakır Barosu’nun namus borcu Narin’e karşı. Hemen yanıbaşımızda 8 yaşında bir çocuk katledilmişse bu çocuğun katillerini açığa çıkarmak boynumuzun borcu. Böyle ucuz tehditlere pabuç bırakacak bir baro değiliz.”

“AİLE NARİN BULUNANA KADAR NEVZAT’TAN ŞÜPHELENMEDİ”

İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın aile bireyleri tarafından hedef gösterildiğini ifade eden Eren şöyle dedi:

"Ailede Narin bulunana kadar Nevzat’a dair tek bir şüphe olgusu yok. Baba Arif Güran’ın 28 Ağustos’ta ifadesinde kendi ailesinden bile davranışlarından dolayı şüphe ettiğini söylüyor ama Nevzat yine yok. Duruşmada ailenin tamamı Nevzat’a yöneldi. Her arada Nevzat’ın yanından geçen aile bireyleri hakaretler ve tehditler savunuyordu.”

Nahi̇t Eren

Kaynak: HABER MERKEZİ